31 Temmuz 2012 Salı
Turkcell Minik Paket Şikayeti
22.06.2012 'de 5 yıldır kullandığım Avea hattımı Turkcell'e Mersin Marina şubesinde 500 dk her yöne (vergiler dahil 21 TL) olan minik pakete taşıdım. Ve bu işlemi eşimin ( Fadime A. ) hattına da aynen yaptık.
İlgili arkadaşa da net olarak hem süre hem dk bilgilerini eşimle birlikte sorduk. Turkcell'e geçtikten yaklaşık bir hafta sonra sürelerimiz bitmek üzere idi. Eşim müşteri hizmetlerini aradı ve tarife bilgilerimizi teyit ettirdik bize söylenen minik paket kullandığımız ve süremizin 500 dk olduğu idi.
Taki 20.07.2012 tarihinde 2.fatura dönemine girip sürelerimizin yenilenmesine kadar. 20 Temmuz'da "kalan" yazıp 2222 ye mesajı gönderince gördük ki bizim mini paketimiz 200 dk idi.
Tekrar müşteri hizmetlerini aradık, ilgili kişi,mini paket süremizin 500dk olduğu fakat AKTİVE edilmediği için 200 dk olduğunu, aktive etmek istediğimizi söylediğimizde ise 17.07.2012 tarihinden itibaren minik paket ücretinin 26 TL olduğu, 21 TL den olamayacağı söylendi. Şimdi biz bu durumda hem 1 ay 300 er dk eksik konuşmuş olduk hemde bize söz verilen 21 TL ücretle konuşamadık. Ve biz bu ay da minik paketin 300 dakikasını alamadık. Yani bize verilen süre yine 200 dk. Mersin Marina Turkcell merkezine gidip durumu anlattık, ilgilenen arkadaş aktive işinde kendilerinin hataları olmadığını otomatik olarak 500 dk yüklenmesi gerektiğini söyledi, sorunumuzla ilgilendiler ama merkezden cevap alamadık. Yani aktivasyon işi müşterinin yapacağı bir işlem değil, hattı aldığımızda otomatik aktive edildiğini dolayısıyla aktivasyonda merkezin hatası olduğunu söylediler. Turkcell müşteri hizmetleri ise bu durumumuzla ilgilenmedi ve bize dayatılan 26 TL ücretle ancak minik paketi kullanabileceğimizi söylediler.
Sonuç olarak ben ve eşim Turkcell'den geçen aydan kalan 300'er dakikamızı ve aylık fatura tutarının 21 TL den ücretlendirildiği 500 dakikalık MİNİK PAKET hakkımızı istiyoruz.
Saygılarımla
Muzaffer A.
30 Temmuz 2012 Pazartesi
Yiğit BULUT: Toyota ve Carrefour'da 'ayrımcılık' tamgaz
Bundan bir süre önce Toyota ve Carrefour’da inançlarını yaşamak isteyenlere nasıl davranıldığına dair haberler çıktı. İddialar korkunçtu; Toyota’da namaz kılmak isteyenlere baskı yapılıyor, uzman olmadıkları ağır endüstriyel bölümlere atanıyor ve işten ayrılmaları sağlanıyordu. Carrefour’da da durum farklı değildi. Fransa’da “kilise yapımı” için milyonlarca euro bağışlayan Carrefour Türkiye’de Kızılay adına Carrefour kampüsü içinde gönüllü çalışan “inancından dolayı başını bağlayan” bir kızımıza psikolojik baskı ve “bahçemizde dahi bulunamazsın” cezası uyguluyor, aklınca “kızımızdan” kurtuluyordu...
Sevgili dostlar, malesef iddialar sonuna kadar doğru...Bu haftasonu “Toyota’dan ayrılmak zorunda kalan” ve adının bende kalacağına söz verdiğim bir arkadaşımla buluştum. Anlattıkları insanı ağlatacak kadar dramatik ve korkunçtu.
Birkaç detayı kendi anladığım kadarıyla sizlere aktarmak istiyorum; her şeyden önce fazla işgücü gerektiren bölümlerde fabrika müdürünün işgüzarlığı sebebiyle eksik personel çalıştırılıyor ve bu süreçte bazı arkadaşlar aşırı yük yüzünden kalıcı sakatlıklar yaşıyorlar. Bu arkadaşların hepsi şuan bir daha vücüt gücü ile çalışamayacak hale gelmiş durumda. Fabrika müdürü Orhan efendi sürekli içeride “hacı dedem” vurgusu yaparken işçilere “içki içmiyor musun”- “namaz mı kılıyorsun yoksa” şeklinde baskı yapıyor, aklınca namaz kılanlarla dalga geçiyor, dört duvar arasındaki hakimiyetini din düşmanlığına kadar vardırıyor ! İş bu kadarla da kalmıyor, namaz kılanlar en ağır işlerde çalışmaları için sürekli yer değiştirilirken, namaz kılmak için kullandıkları seccade ve diğer malzemeler onların ardından toplanıp sürekli atılıyor. Fabrika müdürü Orhan efendi içeride “namaz kılan, oruç tutan avlama timleri” kuruyor. İşçilere kapılardan girip çıkarken sürekli “namaz kılıyor musun, oruçlu musun, cuma namazına mı gittin” gibi sorular soruluyor...
Sevgili dostlar, olayın daha “korkunç” detayları var ama bu kadarı da YETER ! Burası Türkiye, o insanlar da “ekmekleri için” o fabrika da çalışmak zorunda olan Türk vatandaşları. O işçiler Türkiye Cumhuriyeti Devleti anayasası ve gücünün koruması altındalar ve “dört duvar arasında” TOYOTA’nın veya “Orhan efendinin” esiri değiller ! Bu noktadan sonra Japonlar şöyle demiş, böyle demiş gibi bir sürü hikaye anlatılacak, anlatılmaya başlanmış...
Japonları severim, Türkiye ile iş yapmalarını da vatandaş olarak tercih ederim. AMA BU ŞEKİLDE BU EZİYET DEVAM EDEMEZ ! Ben bir Türk vatandaşıyım ve Japonların “efendilere” ceza vermesini beklemeden kendi adaletimi sağlayacağım; bugünden sonra asla TOYOTA almayacağım, olanları satacağım, yakınımda kim varsa da satması için uğraşacağım. Buradan bütün Türkiye’ye de aynı çağrıyı yapıyorum; benim ülkemde, benim dinime hakaret edecek, benim insanıma işkence edecek adamın anlını karışlarım ! Bundan sonra görelim bakalım el mi yaman, bey mi yaman ! ALMAYIN, ALDIRMAYIN !
Not : Carrefor’da yaşananlar da farklı değil ! Bu ülkede “kendi topraklarında kendi dinini yaşayanları linç edecek şirketleri içine sindirenler varsa” buyursunlar Carrefour’dan alışveriş yapsınlar ! BEN YAPMAYACAĞIM, yakınımdakilere de YAPTIRMAYACAĞIM ! Fransa’da kilise yaptır, çocukları kiliseye gitsinler diye kampanya düzenleyerek teşvik et, benim ülkemde benim dinime hakaret et, aşağılamaya çalış ! Burası Fransız sömürgesi değil, olmadığını da göreceksiniz !
Yiğit Bulut - 30.07.2012 - Star Gazetesi
28 Temmuz 2012 Cumartesi
Adidas doğa dostu ayakkabı üretecek
Metro Gross Market bonus kampanyası şikayeti
Bizim bildiğimiz Metro bireysel müşterilerden çok kurumsal kesime yönelik bir işletmedir. Bunu da giriş çıkışlarında alışveriş biçiminde kasasın da internet sitesinde sürekli vurgular. Biz Metro'dan sürekli alışveriş yapan kurumsal bir müşterisiyiz. Bir gün Metro'da televizyon bölümünde bir led tv gördük, beğendik. Kenarında da gayet dikkat çekici bir biçimde +250 TL BONUS yazıyordu. Reyon görevlisi de Bonus kartla satın alınırsa +250 TL puan yüklemesi yapılacağını söyledi. Biz de satın aldık. Bonus kartla. Sonra kartımıza söyledikleri tarihler arasında puan yüklenmeyince biz de araştırmaya koyulduk. Bize alışverişin şirket kartı olan bir Bonus kartla yapıldığı için puanın yüklenmediği söylendi. Bu alışverişi yaparken ne reyon, ne de kasa görevlisi bizi bununla ilgili uyarmadı. Kasada da özellikle söyledik 250 TL puan verdiği için aldığımızı. Mağaza müdürleriyle veya şikayet halkla ilişkiler sorumlulularıyla geri dönüşlerin çok çok geç olduğu bir süreci size kısa olarak yazdım.
Tüm bunları yaşamamız puanın yüklenmediğini öğrenmemiz günler sürdü. Telefon konuşmaları vesaire. Mağazada yetkili Yunus Topal ile de görüştük. Kendisi bile şirket kartıyla alınmış olduğu için puanın yüklenmediğini bilmiyordu, sonradan onlara bankadan cevap gelince öğrendi. Halkla ilişkilerdeki insanlar da öyle yani. Yapılan kampanyadan mağazadaki kimsenin haberi yok. Ayrıca METRO'da tabi ki şirket kartlarımızı kullanıyoruz. Bize "Efendim broşürde en arkada minik beyaz yazılarla bu belirtilir" şeklinde açıklama yapıldı. "Biz katalogdan değil, reyonda görüp aldık" deyince de, reyonda ortak bir yerlerde mutlaka bu yazılıyormuş şirket kartlarının kampanyaya dahil olmadığı. Ben senelerdir Metro'ya giderim, böyle bir uyarı görmedim.
Nitekim yapılan hiçbir görüşme sonuçlanmadı ve puan da yüklenmedi. Metro eğer böyle bir kampanya yapıyorsa bunu duyururken yanıltıcı olmamalı ki; müşterisi mağdur olmasın. Metro'ya olan güvenimiz inanılmaz ölçüde sarsıldı ve soğuduk. Kantinlerimize, evimize alışveriş yapıyorduk ama artık düşünmüyoruz. Kazıklanmış gibi hissettik. Hiç etik olmayan ve Metro'ya yakışmayan bir davranış.
Yasemin Sesli
Nike’tan akıllı ayakkabı
Kondisyon bisikletleri ve koşu bantlarıyla haşır neşir olanlar bilirler ki bu aletler anlık bilgileri takip etmekte epey başarılılar. Koştuğunuz kilometre, anlık yaktığınız kalori ve daha pek çok bilgiyi anlık olarak takip edebiliyorsunuz. Nike Lunar TR1+ ise bu bilgileri alıp size bu doğrultuda bazı emirler veriyor.
Superonline internet şikayeti
51312652 numaralı Turkcell Superonline müşterisiyim. Adıma kayıtlı Superonline interneti, evimizi taşıma dolayısıyla nakil yapmamız gerekiyordu. Fakat gittiğimiz semtte fiber optik internet yok. Bizim de 24 aylık sözleşmemiz henüz dolmamış. Ne yapmamız gerekiyor diye Superonline çağrı merkezini aradığımızda, fiber internet Superonline modemini adsl Superonline modem ile değişmemizi söylediler, Nerden? Anlaşmalı Turkcell iletişim merkezlerinden (TİM).
Tek tek bizde çağrı merkezince söylenilen TİM’lere gittik ya da aradık. Modemi iade alıp, yeni adsl modem almak için gittiğimiz, aradığımız TİM'lerin hepsi yetki anlaşmalarının olmadığını ya da anlaşmalarının sona erdiğini söylediler.
Tekrar çağrı merkezini aradık, yine farklı TİM'ler bildirdiler. (212 avm tim, deposite avm tim, başakşehir tim, bağcılar tim, yeşilköy tim, vs vs.) En sonunda Florya'da Turkcell Superonline bayiisi modemimizi aldı. Fakat yeni adsl modem veremeyeceklerini söylediler. Çünkü yetkisi yokmuş, hemen orada iken çağrı merkezinizi aradık lakayıt bir şekilde başka bir TİM'e gitsinler diye cevap aldık. Sanki yakıt paramı kendisi veriyormuş gibi. İstanbulu gezdirdi çağrı merkezindeki elemanlar. Ha gitmeden aradıklarımızda oldu TİM'lerden, yetkimiz yok cevabı aldık.
Biz beklerdik ki kapımıza gelip interneti satan superonline, yine evimize gelip Adsl modemi versin ve kurulumu yapsın. Kullanmadığımız internet için fatura da gönderirsiniz diye bekliyorum. Sonrada dersiniz ki; "Ödedikten sonra itiraz edebilirsiniz". Eminim bunu da yaparsınız.
Müşterisi ile dalga geçen Turkcell Superonline çağrı merkezinden şikayetçiyim. Niteliksiz elemanlar çalıştırdığı ve müşteriyi mağdur durumda bıraktığı için Turkcell Superonline'dan şikayetçiyim. Neye dayanarak 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun madde 4, madde 4a, madde 5 ve madde 6'ya istinaden. Gereğini yapmanız dileğiyle…
Eda B.
26 Temmuz 2012 Perşembe
İyi ki varsın BTK
Numarasını Turkcell'e taşıyanlara 12 aylık sözleşme ile "Her Yöne Minik Paket" ücreti aylık 21 TL olarak ilan edilmişti. Bu reklamlara istinaden ben ve eşim 16.07.2012 tarihinde başvurduk ve sözleşme imzaladık. İki gün sonra zam yapmışlar ama bizim haberimiz yok. Haberimiz olsa da ne yapabilirdik? Kaldı ki 12 aylık sözleşmemiz ve sözde sabit fiyat garantisi vardı. 18 Temmuz'da numara taşıma başvurumuzun onaylandığı ve 20 Temmuz'da yeni sim kartımızı takarak kullanmaya başlayabileceğimiz yazıyordu. 20 Temmuz'da kartımızı taktığımızda paket ücretinin 26 TL olduğu söyleniyor ve hattınızı güle güle kullanabilirsiniz deniyordu. Neye güleceğimize anlam veremedik. Şaka gibiydi. Gülen taraf Turkcell'di bize göre. Çok üzücü bir durumdu kandırılmışlık duygusu. Defalarca Turkcell ile görüştüysek te sonuç alamadık. Tabi BTK'ya yaptığımız şikayet Turkcell'e iletilinceye yani yasal süreç başlatılıncaya kadar. Nihayet bugün Turkcell genel merkezden aradılar. Tarife ücretimizi 21 TL olarak düzelttiler. Teşekkürler Turkcell demek isterdim ama müşterisine karşı inatçı ve anlayışsız tutumu nedeniyle Turkcell'i sadece kınıyorum.
Teşkkürler BTK, iyi ki varsın BTK!
Kadir Y.
Teşkkürler BTK, iyi ki varsın BTK!
Kadir Y.
Avea modem şikayeti: "Veni, Vidi, Viçi"
Ocak ayında hayatımın en büyük hatasını yaparak Avea'dan 2 adet modem aldım. 1 ay geçmeden bilgisayar cihazı tanımadı, cihazın yetkili servisi firmaya gönderdim. Firma tamir etmemek için müşteri kullanım hatası dedi ve cihazı geri iade etti. Avea da müşterisine değil yetkili servise inandı. (Bana yeni cihaz almam söylendi yeni modemin fiyatını öğrenince bana değilde yetkili servise neden inandığını daha iyi anladım; cihaz tam 100 TL değerinde.) Bu arada ben ve eşim dışında kullanan yok ve ikimizde de modem var ama tak çıkar bile yapmıyoruz. Nasıl kullanıcı hatası olduysa, bir türlü çözüm bulmadılar. Bu arada iptal işlemi de yapamıyoruz. Çünkü tahaütname verdiğim için 300 TL üzerinde masraf çıkarıyorlar. 3 aydır kullanmadığım internetin parasını bana ödetiyorlar ama asıl sorun şu; dün 2. modem de aynı hatayı verdi. Şuan onuda kullanamıyorum ve şuan 2 tane kullanmadığım hattın parasını ödüyorum. Bir daha Avea mı asla asla. Ben yandım siz yanmayın!
Selami A.
Reklam Özdenetim Kurulu kimin yanında?
Reklam Özdenetim Kurulu, internet sitesinde yaptığı bilgilendirmede "Reklamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği üyeleri ile reklam mecralarının, dürüst olmayan reklamlara karşı oluşturdukları Reklam Özdenetim Kurulu, 1994 yılından beri Uluslararası Reklam Uygulama Esasları'na aykırı buldukları reklamların düzeltilmesini ya da yayınlanmamasını reklam vereninden talep etmektedir. RÖK’ün bu hizmeti aynı zamanda reklam verenlere ve medyaya, diğer denetim organlarının yaptırımlarından korunmak için, tavsiye niteliğindedir. Bunu yasal bir zorunluluğa dayanarak değil, kamuoyuna yaptığı taahhüt gereği ve topluma karşı sorumluluğunun bilincindeki reklamverenlerin sağduyusuna güvenerek yapmaktadır." demektedir.
Reklam Özdenetim Kurulu'na Turkcell'in gerçeğe aykırı, tüketiciyi yanıltan reklamlarını şikayet ettikten sonra aldığımız cevap son derece ilginçti. Google arama motorunda "numara taşıma", "turkcell numara taşıma" gibi sorgulamalarda karşımıza çıkan "Turkcell numara taşıma reklamı" 21 TL'ye her yöne 500 dk. konuşma vadediyor. Bu reklamlar 26 Temmuz 2012 tarihi itibariyle hala yayında. Bu reklamın gerçeğe aykırı olduğunu, böyle bir kampanyanın ya da tarifenin mevcut olmadığını ve bu reklam nedeniyle tüketicilerin yanıltılarak haksız kazanç sağlandığını dile getirdiğimiz şikayetimize Reklam Özdenetim Kurulu cevap verdi. Ancak verilen cevapta reklam bağlantısına tıklandığında "formu doldurun, size kampanyalar hakkında bilgi verelim" sayfasına ulaşılmakta ve tüketicinin bu şekilde yanıltıldığı kanaati oluşmamıştır denilmiştir. Halbuki bize gelen şikayetlerde kimi tüketicilerin bu reklam nedeniyle abone yapıldıkları, 12 aylık sözleşme imzalatıldığı ancak kendilerine gelen mesaj ile tarife ücretlerinin 21 TL değil 26 TL olduğu öğrenmişlerdir.
Öyle görülüyor ki, Reklam Özdenetim Kurulu kendilerinin de belirttiği gibi Reklamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği üyeleri ile reklam mecralarından oluştuğu için tüketiciden çok reklam verenler yanlısı bir tutum izlemektedir. Bu tüketici adına üzücü bir durumdur.
Reklam Özdenetim Kurulu tarafından gönderilen cevap e-postası:
Reklam Özdenetim Kurulu'na Turkcell'in gerçeğe aykırı, tüketiciyi yanıltan reklamlarını şikayet ettikten sonra aldığımız cevap son derece ilginçti. Google arama motorunda "numara taşıma", "turkcell numara taşıma" gibi sorgulamalarda karşımıza çıkan "Turkcell numara taşıma reklamı" 21 TL'ye her yöne 500 dk. konuşma vadediyor. Bu reklamlar 26 Temmuz 2012 tarihi itibariyle hala yayında. Bu reklamın gerçeğe aykırı olduğunu, böyle bir kampanyanın ya da tarifenin mevcut olmadığını ve bu reklam nedeniyle tüketicilerin yanıltılarak haksız kazanç sağlandığını dile getirdiğimiz şikayetimize Reklam Özdenetim Kurulu cevap verdi. Ancak verilen cevapta reklam bağlantısına tıklandığında "formu doldurun, size kampanyalar hakkında bilgi verelim" sayfasına ulaşılmakta ve tüketicinin bu şekilde yanıltıldığı kanaati oluşmamıştır denilmiştir. Halbuki bize gelen şikayetlerde kimi tüketicilerin bu reklam nedeniyle abone yapıldıkları, 12 aylık sözleşme imzalatıldığı ancak kendilerine gelen mesaj ile tarife ücretlerinin 21 TL değil 26 TL olduğu öğrenmişlerdir.
Öyle görülüyor ki, Reklam Özdenetim Kurulu kendilerinin de belirttiği gibi Reklamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği üyeleri ile reklam mecralarından oluştuğu için tüketiciden çok reklam verenler yanlısı bir tutum izlemektedir. Bu tüketici adına üzücü bir durumdur.
Peki tüketiciyi aldatan bir reklam nasıl ve nereye şikayet edilmelidir?
Alo 175 Tüketici Danışma Hattı ile yaptığımız görüşme sonucunda şikayetin Tüketici Sorunları Hakem Heyetine ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na (BTK) yapılabileceğini öğrendik. Ancak Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yapılan başvuruların sonuçlanması üç aya kadar uzayabilmektedir. Bu nedenle buradan BTK'ya şikayet etmek daha mantıklı. BTK şikayetler ile ortalama 15 gün içerisinde geri dönüş yapacaklarını söylüyor.Reklam Özdenetim Kurulu tarafından gönderilen cevap e-postası:
Kurulumuza ilettiğiniz başvuru değerlendirilmiştir.
Google arama motorunda “numara taşıma” kelimeleri ile sorgulama yapıldığında, sayfanın en üstünde, google reklamları bölümünde Turkcell’in reklam linki çıkmaktadır. Linke tıkladığınızda açılan başvuru formunda Turkcell, “Aşağıdaki formu doldurun, uzmanlarımız aracılığı ile sizi hemen arayalım, iletişim ihtiyacınızı dinleyelim ve size en uygun tarife ve kampanyalarımızı anlatalım.” diyerek, koşulları aktarmak için sizin yetkili Turkcell elemanı tarafından aranacağınızı belirtmektedir.
İşlemleriniz yapıldığı halde tarafınıza bu tür bilgi verilmediyse ve ödeyeceğiniz tek rakamın sadece ve her koşulda 21 TL olduğu söylendiyse, konunun Turkcell ile görüşülüp tarife fiyatının neden farklılık gösterdiğinin anlaşılması gerekmektedir.
Numara taşıma işlemi ile operatör değiştiren aboneler için her operatör tarafından çeşitli paket/tarife/kampanya sunulmaktadır. O nedenle de Google’de yayınlanan reklamda numarasını Turkcell’e taşıyarak gelecek aboneler için bir tarifenin örneği verilmiştir. Söz konusu reklam mesajından her numara taşıma uygulaması ile Turkcell’e gelen her abonenin 21TL’ye her yöne 500 dakika konuşacağı anlamının çıkarılması mümkün görülememiştir.
Bilginize sunar, Reklam Özdenetim Kurulu’na göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
Çetin Ziylan
Reklam Özdenetim Kurulu adınaBaşkan
24 Temmuz 2012 Salı
Turkcell yalan reklam yapıyor!
Google arama sayfasında "numara taşıma", "turkcell numara taşıma", "turkcell faturalı numara taşıma", "vodafone numara taşıma" ve "avea numara taşıma" gibi sorgulamalarda "Turkcell Numara Taşıma" reklamı ile karşılaşılmaktadır. Bu reklamda "Numaranızı Turkcell'e taşıyın 21 TL'ye her yöne 500 dk. konuşun!" denilmesine rağmen gerçek böyle değildir.
Numaranızı taşıdığınızda göreceksiniz ki kampanyalı paket ücreti 26 TL. Ben numaramı 16 Temmuz'da reklam ve ilanlara dayanarak Turkcell'e taşıdım. 20 Temmuz'da kartımı takarak kullanmaya başlayabileceğim belirtildi ve 20 Temmuz'da Turkcell sim kartı takar takmaz gelen mesajda "Minik Paket Yıllık aboneliğiniz başlatıldı. Bu fatura döneminizden itibaren 12 fatura dönemi boyunca 26 TL sabit fiyat ile konuşmanın tadını çıkarabilirsiniz." yazıyordu.
Turkcell tüketiciyi kandırıyor, dolandırıyor. Lütfen dikkatli olun. Siz de şikayet edin ki, daha fazla insan mağdur olmasın!
Şikayetlerinizi "Reklam Özdenetim Kurulu" aracılığı ile buradan ya da "Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu" aracılığı ile buradan online olarak yapabilirsiniz.
Numaranızı taşıdığınızda göreceksiniz ki kampanyalı paket ücreti 26 TL. Ben numaramı 16 Temmuz'da reklam ve ilanlara dayanarak Turkcell'e taşıdım. 20 Temmuz'da kartımı takarak kullanmaya başlayabileceğim belirtildi ve 20 Temmuz'da Turkcell sim kartı takar takmaz gelen mesajda "Minik Paket Yıllık aboneliğiniz başlatıldı. Bu fatura döneminizden itibaren 12 fatura dönemi boyunca 26 TL sabit fiyat ile konuşmanın tadını çıkarabilirsiniz." yazıyordu.
Turkcell tüketiciyi kandırıyor, dolandırıyor. Lütfen dikkatli olun. Siz de şikayet edin ki, daha fazla insan mağdur olmasın!
Şikayetlerinizi "Reklam Özdenetim Kurulu" aracılığı ile buradan ya da "Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu" aracılığı ile buradan online olarak yapabilirsiniz.
Turkcell şikayetleri dikkate almıyor!
16 Temmuz 2012 tarihinde ben ve eşim numaramızı Turkcell'e taşımak üzere bir Turkcell İletişim Merkezi'ne (TİM) gittik. "Her Yöne Minik Paket" faturalı tarifesinin bize uygun olduğunu düşündük. Çünkü bize verilen bilgide, reklam afişlerinde ve turkcell.com.tr'de bu paket kapsamında 12 aylık sözleşme imzalarsak, aylık 21 TL karşılığında her yöne 500 dakika konuşma hakkımız vardı. Bu bilgiler ışığında sözleşme imzaladık. Ancak ne yazık ki numara taşıma işlemi gerçekleşip, yeni sim kartlarımızı taktığımız ilk gün yani 20 Temmuz 2012 tarihinde aldığımız mesaj bizi büyük hayal kırıklığına uğrattı. Mesajda aylık paket ücretimizin 26 TL olduğu yazıyordu. Hemen internet sitesindeki bilgileri inceledim. Oradaki bilgiler de güncellenmişti. 20 Temmuz itibariyle paket ücreti 26 TL olmuştu. Hemen 532 Turkcell müşteri hizmetlerini aradım ve itiraz ettim. Ancak ne yazık ki şikayetimi ciddiye almadılar. Yapabileceğimiz bir şey yok, dilerseniz faturanıza ek 3 TL karşılığında aylık 800 dakika konuşma ve haftada 2 gün bedava konuşma verelim dediler. Kabul etmedim. Ertesi gün internet sitesini incelediğimde numarasını taşıyanlar için tarife ücretinin 25 TL olarak güncellendiğini gördüm.
Anlık fiyat politikası bu olsa gerek. Biraz pazarcı mantığı. Satılmazsa fiyatı düşür, satılıyorsa fiyatı yükselt. Çok ayıp gerçekten. Turkcell için profesyonel bir pazarlama olabilir ama tüketiciyi hiçe sayan, yanıltan yani dolandıran bir anlayışı kabullenemeyiz. Turkcell kurumsal bir hizmet anlayışı maalesef sergileyememiştir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince bu bir ayıplı hizmettir. Ben gereğini yaptım. Turkcell'e hemen ayıbı bildirdim. Ancak ciddiye almadılar. BTK'ya şikayet ettim ama henüz oradan da bir sonuç çıkmadı. Tüketici Hakem Heyetine başvuracağım. Bu ayıplı hizmet karşısında ayıp oranında bedel indirimi istemiştim ve şimdi sözleşmenin feshini düşünüyorum.
Lütfen yorum yazarak ve bu şikayeti tavsiye edip, paylaşarak destek olun ki Turkcell gibi büyük olduğunu düşünen firmalar sayemizde büyüdüklerini hatırlasınlar!
Kadir Y.
Anlık fiyat politikası bu olsa gerek. Biraz pazarcı mantığı. Satılmazsa fiyatı düşür, satılıyorsa fiyatı yükselt. Çok ayıp gerçekten. Turkcell için profesyonel bir pazarlama olabilir ama tüketiciyi hiçe sayan, yanıltan yani dolandıran bir anlayışı kabullenemeyiz. Turkcell kurumsal bir hizmet anlayışı maalesef sergileyememiştir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince bu bir ayıplı hizmettir. Ben gereğini yaptım. Turkcell'e hemen ayıbı bildirdim. Ancak ciddiye almadılar. BTK'ya şikayet ettim ama henüz oradan da bir sonuç çıkmadı. Tüketici Hakem Heyetine başvuracağım. Bu ayıplı hizmet karşısında ayıp oranında bedel indirimi istemiştim ve şimdi sözleşmenin feshini düşünüyorum.
Lütfen yorum yazarak ve bu şikayeti tavsiye edip, paylaşarak destek olun ki Turkcell gibi büyük olduğunu düşünen firmalar sayemizde büyüdüklerini hatırlasınlar!
Kadir Y.
23 Temmuz 2012 Pazartesi
Yargıcı ayıplı mal şikayeti
Merhabalar,
Son iki ayda ilk defa Yargıcı mağazalarının değişik şubelerinden toplamda 5 kıyafet alan biri olarak, tam anlamıyla hüsrana uğramış durumdayım. Yüksek fiyatlarına rağmen indirim olmaksızın aldığım ürünlerin toplamı 1700 TL ve son aldığım ürün de yaklaşık 200 TL civarında fiyata sahip. Elbise, üzerindeki yıkama talimatlarına uyularak temizleme yapılmasına rağmen, 3 ayrı yerden resmen parçalanmış duruma geldi. 30 günü aşmadığı halde (değişim süresi dolmamış) bu ürünü mağazaya götürdüğümde geçerli bir gerekçe göstermeksizin ve ilgisizlikleri de cabası ürün incelenmeye yollandı. Sonucu ben aramadan ne telefonla ne de mesajla bildirme gereği bile duymadılar. Telefonda bile verilen bilgi karşısında ikinci şoku yaşadım. Israrıma rağmen gerekli bilgiyi net olarak alamadım. Ancak mağazaya kadar giderek aldığım yanıt ise hata bizden kaynaklı değil tamirat, değişim yada para iadesi yapamayacaklarını ilgisiz bir şekilde ilettiler bana. Ayrıca aldığım diğer ürünlerde de çekme meydana geldi. Bizler bu kadar parayı sorun olduğu taktirde malının arkasında duracakları ümidiyle veriyoruz kendilerine. Örnek olarak Mavi'den farklı tarihlerde aldığım 5 bay bayan kotunun parasını iade ettiler. Firmanın dediğine göre, sürtünmeden kaynaklı olmasına rağmen, alalı bir yılı geçmesine ve faturası bulunmamasına rağmen mallarının arkasında durup 5 ürününde parasını bana iade ettiler. Büyük marka bu demek.
Yargıcı gibi markaların büyüklüğü de mağaza sayısıyla değil, müşteri memnuniyetiyle ölçülebilir. Bunu kendilerine birilerinin duyurması gerekiyor. Ben de sizin aracılığınızla bunu kendilerine iletmek istiyorum. Sonuç olarak ben yasal hakkımı kullanarak kendilerine haklılığımı kabul ettireceğime inanıyorum. Mahkeme sonrası hatanın ürünlerinden kaynaklandığını da göreceklerine inanıyorum. Ancak ben şahsım ve tanıdıklarım adına söyleyeyim ki artık bu mağazanın adını bile anmayacağım gibi buraya giden yakınlarımı da kesin bir dille uyararak böyle firmaların bizim paralarımızla itibar kazanıp sonra da böyle küstahlık yapmalarını engelleyeceğim.
Saygılar,
Sevinç D.
İlgili Şikayetler:
Yargıcı çanta şikayeti
Yargıcı şikayeti
Son iki ayda ilk defa Yargıcı mağazalarının değişik şubelerinden toplamda 5 kıyafet alan biri olarak, tam anlamıyla hüsrana uğramış durumdayım. Yüksek fiyatlarına rağmen indirim olmaksızın aldığım ürünlerin toplamı 1700 TL ve son aldığım ürün de yaklaşık 200 TL civarında fiyata sahip. Elbise, üzerindeki yıkama talimatlarına uyularak temizleme yapılmasına rağmen, 3 ayrı yerden resmen parçalanmış duruma geldi. 30 günü aşmadığı halde (değişim süresi dolmamış) bu ürünü mağazaya götürdüğümde geçerli bir gerekçe göstermeksizin ve ilgisizlikleri de cabası ürün incelenmeye yollandı. Sonucu ben aramadan ne telefonla ne de mesajla bildirme gereği bile duymadılar. Telefonda bile verilen bilgi karşısında ikinci şoku yaşadım. Israrıma rağmen gerekli bilgiyi net olarak alamadım. Ancak mağazaya kadar giderek aldığım yanıt ise hata bizden kaynaklı değil tamirat, değişim yada para iadesi yapamayacaklarını ilgisiz bir şekilde ilettiler bana. Ayrıca aldığım diğer ürünlerde de çekme meydana geldi. Bizler bu kadar parayı sorun olduğu taktirde malının arkasında duracakları ümidiyle veriyoruz kendilerine. Örnek olarak Mavi'den farklı tarihlerde aldığım 5 bay bayan kotunun parasını iade ettiler. Firmanın dediğine göre, sürtünmeden kaynaklı olmasına rağmen, alalı bir yılı geçmesine ve faturası bulunmamasına rağmen mallarının arkasında durup 5 ürününde parasını bana iade ettiler. Büyük marka bu demek.
Yargıcı gibi markaların büyüklüğü de mağaza sayısıyla değil, müşteri memnuniyetiyle ölçülebilir. Bunu kendilerine birilerinin duyurması gerekiyor. Ben de sizin aracılığınızla bunu kendilerine iletmek istiyorum. Sonuç olarak ben yasal hakkımı kullanarak kendilerine haklılığımı kabul ettireceğime inanıyorum. Mahkeme sonrası hatanın ürünlerinden kaynaklandığını da göreceklerine inanıyorum. Ancak ben şahsım ve tanıdıklarım adına söyleyeyim ki artık bu mağazanın adını bile anmayacağım gibi buraya giden yakınlarımı da kesin bir dille uyararak böyle firmaların bizim paralarımızla itibar kazanıp sonra da böyle küstahlık yapmalarını engelleyeceğim.
Saygılar,
Sevinç D.
İlgili Şikayetler:
Yargıcı çanta şikayeti
Yargıcı şikayeti
Sünnet kararına tepki büyüyor
Almanya’da sünnetin yasaklanmasına ilişkin mahkeme kararına Yahudi cemaatinden tepki geldi. Avrupalı Hahamlar Konseyi, kararın Almanya’daki Yahudi toplumunun varlığını tehlikeye attığını öne sürdü.
Almanya'da Köln Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin bir süre önce sünneti bir ‘yaralama' suçu olarak kabul etmesi ve oğlan çocuklarının sünnet edilemeyeceğine hükmetmesi büyük bir tartışma başlatmıştı.
Karar bugün, Avrupalı Hahamlar Konseyi tarafından da eleştirildi. Konsey, kararın din özgürlüğüne müdahale olduğunu savundu. Berlin’de toplanan Avrupalı Hahamlar Konseyi, Yahudilik'te sünnetin 4 bin yıllık bir geleneği olduğunu ve Yahudi cemaatinde bunun tartışmaya açılamayacağı konusunda görüş birliği bulunduğunu ifade etti.
Siyasiler de arayışta
Öte yandan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller’den milletvekilleri de konuya ilişkin yasal düzenlemelerin iyice irdelenmesi ve Müslümanlar ile Yahudiler için hukuki güvence sağlanmasını istedi.SPD Meclis Grup Başkan Vekili Christine Lambert, tartışmanın bir an önce nesnel bir düzleme çekilmesini isteyerek, Köln Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin verdiği kararın hiçbir hukuki bağlayıcılığı olmadığını, kararın geçerli olabilmesi için Federal Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanması gerektiğini belirtti.
Yeşiller yasa hazırlığında
Yeşiller Meclis Grup Başkanı Renate Künast da partisinin dini gerekçelere dayanan sünnete izin verilmesi amacıyla bir yasa hazırlığı içinde olduğunu söyledi.Künast “Welt” gazetesine yaptığı açıklamada, ‘yaz tatilinden sonra uzmanlar ve derneklerle konuşarak, bu sorunun yasal açıdan düzenlenmesi ve Müslümanlar ile Yahudilere hukuki güvence sağlanabilmesi için bir çözüm yolu bulunup bulunamayacağının tartışılacağını' ifade etti.
Kaynak: Deutsche Welle
21 Temmuz 2012 Cumartesi
Turkcell şikayeti
16.07.2012 tarihinde Turkcell'e numaramızı taşımak üzere eşim ve ben 1 yıllık minik paket sözleşmesi imzaladık. Sözleşme imzaladığımız tarihte "Her Yöne Minik Paket" ücreti numara taşıyanlar ve yeni müşteriler için aylık 21 TL idi ve biz bu şekilde bilgilendirildik. 18 temmuzda gelen mesajda numara taşıma başvurumuzun onaylandığı ve 20 temmuzda kartımızı takarak kullanmaya başlayabileceğimiz yazıyordu. 20 temmuz itibariyle aldığımız mesajda aylık paket ücretinin 26 TL olduğunu öğrenince büyük şaşkınlık yaşadık ve 532 Turkcell müşteri hizmetlerini aradım. Ne yazık ki sonuç alamadım.
Turkcell'in turkcell.com.tr internet sitesinde 20 Temmuz itibariyle zam yapılacağına dair hiç bir bilgi yoktu. Turkcell bayisi de her hangi bir bilgi vermedi. Muthemelen o da bilgi sahibi değildi.
Kadir Y.
Turkcell'den Şikayetçiyim
Bu gerçekten büyük haksızlık ve ayıplı bir hizmet. Tüketiciyi yanıltarak haksız kazanç sağlanıyor. Dolandırıcılıktan başka bir şey değil bu yapılan. Şikayetçiyim. Turkcell ile tanışıklığımız tam bir hayal kırıklığı. Bu şikayetimizi her ortamda dile getirmeye yasal hakkımızı aramaya kararlıyız. Tüketicinin korunması hakkında kanun gereğince ayıplı hizmet kapsamında şikayetimizin değerlendirilerek bedel indirimi yapılmasını talep ediyoruz.Turkcell'in turkcell.com.tr internet sitesinde 20 Temmuz itibariyle zam yapılacağına dair hiç bir bilgi yoktu. Turkcell bayisi de her hangi bir bilgi vermedi. Muthemelen o da bilgi sahibi değildi.
Turkcell Her Yöne Minik Paket 21TL/Ay (resmi büyültmek için üzerine tıklayınız) |
Turkcell'de Sabit Fiyat Garantisi Yok!
Turkcell internet sitesinde yer alan "Her Yöne Minik Paket" tarifesi sayfasında yeni müşterilere yönelik yıllık abonelik kapsamında her yöne 500 dakika konuşma karşılığı ücretin 21 TL olduğu belirtiliyor. Turkcell iletişim merkezi ilanlarında da aynı şekilde paket ücreti 21 TL idi. Ancak numara taşıyarak 12 aylık sözleşme imzaladıktan iki gün sonra paket fiyatı aylık 26 TL oldu. Turkcell'de fiyatlar her an değişebilir. Artık Turkcell'e hiç güvenmiyorum. Ben yandım siz yanmayın diyeceğim ama müşteri memnuniyeti Turkcell için pek önemli değil.Turkcell'in Ayıplı Hizmeti
Sonuçta biz bildirilen reklam ve ilanlarda "Her Yöne Minik Paket" ücretinin yeni müşteriler için 12 aylık taahhüt kapsamında aylık 21 TL olduğunu gördük ve bunu kabul ederek numaramızı taşıdık. Bu Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a göre ayıplı hizmettir. Şikayetimizi Turkcell ve BTK'ya yaptık. Gelişmeleri burada sizlerle paylaşacağım.Kadir Y.
20 Temmuz 2012 Cuma
Kontör Çetesine 1 Liralık Tuzak
Emekli öğretmen, 1 liraya dolandırıcıları faka bastırdı. İşte o akıl almaz oyun.
Savcı, emniyet müdürü demeden vatandaşları soyan kontör dolandırıcıları, bu kez baltayı taşa vurdu. Kırşehirli emekli öğretmen 1 liraya dolandırıcıları fena faka bastırdı...
Emekli öğretmen, dolandırıcıların hesabına 1 lira yatırdı. Parayı çekmeye gelen zanlıları polis kıskıvrak yakaladı.
Kırşehir'de yaşayan emekli öğretmen A.B kendisini dolandırmak isteyen kontör çetesine akıl almaz bir oyun oynadı. İddiaya göre olay şöyle gelişti: Şanlıurfalı kontör dolandırıcıları, cep telefon undan polis rolünde ulaştıkları emekli öğretmen A.B'ye, "Telefon numaranız suç örgütü tarafından kullanılıyor. Şahısların yakalanması için acilen para göndermelisiniz. Soruşturma bitince paranızı tekrar hesabınıza yatıracağız" dedi.
Konuşma sırasında, telefondaki kişilerin dolandırıcı olduğunu anlayan emekli öğretmen, inanmış numarası yaparak, "Çok korkuyorum beni hapse atacaklar.Hemen parayı yatıracağım" diyerek hesap numarası istedi.
Polis Pusuya Yattı
Kurbanlarını tuzağa düşürdüklerine inanan kontör vurguncuları, İzmir Buca'da bir bankada kendi isimlerine açtıkları hesap numarasını verdi. Öğretmen önce hesaba 1 lira yatırdı, ardından da karakola ihbarda bulundu. İhbarı değerlendiren Kırşehir polisi durumu İzmir polisine bildirdi. Harekete geçen asayiş ekipleri, banka önünde nöbete başladı.
Zanlılar parayı çekmek için geldiklerinde suçüstü yakalandı. Gözaltına alınan iki tokatçı, soruşturmanın ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldıklarımahkemece tutuklandı.
"Başıma Geleceğini Biliyordum"
Kontör çetesini tuzağa düşürüp hapse attıran kahraman öğretmen A.B. vatandaşların dikkatli olmasını istedi. A.B, "Her gün gazetelerden bu tip haberleri okuyoruz. Bir gün beni de ararlar mı diye hep düşündüm. Aklıma gelen başıma geldi. Ama insana telefon geldiğinde şaşırıyor. İlk 20 saniye olayı anlayamadım. Heyecanlanmadan planımı uyguladım. Yakalandıklarını öğrenince çok sevindim" dedi.
Kaynak: Bugün
Savcı, emniyet müdürü demeden vatandaşları soyan kontör dolandırıcıları, bu kez baltayı taşa vurdu. Kırşehirli emekli öğretmen 1 liraya dolandırıcıları fena faka bastırdı...
Emekli öğretmen, dolandırıcıların hesabına 1 lira yatırdı. Parayı çekmeye gelen zanlıları polis kıskıvrak yakaladı.
Kırşehir'de yaşayan emekli öğretmen A.B kendisini dolandırmak isteyen kontör çetesine akıl almaz bir oyun oynadı. İddiaya göre olay şöyle gelişti: Şanlıurfalı kontör dolandırıcıları, cep telefon undan polis rolünde ulaştıkları emekli öğretmen A.B'ye, "Telefon numaranız suç örgütü tarafından kullanılıyor. Şahısların yakalanması için acilen para göndermelisiniz. Soruşturma bitince paranızı tekrar hesabınıza yatıracağız" dedi.
Konuşma sırasında, telefondaki kişilerin dolandırıcı olduğunu anlayan emekli öğretmen, inanmış numarası yaparak, "Çok korkuyorum beni hapse atacaklar.Hemen parayı yatıracağım" diyerek hesap numarası istedi.
Polis Pusuya Yattı
Kurbanlarını tuzağa düşürdüklerine inanan kontör vurguncuları, İzmir Buca'da bir bankada kendi isimlerine açtıkları hesap numarasını verdi. Öğretmen önce hesaba 1 lira yatırdı, ardından da karakola ihbarda bulundu. İhbarı değerlendiren Kırşehir polisi durumu İzmir polisine bildirdi. Harekete geçen asayiş ekipleri, banka önünde nöbete başladı.
Zanlılar parayı çekmek için geldiklerinde suçüstü yakalandı. Gözaltına alınan iki tokatçı, soruşturmanın ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldıklarımahkemece tutuklandı.
"Başıma Geleceğini Biliyordum"
Kontör çetesini tuzağa düşürüp hapse attıran kahraman öğretmen A.B. vatandaşların dikkatli olmasını istedi. A.B, "Her gün gazetelerden bu tip haberleri okuyoruz. Bir gün beni de ararlar mı diye hep düşündüm. Aklıma gelen başıma geldi. Ama insana telefon geldiğinde şaşırıyor. İlk 20 saniye olayı anlayamadım. Heyecanlanmadan planımı uyguladım. Yakalandıklarını öğrenince çok sevindim" dedi.
Kaynak: Bugün
D’art Gayrimenkul Danışmanlığı şikayeti
Merhabalar,
D’art Gayrimenkul Danışmanlığı Alsancak-İzmir de bulunan bir firma. Bu firma bir arkadaşım aracılığı ile bizlere ulaştı ve evimin satışı konusunda bizlere yardımcı olacağı bildirdiler. 1 aydır yaptıkları çalışmalardan bir sonuç alamadık ve bizlerin iş değişikliği nedeni ile evi satmaktan vazgeçtik. Ancak çalışanlarından Cem Beyin hakaret dolu telefon mesajı ile şok olduk. Yasal olarak ne yapabiliriz? Fakat bir daha kimse bu tarz insanlarla karşılaşmaması için ne yapmalıyız? Bizlerin başına gelen bu olayın kimsenin başına gelmemesini dilerim.
Teşekkürler
Damla TURGUL E.
Şikayetinizde tüketici haklarını ilgilendiren bir durumdan çok adli bir durum var. Bu nedenle hakaret mesajını gönderen şahıs hakkında savcılığa şikayet dilekçesi vermeniz gerekiyor. Bu konuda bir avukat ile görüşmeniz uygun olabilir. Ancak sizin yaşadığınız bu sıkıntı elbette diğer tüketicileri bu firma ile alışverişlerinde daha temkinli olmaya itecektir. İlginiz ve hassasiyetiniz için teşekkür ediyor, hukuk mücadelenizde başarılar diliyoruz.
Arızası giderilemeyen cep telefonu şikayeti
3 ay arayla eşime ve kendime Vatan Bilgisayar mağazasından Samsung marka cep telefonu aldım. İkisine de internet paketi aldım. İlk aldığım telefon Samsung Galaxy Ace S5830i, daha sonra aldığım telefon ise Samsung Galaxy W i8150. Her ikisinin de sorunu GSM operatör hattının devamlı gitmesi (şebekenin sürekli gitmesi), aramaya ve aranmaya kapalı olması, internet hattının devamlı kopması ve sürekli açma kapama ihtiyacı duyması. Telefonların aşırı ısınması ve internet kullanılmamasına rağmen çok kısa sürede şarjının boşalarak bitmesi de söz konusu.
Bu sorunlarla Adana Samsung servis merkezi son bir ay içinde alınan 2. telefonumuzla iki kez uğraştı ve sorunlarda düzelme olmayınca Vatan Bilgisayar mağazasına geri iade ve/veya değişim makbuzu verdi. Şuan ise yaklaşık dört ay önce aldığımız 1. telefonumuz ise 4(dört) defa servise aynı arıza ile gitti ve servis sorumlusu telefonun alım tarihi bir ayı geçtiği için bu cihaza değişim veremeyeceklerini ifade etmekte. Şuan telefon elimde ve bana arıza olmadığını söylediler. Sim kart değişikliği yapmamı isteyerek verdiler. Dediklerini yaptım ama telefonun hala aynı arızaları mevcut ve bunu onlara bire bir göstermeme rağmen yani arızaya şahit olmalarına rağmen reddetmekteler. Her iki günde bir Samsung servis merkezindeyim. Eşim ve ben sağlık sektöründeyiz, sürekli aranıyoruz ve telefonumuz çekmiyor, çalışmıyor. Üstüne üstlük her iki telefonun da arızalı olması şanssızlığım olarak ifade ediliyor. Lütfen akıllı telefon seçerken yaşadıklarımı ( bana, aileme ve işime verdiği zorlukları ve ağır olumsuz etkileri ) herkes gözönünde bulundursun. Başkalarının da aynı benim gibi mağdur olmalarını istemem. Şuan ne yapacağımı bilmez haldeyim. En son çare Tüketici Sorunları Hakem Heyeti olsa gerek umarım başarırım. Saygılar, sevgiler...
Onurcan Nevzat A.
Alınan ürün ayıplı mal kapsamında ise Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince tüketici malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmek zorundadır.
Garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmelik gereğince satılan ürün tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması ve tamiri için gereken azami sürenin aşılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir. Dolayısıyla ürün sürekli tamir olacak, değişmesi ya da iadesi mümkün değildir diyemezler. Cep telefonlarının garanti süresi 2 yıl olup azami tamir süresi 20 iş günüdür. Bir yıl içerisinde dört defa ya da toplamda altı defa arızalandıysa iade/değişim talep edebilirsiniz. Tamiri için azami süre olan 20 iş gününün aşılması da yine iade/değişim talebiniz için gerekçe oluşturur. Bunların hiç biri gerçekleşmese bile bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılmasını gerekçe göstererek iade/değişim talebinde bulunabilirsiniz. Talebinize olumlu yanıt alamazsanız, mutlaka Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurmalısınız. Detaylı bilgi almak için 175 Alo Tüketici Hattını arayabilirsiniz.
Bu sorunlarla Adana Samsung servis merkezi son bir ay içinde alınan 2. telefonumuzla iki kez uğraştı ve sorunlarda düzelme olmayınca Vatan Bilgisayar mağazasına geri iade ve/veya değişim makbuzu verdi. Şuan ise yaklaşık dört ay önce aldığımız 1. telefonumuz ise 4(dört) defa servise aynı arıza ile gitti ve servis sorumlusu telefonun alım tarihi bir ayı geçtiği için bu cihaza değişim veremeyeceklerini ifade etmekte. Şuan telefon elimde ve bana arıza olmadığını söylediler. Sim kart değişikliği yapmamı isteyerek verdiler. Dediklerini yaptım ama telefonun hala aynı arızaları mevcut ve bunu onlara bire bir göstermeme rağmen yani arızaya şahit olmalarına rağmen reddetmekteler. Her iki günde bir Samsung servis merkezindeyim. Eşim ve ben sağlık sektöründeyiz, sürekli aranıyoruz ve telefonumuz çekmiyor, çalışmıyor. Üstüne üstlük her iki telefonun da arızalı olması şanssızlığım olarak ifade ediliyor. Lütfen akıllı telefon seçerken yaşadıklarımı ( bana, aileme ve işime verdiği zorlukları ve ağır olumsuz etkileri ) herkes gözönünde bulundursun. Başkalarının da aynı benim gibi mağdur olmalarını istemem. Şuan ne yapacağımı bilmez haldeyim. En son çare Tüketici Sorunları Hakem Heyeti olsa gerek umarım başarırım. Saygılar, sevgiler...
Onurcan Nevzat A.
Alınan ürün ayıplı mal kapsamında ise Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince tüketici malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmek zorundadır.
Garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmelik gereğince satılan ürün tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması ve tamiri için gereken azami sürenin aşılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir. Dolayısıyla ürün sürekli tamir olacak, değişmesi ya da iadesi mümkün değildir diyemezler. Cep telefonlarının garanti süresi 2 yıl olup azami tamir süresi 20 iş günüdür. Bir yıl içerisinde dört defa ya da toplamda altı defa arızalandıysa iade/değişim talep edebilirsiniz. Tamiri için azami süre olan 20 iş gününün aşılması da yine iade/değişim talebiniz için gerekçe oluşturur. Bunların hiç biri gerçekleşmese bile bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılmasını gerekçe göstererek iade/değişim talebinde bulunabilirsiniz. Talebinize olumlu yanıt alamazsanız, mutlaka Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurmalısınız. Detaylı bilgi almak için 175 Alo Tüketici Hattını arayabilirsiniz.
Fransa fuhuşu tartışıyor
Fransa’da Sosyalist Parti (PS), fuhuşun yasaklanması konusunu yeniden tartışmaya açtı. Seks Sektörü Çalışanları Sendikası, yasağın “ataerkil bir yaklaşım” olacağı görüşünde.
Ünlü Fransız yazar Victor Hugo, 1862 yılında kaleme aldığı “Sefiller” adlı eserinde “Köleliğin sona erdiği söyleniyor. Oysa var olmaya devam ediyor ama sadece kadını kapsıyor, adı da fuhuş” ifadelerini kullanmıştı. Yıl 2012 ve Fransa bugün Hugo tarafından ileri sürülen görüşün doğru olup olmadığını tartışmaya devam ediyor. François Hollande’ın Mayıs ayında cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasının ardından iktidar koltuğuna oturan Sosyalist Parti (PS), fuhuşun yasaklanması konusunu yeniden tartışmaya açtı. Konu Nicolas Sarkozy’nin iktidarı sırasında da gündeme gelmiş, ancak parlamento, değişik gerekçelerle yasa çıkarmayı başaramamıştı.
Fuhuşa tolerans
Konu aslında Fransa’da yeni bir tartışma değil. Fransa’da genelevler 1946 yılından bu yana yasak. Fransa 1960 yılından bu yana uluslararası planda “ilgacı” bir tutum izliyor ancak kendi topraklarında fuhuşa “tolerans” gösteriyor. Fakat genelevlerin yasak olması fahişeleri sokaktan müşteri toplamaya mecbur kılıyor. Bu nedenle birçok Avrupa ülkesinin aksine Fransa’nın büyük şehirlerinin sokaklarında bazı kesimleri hiç de memnun etmeyen, hatta Avrupa Birliği’nin Orta ve Doğu Avrupa’ya genişlemesinin ardından bireylerin serbest dolaşımı önündeki engellerin kalkmasıyla birlikte, “rahatsız edici” düzeye varan görüntüler oluşmaya başlamış durumda. Fransız İçişleri Bakanlığı ülkede 20 binden fazla fahişenin çalıştığını tahmin ediyor. Bunların yüzde 90’ının yabancı uyruklu olduğu ve Doğu Avrupa, Balkanlar ve Afrika’dan geldiği belirtiliyor.Nicolas Sarkozy’nin İçişleri Bakanı olduğu 2003 yılında fuhuşla mücadele adına çıkarılan ve fuhuşu “sokakta askıntılık” olarak tanımlayan uygulamanın işe yaramadığı bugün herkes tarafından kabul görmekte. Fuhuşa karşı yeni bir yasa çıkarılması halinde pratikte hiçbir işe yaramayan bu uygulamadan vazgeçileceği söylenmekte. Ancak fuhuşu kaldırmak isteyen Fransız hükümetinin önünde, fahişeler ve onları sömürenler dışında fahişelerin müşterilerine nasıl davranılacağı sorunsalı da bulunuyor. Kimi çevreler para karşılığı fahişelerle beraber olanların da cezalandırılmasını isterken, kimileri böyle bir uygulamanın “tehlikeli” olacağını ve fuhuşu kontrol edilemeyecek biçimde yeraltına sürükleyeceğini savunuyor.
Fransa’daki tartışmayı zor kılan nedenlerden biri de Avrupa genelinde bu alanda müşterek bir standardın olmaması. İsveç ve Norveç gibi İskandinav ülkelerinde fuhuş yasak olmamakla birlikte, fahişeler “kurban” olarak görülüyor ve müşterileri cezalandırılıyor. İtalya ve İngiltere, Fransa gibi fuhuşu “sokakta askıntılık” olarak gören uygulamalara sahip. Fuhuş Almanya’da 2002 yılından bu yana serbest. Cinsellik konusunda liberal kimliğiyle tanınan Hollanda ise fahişelere hukuksal statü tanıyan tek Avrupa ülkesi olma unvanına sahip.
Sıfır otomobilde model yılı ocakta değişecek
Sıfır kilometre otomobillerdeki yeni model yılı uygulaması değişti. Bu yıl uygulanmaya başlanan, bir aracın yıl içinde bir sonraki yılın modeli olarak tescil edilmesi için 1 Ağustos'tan itibaren uygunluk belgesi alması şartı yenilendi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın yeni uygulamasına göre, ağustos ayında üretilen veya ithal edilen araçlar 2013 model sayılmayacak. Yıl içinde bir araç hangi tarihte üretilirse üretilsin, o model yılına ait olacak. Bu uygulamayla, 1 Ocak 2013 ile 31 Aralık 2013 tarihleri arasında üretilen veya ithal edilen araçların tamamı 2013 model olarak kabul edilecek.
2013 model otomobiller 1 Ocak 2013'te çıkacak
Bakanlığın yeni uygulaması, ağustos ayından itibaren yeni model yılına ait araç almak için bekleyenlerin beklentilerinde de değişikliğe neden oldu. Özellikle yaz mevsiminde sıfır otomobil almak isteyen, ancak araçlarının yeni model yılına ait olması isteğiyle ağustos ayını bekleyenler, yeni model yılı değişikliği nedeniyle sıfır otomobil taleplerini öne çekti.
Gurbetçilere IMEI Müjdesi
IMEI numaralarınızı kaydettirmediğinizde cihaz 15 gün içerisinde bloke oluyor. Dışarıdan ülkemize ziyarete gelenler telefonlarını kayıt ettirme derdiyle uğraşmayacaklar.
Geçici süreyle Türkiye’de bulunan turist ve Türk vatandaşı olup yurt dışında yaşayanlar gibi kişilerin, durumlarını belgelemek kaydıyla cihazlarını ücretsiz olarak kayıt ettirebilecekler. Eskiden kayıt ettirmediğiniz zaman, telefon 15 gün içerisinde bloke oluyordu. Şimdi işlemleri doğru yaptığınızda telefon bloke olmayacak.
BTK'nın sitesinde yayınladığı açıklamayı aşağıya ekliyoruz:
Türkiye'deki herhangi bir GSM şirketiyle abonelik sözleşmesi yapmaları durumunda, GSM şirketi tarafından, kişilerin cihazlarına ait IMEI numarasının ve sözleşme yapılan cep telefonu numarası, Mobil Cihaz Kayıt Sistemi tarafından eşleştirilerek ilgili IMEI numarasının sadece ilgili cep telefonu numarası ile kullanımına açılması sağlanmaktadır.
Bu çerçevede, ilgili GSM işletmecilerinin Abone Kayıt Merkezleri’ne gerekli evraklarla birlikte başvuru yapılması sonrasında kullanılacak olan cep numarası ilgili IMEI numarası ile eşleştirilerek kullanıma açılabilmektedir.
Sadece yurt dışında yaşadığınızı belgeleyip, bir GSM firmasının bürosuna gitmeniz yeterli olacak.
Geçici süreyle Türkiye’de bulunan turist ve Türk vatandaşı olup yurt dışında yaşayanlar gibi kişilerin, durumlarını belgelemek kaydıyla cihazlarını ücretsiz olarak kayıt ettirebilecekler. Eskiden kayıt ettirmediğiniz zaman, telefon 15 gün içerisinde bloke oluyordu. Şimdi işlemleri doğru yaptığınızda telefon bloke olmayacak.
BTK'nın sitesinde yayınladığı açıklamayı aşağıya ekliyoruz:
Türkiye'deki herhangi bir GSM şirketiyle abonelik sözleşmesi yapmaları durumunda, GSM şirketi tarafından, kişilerin cihazlarına ait IMEI numarasının ve sözleşme yapılan cep telefonu numarası, Mobil Cihaz Kayıt Sistemi tarafından eşleştirilerek ilgili IMEI numarasının sadece ilgili cep telefonu numarası ile kullanımına açılması sağlanmaktadır.
Bu çerçevede, ilgili GSM işletmecilerinin Abone Kayıt Merkezleri’ne gerekli evraklarla birlikte başvuru yapılması sonrasında kullanılacak olan cep numarası ilgili IMEI numarası ile eşleştirilerek kullanıma açılabilmektedir.
Sadece yurt dışında yaşadığınızı belgeleyip, bir GSM firmasının bürosuna gitmeniz yeterli olacak.
Yandex, Üniversite Rehberi’yle üniversite adaylarına kolaylık sağlıyor
Kiril alfabesini kullanmayan ülkeler arasındaki ilk yatırımını Türkiye’ye yapan ve büyük çaplı reklam kampanyalarıyla her yerde gördüğümüz Yandex, farklılaşmak için değişik projelere imza atmaya devam ediyor. Yandex’in son marifeti, geleceklerine etkisi büyük olan LYS’ye girerek sonuçlarını beklemeye başlayan üniversite adaylarına yönelik. Adayların tercih yapmasını kolaylaştırmak isteyen Yandex, yayına aldığı uni.yandex.com.tr adresi üzerinden Türkiye’deki tüm üniversiteler ve bölümler hakkında detaylı bilgilere kolayca erişim imkanı sunuyor. Sitede, üniversite, şehir, puan türü ve başarı sırası filtreleri kullanılarak bölümlere ait geçen seneki kontenjan, başarı sırası ve taban puanı gibi bilgilere de ulaşılabiliyor.
Windows 8, 26 Ekim’de piyasada
Microsoft‘un uzun süredir beklenen yeni işletim sistemi Windows 8‘in piyasaya çıkacağı tarih açıklandı: 26 Ekim. Steven Sinofsky’nin satış toplantısında açıkladığı tarih, sonrasında Windows blogu üzerinden de paylaşıldı. Yakın zaman önce düzenlenen çeşitli etkinliklerde gördüğümüz Windows 8′li tablet ve Ultrabook’ların çıkışının da aynı tarihin hemen sonrasında olması muhtemel.
Bankalar ipotek kaldırma ücreti alamaz
Bankaların ipotek kaldırma ücreti bir kez daha yargıdan döndü. Ankara Etimesgut Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, bankanın ipotek yazısı için tüketiciden ücret talep edilemeyeceğine karar verdi. Heyet, konut kredisi kullanan tüketiciden ödeme sonunda ipoteği kaldırmak için 310 lira talep eden bankayı haksız buldu ve işlemin iptaline karar verdi. Kararda, "Banka sadece zorunlu masrafını alabilir" denildi.
400 LİRA İSTENİYOR
Bankalar, konut kredisini bitiren tüketicinin evinin üzerindeki ipoteği kaldırmak için "Fek İpotek Ücreti" adı altında ortalama 300-400 lira ücret talep ediyor. Vatandaşa ipotek karşılığı kredi kullandıran bankaların, ödeme sonunda ipoteği kaldırmak için ayrıca para alması mahkeme kararıyla haksız bulundu. Tüketici Mahkemeleri'nden bu yönde gelen kararların sayısı da artamaya başladı. En son Etimesgut Tüketici Sorunları Hakem heyeti, bir bankadan konut kredisi kullanan bir tüketici konut kredisine ilişkin tapu kaydında ipoteğin kaldırılması için şubeden "ipotek fek" yazısı aldı. Bu işlem için şubeden 310 liralık tahsilât yapıldı. Tüketici ödemeyi yaptıktan sonra tüketici sorunları hakem heyetine başvurdu. Şikâyeti değerlendiren heyet, banka tarafından alınan ücretin tüketiciye iade edilmesine karar verdi.
BANKA ALABİLİR
Heyetin 18 Haziran 2012 tarihli kararında, bankanın kesinti yaptığı 310 liralık masrafın gerekçesini açıklayamadığına dikkat çekildi. Banka ve müşteri arasında imzalanan kredi sözleşmesinde yer alan hükümlere dikkat çekilen kararda, şöyle denildi: "Bu ücret ve masrafların hangi nedenle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Banka sadece zorunlu olan masrafları isteyebilir. Kredinin verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya aittir. Aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir."
Ayıp mal davasını kazandı
Akasya Durağı dizisinin “Arif”i Timur Acar, bir otomotiv şirketinden 66 bin TL’ye aldığı otomobil için davalık oldu. Otomobilde hasar tespit eden ünlü oyuncu, otomotiv şirketine “ayıplı mal” davası açtı. Acar’ı haklı bulan mahkeme, ödenen paranın iadesine hükmetti.
AKASYA Durağı adlı dizide “Arif” karakterini canlandıran Timur Acar, bir otomotiv şirketinden değeri 61 bin TL olan 2011 model otomobili, bankadan çektiği krediyle 66 bin TL’ye mal edip satın aldı. Aracını kullanmaya başladıktan kısa bir süre sonra tavan boyasında çatlak ve pas gören Acar, soluğu otomotiv şirketinde aldı. Aracını yenisiyle değiştirmek isteyen Acar, bu mümkün olmazsa aracın satış bedelini talep etti. Araçta üretim hatası olduğunu kabul eden şirket ise yeni aracı teslim ederken tamir ettiği araç için de Acar’dan 5 bin TL talep etti. Bu talebi reddeden Acar, İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne başvurarak, “ayıplı mal” (aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesi, mümkün olmaması halinde araç bedelinin fazlasıyla birlikte iadesi) davası açtı.
AKASYA Durağı adlı dizide “Arif” karakterini canlandıran Timur Acar, bir otomotiv şirketinden değeri 61 bin TL olan 2011 model otomobili, bankadan çektiği krediyle 66 bin TL’ye mal edip satın aldı. Aracını kullanmaya başladıktan kısa bir süre sonra tavan boyasında çatlak ve pas gören Acar, soluğu otomotiv şirketinde aldı. Aracını yenisiyle değiştirmek isteyen Acar, bu mümkün olmazsa aracın satış bedelini talep etti. Araçta üretim hatası olduğunu kabul eden şirket ise yeni aracı teslim ederken tamir ettiği araç için de Acar’dan 5 bin TL talep etti. Bu talebi reddeden Acar, İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne başvurarak, “ayıplı mal” (aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesi, mümkün olmaması halinde araç bedelinin fazlasıyla birlikte iadesi) davası açtı.
BİLİRKİŞİ ‘AYIPLI’ DEDİ
Acar, avukatı tarafından verdiği dava dilekçesinde, araçla ilgili olarak Kadıköy 4. Sulh HukukMahkemesi’ne dosya üzerinden delil tespiti yapıldığını öne sürerek, “Bilirkişi raporunda araçta imalattan kaynaklanan ayıp bulundu. Bu nedenle dava konusu aracın ayıpsız olanı ile değiştirilmesini, bumümkün olmazsa araç bedeli olan 66 bin 200 TL’nin davalı otomotiv şirketinden tahsilini talep ediyorum” dedi. Acar’ın davasına cevap veren otomotiv şirketi ise, araçta ayıp ya da üretim hatası bulunmadığını belirterek, “Araç, 2011 tarihinde satın alındı. 30 günlük ‘ayıp haber’ süresi geçti. Davacının talepleri zamanaşımına uğradı. Araç 61 bin TL bedelle satın alındı. Davacının talepleri yerinde görülse dahi, araçtaki değer kaybının tespiti ile kullanımdan kaynaklı menfaati tespit edilerek bedelin tenzili gerekmektedir. Davacı Timur Acar’ın faiz istemini haksız ve yasaya aykırı buluyoruz ve davanın reddini istiyoruz” dedi.
PARA İADE EDİLECEK
İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında hâkim, Acar’ın davasını kabul ederek, aracın ayıplı olduğunun tespitine karar verdi. Mahkeme, ayıplı aracın davalı otomotiv şirketine iade edilmesini ve ödenen 61.203 TL’nin, malın iade tarihinden itibaren otomotiv şirketinden alınarak Acar’a verilmesine hükmetti. Mahkeme, Acar’ın ‘fazlaya’ yönelik istemini ise reddetti.
19 Temmuz 2012 Perşembe
Volkswagen Golf TDI 105 PS Manuel Comfortline Şikayeti
Türkiye’de Volkswagen Yetkili Bayisi Mersin Opat Otomotiv’den 26 Mart 2012 tarihinde Golf TDI 105 PS Manuel Comfortline model bir araç satın aldım. Araç satın alındıktan yaşadığım şehre Şanlıurfa’ya getirdim. Araç ile yaklaşık 700 km yaptıktan sonra 1. ve 2. viteslerde seyir halindeyken ve sağ ve sol manevralarda uğultuya benzer bir ses farkettim ve Şanlıurfa’da bulunan yetkili servis olan Vimsa Otomotive başvurdum. Vimsa Otomotiv servis uzmanları ve İstanbul Doğuş Otomotiv’den gelen uzman yapmış oldukları inceleme ve test sürüşleri sonucunda söz konusu sorunun aracın şanzımandan kaynaklandığı, şanzımanın hatalı üretildiğini, tamiratla sorunun giderilemeyeceği ve bu sorunun ancak tüm şanzıman sisteminin değişimi ile ortadan kalkabileceği belirtmişlerdir. Bu tespitleri içeren servis raporları da elimde.
Arabayı aldığım andan itibaren artık kronik hale gelen bu sorun ile uğraşmaktayım. Bu süre zarfında şanzıman için 4 kez, 1 kez de akünün boşalmasından dolayı servise gitmek zorunda kaldım.
Yine bu süre zarfında araba, 3 gün otoparkta çalışmadan kalmış arabanın aküsü boşalmış ve yol yardımı çağırmak zorunda kaldım. Bunun da neden kaynaklandığına dair tatmin edici bir cevap alamadım.
Bu aracın değişimi için Doğuş Otomotive başvurum olmuştur. 35 günlük bekleyişten sonra müşteri hizmetlerinden dönüş oldu. Şanzıman değişimi ile beraber garanti süresi uzatabileceklerini, yine hazır olan benzinli bir araç düşünüp düşünmediğimi sordular. Ancak ben aldığım araba gibi bir araba istediğimi belirttim. 2 gün sonra aramalarında ise şanzıman değişimi ile beraber 2 yıllık daha fazladan garanti vermek istediklerini ilettiler ve araç değişimini kabul etmediklerini belirttiler. Bu tekliflerini yazılı olarak tarafıma iletmelerini istedim. Ancak bunu yapamayacaklarını söylediler. Bu telefon konuşmaların hepsi Doğuş Otomotiv müşteri hizmetleri tarafından kayıt edildiği malumdur. Yaklaşık 4 aydır aldığım yeni araç bana dert oldu. Bu durumdan dolayı mağdurum. Bu arabaya almak için tam 3 ay bekledim. Ben sorunsuz ve yeni bir araba almak için para ödedim. Arabayı üreten şirket arızalı bir arabayı sorunsuz diye satabilir mi? Doğuş Otomotiv müşteri hizmetleri görevlisi, mahkeme yoluna giderseniz bunun uzun süreceğini ve çok sıkıntı yaşayacağımı biraz manalı bir ifade ile belirtiyor.
Volkswagen Golf TDI 105 PS Manuel Comfortline model aracın (sıfır km olarak) aldığım günden bu yana en önemli önemli aksamlarından biri olan şanzımanında üretimden kaynaklanan sorunun olması ve bu sorunun da basit bir müdahale giderilemeyecek olması tüm şanzıman sisteminin değiştirilmesini zorunlu hale getirmektedir. Bu işlemin gerçekleşmesi halinde aracın değerinin düşeceği kuşkusuzdur. Bunun dışında takdir edilmelidir ki gerek marka saygınlığı gerekse müşteri memnuniyeti konularındaki tavrı nedeni ile tercih ettiğim bu aracın artık güven vermiyor. Araç değişimini talep ettim ama kabul etmiyorlar. Yarışma programları gibi çeşitli tekliflerle geliyorlar. Bu mevcut durum ne Doğuş Otomotive ne de üretici firma Volkwagen'e yakışmadığını ifade etmek istiyorum.
Üretim hatası olan aracın geri alınarak aynı model ve özelliklerde yenisin tarafıma verilmesi talep ediyorum.
Saygılarımla.
Şeyhmus YILMAZ
Pepee artık küsmesin!
TRT Çocuk ekranlarında yayınlanan Pepee isimli çizgi film karakterine annelerden eleştiri geldi.
Şikayetlerde “Pepee'nin sık sık oyun arkadaşlarına küsmesi, yemek yememesi çocukları olumsuz etkiliyor. Çocuklar çizgi filmde gördüklerini gerçek hayatla ilişkilendiriyor” dediler.
Çocukların beğenisini toplayan Pepee’nin davranışları anneler tarafından eleştirildi. Şikayetler çizgi filmlerinin çocuklar üzerindeki etkilerini tekrar gündeme getirdi. Şikayetlerde Pepee karakterinin davranışlarının incelenmesi gerektiği vurgulandı. İşte öne çıkan şikayetler şöyle:
Çocuklar Üzerinde Çok Etki Yapıyor!
“Çizgi filmlerin çocuklar üzerindeki etkisi sık sık tartışılan bir konu. Aileler olarak anladık ki çocuklarımız çizgi filmde gördüklerini gerçek hayatla ilişkilendiriyor, köprü kuruyor. Çizgi filmler 3-6 yaş çocukları için vazgeçilmez eğlencelerden biridir. TRT Çocuk kanalında her gün yayınlanan Pepee adlı çizgi dizi eğitici olmasının yanı sıra, çizgi dizideki ana karakter olan Pepee'nin sık sık oyun arkadaşlarına küsmesi, yemek yememesi, genel olarak kendisini düşünmesi (bencilce davranması) çocukların davranışlarında olumsuz yönde etki etmeye başladı. Çocuklarımız da sürekli küsmeye, yemek yememeye başladı. Kardeşlerine ve arkadaşlarına kötü davranmaya, eşyalarını paylaşmamaya başladı. Özetle Pepee' yi kendisine örnek almaya başladı. Program yapımcılarının Pepee’nin bu olumsuz davranışlarını yayından çıkarmasını talep ediyoruz.”
“Pepee çizgi filmini severek izliyoruz. Ama çocuk üzerinde çok etkiler yapıyor. Özellikle küsme durumlarında, çocuk maalesef çok etkileniyor. Evde çocuğa söylenen en küçük bir söz de etkileniyor ve Pepee’nin küsme hareketlerini yapıyor. Küsüp kaşlarını çatıyor, Kollarını bağlayıp arkasını dönüyor. Kıskanma huyu ise bambaşka. Ya yayın formatını değiştirin ya da buna bir çözüm bulun.”
Şikayetlerde “Pepee'nin sık sık oyun arkadaşlarına küsmesi, yemek yememesi çocukları olumsuz etkiliyor. Çocuklar çizgi filmde gördüklerini gerçek hayatla ilişkilendiriyor” dediler.
Çocukların beğenisini toplayan Pepee’nin davranışları anneler tarafından eleştirildi. Şikayetler çizgi filmlerinin çocuklar üzerindeki etkilerini tekrar gündeme getirdi. Şikayetlerde Pepee karakterinin davranışlarının incelenmesi gerektiği vurgulandı. İşte öne çıkan şikayetler şöyle:
Çocuklar Üzerinde Çok Etki Yapıyor!
“Çizgi filmlerin çocuklar üzerindeki etkisi sık sık tartışılan bir konu. Aileler olarak anladık ki çocuklarımız çizgi filmde gördüklerini gerçek hayatla ilişkilendiriyor, köprü kuruyor. Çizgi filmler 3-6 yaş çocukları için vazgeçilmez eğlencelerden biridir. TRT Çocuk kanalında her gün yayınlanan Pepee adlı çizgi dizi eğitici olmasının yanı sıra, çizgi dizideki ana karakter olan Pepee'nin sık sık oyun arkadaşlarına küsmesi, yemek yememesi, genel olarak kendisini düşünmesi (bencilce davranması) çocukların davranışlarında olumsuz yönde etki etmeye başladı. Çocuklarımız da sürekli küsmeye, yemek yememeye başladı. Kardeşlerine ve arkadaşlarına kötü davranmaya, eşyalarını paylaşmamaya başladı. Özetle Pepee' yi kendisine örnek almaya başladı. Program yapımcılarının Pepee’nin bu olumsuz davranışlarını yayından çıkarmasını talep ediyoruz.”
“Pepee çizgi filmini severek izliyoruz. Ama çocuk üzerinde çok etkiler yapıyor. Özellikle küsme durumlarında, çocuk maalesef çok etkileniyor. Evde çocuğa söylenen en küçük bir söz de etkileniyor ve Pepee’nin küsme hareketlerini yapıyor. Küsüp kaşlarını çatıyor, Kollarını bağlayıp arkasını dönüyor. Kıskanma huyu ise bambaşka. Ya yayın formatını değiştirin ya da buna bir çözüm bulun.”
18 Temmuz 2012 Çarşamba
Grupfoni'nin sattığı kuponlar karşılıksız çıktı!
Size grupfoni adlı başka markalar adı altında da hizmet veren Grupfoni Elektronik Hizmetler Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. şirket isimli sanal bir mağazayı şikayet etmek istiyorum. Bu şirketle 2 seneye yakındır üyeliğim vardır. Zaman zaman kampanyalarına katılırım. Şirketin kampanyalı ürünlerinden fırsat kuponları satın aldığımızda gittiğimiz restoranlarda, cafelerde 2.sınıf vatandaş olarak ağırlandık. Hadi kampanyalı kupon dedik ses etmedik fakat en son olay beni zıvanadan çıkardı. Yine grupfoni internet sitesinden banka kredi kartı ile 16.06.2012 tarihinde Bursa'da olduğu ifade edilen adres ve telefonu bildirilen Fresh A+ ev yemeklerinden 9.90 TL değerinde kupon satın aldım, kuponda yazan 05418530556 nolu sipariş telefonu cevap vermemekteydi. Sonra grupfoni müşteri hizmetlerini konuyu iletmek üzere farklı günlerde defalarca aradım. Grupfoniye ait 02122344080 ve 02122320900 numaraları cevap vermedi. Üşenmedim sipariş verildiği söylenen iş adresine gittim. İnanır mısınız o adreste oyle bir dükkan yok ve kimse de tanımıyor!
Yani bu kadarına da pes doğrusu. Grupfoni'nin internet sitesinde karşılığı olmayan kupon satıyorlar.
Grupfoni Elektronik Hizmetler Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.
Kupon Kodu: 24043154484303460
Alındığı Tarih: 16/06/2012 14:04
Durum: Kullanılabilir
Çağatay Aydıner
Akıllı telefonunuzu çalı çırpıyla şarj edin
Birbirinden farklı fonksiyonlara sahip şarj aletleri birçok kullanıcının ilgisini çekiyor. Her gün bir yenisini gördüğümüz için tasarlanabilecek en acayip şarj aletlerini gördüğümüzü düşünüyorduk ama BioLite şirketinin tasarımı olan CampStove ile karşılaştık.
BioLite CampStove, adından da anlaşılabileceği üzere ateşle çalışan bir şarj aleti. Daha doğrusu, özel haznesinde yaktığınız materyallerin yaydığı ısıyı elektrik enerjisine dönüştüren bir çeşit jeneratör. Kullanım alanı, elektrikten ve ek enerji kaynaklarından uzak olduğunuz vahşi doğa. Şayet dağ başındayken telefonunuzun veya tabletinizin şarjı biterse, aletin haznesine çalı çırpı, kozalak, kuru yaprak vb. yanıcı bir materyal atıp tutuşturmanız yeterli. Sonrasında ortaya çıkan ısının elektrik enerjisine dönüştürülmesiyle, USB bağlantısı üzerinden cihazlarınızı şarj edebilirsiniz. Üstelik, gerçek bir ateşten yararlandığınız için yalnızca şarjla yetinmeyip su kaynatabilir veya yemeklerinizi de ısıtabilirsiniz. CampStove hoşunuza gittiyse 129 dolara kendinize bir adet sipariş edebilirsiniz.
BioLite CampStove, adından da anlaşılabileceği üzere ateşle çalışan bir şarj aleti. Daha doğrusu, özel haznesinde yaktığınız materyallerin yaydığı ısıyı elektrik enerjisine dönüştüren bir çeşit jeneratör. Kullanım alanı, elektrikten ve ek enerji kaynaklarından uzak olduğunuz vahşi doğa. Şayet dağ başındayken telefonunuzun veya tabletinizin şarjı biterse, aletin haznesine çalı çırpı, kozalak, kuru yaprak vb. yanıcı bir materyal atıp tutuşturmanız yeterli. Sonrasında ortaya çıkan ısının elektrik enerjisine dönüştürülmesiyle, USB bağlantısı üzerinden cihazlarınızı şarj edebilirsiniz. Üstelik, gerçek bir ateşten yararlandığınız için yalnızca şarjla yetinmeyip su kaynatabilir veya yemeklerinizi de ısıtabilirsiniz. CampStove hoşunuza gittiyse 129 dolara kendinize bir adet sipariş edebilirsiniz.
17 Temmuz 2012 Salı
Sağlık Bakanlığı zararlı kozmetik ürünleri ifşa etti
Sağlık Bakanlığı’nın bu yılın Şubat ayında hayata geçirdiği "Kozmetik İstenmeyen Etki" adındaki şikayet mekanizması, yılın ilk yarısında meyvelerini verdi. Tüketiciler, bit ilacından saç çıkarmaya, kirpik uzatıcıdan sigara bırakmaya kadar pek çok ürün hakkında işlem başlatılmasını sağladı.
Kozmetik ürünlerle ilgili yasal zeminin de sağlanmasıyla tüketicilere 'Şikayetinizi bildirin' çağrısı yapan Sağlık Bakanlığı’na 2012 yılında birçok konuda başvuru geldi. Olumsuz etkiler yapan ilaçların toplatıldığını sürekli olarak duyuran Bakanlık birimi Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ise en çok mesaiyi kozmetik ürünlere harcamak zorunda kaldı. Kuruma kirpik uzatmadan saçlardaki beyazları kapatmaya, sigara bırakmadan egzama ve mantarı iyileştirmeye kadar pek çok vaatle bu ürünlere para döken insanların şikayetleri yağdı. Bu durum kozmetik adı altında satılan ürünlerin ne kadar denetime muhtaç olduğunu da gözler önüne serdi.
ŞAŞIRTAN UYARILAR
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yaptığı gibi internet sitesinden sağlığa zararlı bileşimler içeren ürünleri firmaları ile birlikte teşhir eden Sağlık Bakanlığı’nın 2012 yılında Temmuz ayına kadar uyarısını yaptığı ürünler büyük çeşitlilik gösterdi.
İşte o duyurulardan bazıları:
- Körlüğe yol açan 'metanol' maddesi içeren "Dilem" markalı kolonyalar toplatıldı.
- Saç beyazlığına karşı kullanılan "Dermojin Saç Renklendirici Gray Hair" adlı ürünün analizler sonucunda insan sağlığına zararlı kurşun içerdiği için satışı yasaklandı.
- Bakanlığa kozmetik ürün olduğu beyan edilen "Dermador" ve "Laxom" markalı ürünler, kozmetik amaçlarla değil; sedef, egzama, mantar, sivilce, yara ve yanık tedavisi, saç çıkmasını sağlama, vücuttaki negatif enerjinin azalması gibi vaatlerle satıldığı için işlem başlatıldı.
- Bir uyarı da "kirpik uzatıcı" iddisı ile internet ve çeşitli satış noktalarından tanıtımı yapılan ürüne geldi. Yetkililer, kozmetik kapsamı dışına çıkan kirpik uzatma işlemi için bu ürüne rağbet edilmemesi gerektiğini de kaydetti.
- "Alizade" markalı bitkisel yağ ve markaların da kozmetik amaçlı değil ’romatizma ve kireçlenmeye karşı, saç çıkarıcı’ gibi tedavi iddiasıyla satıldığını tespit eden yetkililer, bu ürün hakkında da işlem yapıldığını aktardı.
- Bitlenmeyi önlemek ve tedavi etmek amacıyla kullanılan bit şampuanı, bit solüsyonu ve benzeri ürünlerin tıbbi ürün olarak ruhsatlandırılmasının şart olduğu, bu yüzden ruhsatı olmayan bu tür ürünlerin kayda alınmaması gerektiği duyuruldu.
- Sigara bıraktırma ürünü olarak satılan "Vita Cure" markalı ağız spreyinin de kozmetik tanıtıma aykırı ve aldatıcı ifadelerle piyasaya arz edildiğine dikkat çeken Bakanlık yetkilileri, ürünü "Sağlık Bakanlığı’ndan geliyorum" diye tanıtan bir kişi hakkında da işlem yapıldığını duyurdu.
- "Orjin" markalı ürünler hakkında direkt olarak İl Sağlık Müdürlüklerine uyarı yapan Bakanlık yetkilileri, ’Rahatlatıcı masaj ve bakım kremi’ içinde ruhsatlı ilaçlarda bulunması gereken kimyasal maddelerin olduğunu, bu firmanın satışını yaptığı saç bakım toniğinin de kozmetik ürünlerde kullanılması yasak olan ’minoksidil’ içerdiğini ve bu yüzden de hijyenik köpük, genital hijyenik köpük gibi ürünlerle ilgili de işlem başlatıldığını kamuoyuna duyurdu.
- "Ottomans Yüz Maskesi Peeling" isimli ürünün de imal tarihi ve üretim kodu belirtilmediğini, mikrobiyolojik kriter yönünden sağlığa zararlı olduğunu tespit eden yetkililer, ürünü elinde bulunduran kişilerin İl Sağlık Müdürlüğü’ne teslim etmesi gerektiğini aktardı.
- Siba İlaç adlı firmanın "Foot Care ve Body Care" adlı ürünlerinin etkinliklerinin Bakanlığa ibraz edilmediğini ve üretim yerinin doğru bildirilmediğini duyuran Bakanlık, işlem başlatıldığını, ürünlerin toplatıldığını bildirdi.
- Bakanlık, yılbaşından bu yana nisan ayında da "Zolamid" adlı bir ilacın hafıza sorununa neden olabilen, genellikle anestezi ile birlikte kullanılan ’midazolam’ adlı kontrole tabi maddeyi içermesi nedeniyle ’yeşil reçeteli ilaç’ kapsamına aldı.
- Kurum yetkilileri bu yıl yaptığı bir başka duyuruyla da sık kullanılan "A-ferin Kapsül" ün eczane dışında satıldığı şikayetlerine değinerek ilacın reçete ile verilmesi gerektiğini kamuoyuna aktardı.
KİŞİLERE ÖZEL UYARI DA GELDİ
Ürünler dışında bu gibi yanıltmalarla adı duyulmuş kişi ve doktor isimlerini de açıkça yayınlayan Bakanlık, Dr. Mustafa Eraslan ve Dr. Ömer Coşkun adındaki kişilerin "Panax" isimli ilacı gerçek dışı beyanlarla televizyon ve internet sitelerinde sattığını duyurarak önlem çağrısında bulunmuştu.
Kozmetik ürünlerle ilgili yasal zeminin de sağlanmasıyla tüketicilere 'Şikayetinizi bildirin' çağrısı yapan Sağlık Bakanlığı’na 2012 yılında birçok konuda başvuru geldi. Olumsuz etkiler yapan ilaçların toplatıldığını sürekli olarak duyuran Bakanlık birimi Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ise en çok mesaiyi kozmetik ürünlere harcamak zorunda kaldı. Kuruma kirpik uzatmadan saçlardaki beyazları kapatmaya, sigara bırakmadan egzama ve mantarı iyileştirmeye kadar pek çok vaatle bu ürünlere para döken insanların şikayetleri yağdı. Bu durum kozmetik adı altında satılan ürünlerin ne kadar denetime muhtaç olduğunu da gözler önüne serdi.
ŞAŞIRTAN UYARILAR
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yaptığı gibi internet sitesinden sağlığa zararlı bileşimler içeren ürünleri firmaları ile birlikte teşhir eden Sağlık Bakanlığı’nın 2012 yılında Temmuz ayına kadar uyarısını yaptığı ürünler büyük çeşitlilik gösterdi.
İşte o duyurulardan bazıları:
- Körlüğe yol açan 'metanol' maddesi içeren "Dilem" markalı kolonyalar toplatıldı.
- Saç beyazlığına karşı kullanılan "Dermojin Saç Renklendirici Gray Hair" adlı ürünün analizler sonucunda insan sağlığına zararlı kurşun içerdiği için satışı yasaklandı.
- Bakanlığa kozmetik ürün olduğu beyan edilen "Dermador" ve "Laxom" markalı ürünler, kozmetik amaçlarla değil; sedef, egzama, mantar, sivilce, yara ve yanık tedavisi, saç çıkmasını sağlama, vücuttaki negatif enerjinin azalması gibi vaatlerle satıldığı için işlem başlatıldı.
- Bir uyarı da "kirpik uzatıcı" iddisı ile internet ve çeşitli satış noktalarından tanıtımı yapılan ürüne geldi. Yetkililer, kozmetik kapsamı dışına çıkan kirpik uzatma işlemi için bu ürüne rağbet edilmemesi gerektiğini de kaydetti.
- "Alizade" markalı bitkisel yağ ve markaların da kozmetik amaçlı değil ’romatizma ve kireçlenmeye karşı, saç çıkarıcı’ gibi tedavi iddiasıyla satıldığını tespit eden yetkililer, bu ürün hakkında da işlem yapıldığını aktardı.
- Bitlenmeyi önlemek ve tedavi etmek amacıyla kullanılan bit şampuanı, bit solüsyonu ve benzeri ürünlerin tıbbi ürün olarak ruhsatlandırılmasının şart olduğu, bu yüzden ruhsatı olmayan bu tür ürünlerin kayda alınmaması gerektiği duyuruldu.
- Sigara bıraktırma ürünü olarak satılan "Vita Cure" markalı ağız spreyinin de kozmetik tanıtıma aykırı ve aldatıcı ifadelerle piyasaya arz edildiğine dikkat çeken Bakanlık yetkilileri, ürünü "Sağlık Bakanlığı’ndan geliyorum" diye tanıtan bir kişi hakkında da işlem yapıldığını duyurdu.
- "Orjin" markalı ürünler hakkında direkt olarak İl Sağlık Müdürlüklerine uyarı yapan Bakanlık yetkilileri, ’Rahatlatıcı masaj ve bakım kremi’ içinde ruhsatlı ilaçlarda bulunması gereken kimyasal maddelerin olduğunu, bu firmanın satışını yaptığı saç bakım toniğinin de kozmetik ürünlerde kullanılması yasak olan ’minoksidil’ içerdiğini ve bu yüzden de hijyenik köpük, genital hijyenik köpük gibi ürünlerle ilgili de işlem başlatıldığını kamuoyuna duyurdu.
- "Ottomans Yüz Maskesi Peeling" isimli ürünün de imal tarihi ve üretim kodu belirtilmediğini, mikrobiyolojik kriter yönünden sağlığa zararlı olduğunu tespit eden yetkililer, ürünü elinde bulunduran kişilerin İl Sağlık Müdürlüğü’ne teslim etmesi gerektiğini aktardı.
- Siba İlaç adlı firmanın "Foot Care ve Body Care" adlı ürünlerinin etkinliklerinin Bakanlığa ibraz edilmediğini ve üretim yerinin doğru bildirilmediğini duyuran Bakanlık, işlem başlatıldığını, ürünlerin toplatıldığını bildirdi.
- Bakanlık, yılbaşından bu yana nisan ayında da "Zolamid" adlı bir ilacın hafıza sorununa neden olabilen, genellikle anestezi ile birlikte kullanılan ’midazolam’ adlı kontrole tabi maddeyi içermesi nedeniyle ’yeşil reçeteli ilaç’ kapsamına aldı.
- Kurum yetkilileri bu yıl yaptığı bir başka duyuruyla da sık kullanılan "A-ferin Kapsül" ün eczane dışında satıldığı şikayetlerine değinerek ilacın reçete ile verilmesi gerektiğini kamuoyuna aktardı.
KİŞİLERE ÖZEL UYARI DA GELDİ
Ürünler dışında bu gibi yanıltmalarla adı duyulmuş kişi ve doktor isimlerini de açıkça yayınlayan Bakanlık, Dr. Mustafa Eraslan ve Dr. Ömer Coşkun adındaki kişilerin "Panax" isimli ilacı gerçek dışı beyanlarla televizyon ve internet sitelerinde sattığını duyurarak önlem çağrısında bulunmuştu.
Ölümlü trafik kazası yapan firma teşhir edilecek
İstanbul-Ankara karayolunun bilmem kaçıncı kilometresi. Az önce korkunç bir trafik kazası yaşanmış, ortalık toz duman. Şarampole yuvarlanan yolcu otobüsünden çığlıklar yükseliyor.
Olay yerinde henüz ne bir ambulans var, ne de polis...Ne yapsam, kime nasıl yardım etsem diye düşündüğünüz bir anda öyle bir enstantene takılıyor ki gözünüze, yerinizde çakılıp kalıyorsunuz. Otobüsün şoförü almış gazete kağıtlarını, firmasının adını kapatmaya çalışıyor. Şirketin ismini gizleyerek, aslında biraz önce direksiyonda uyuyarak yaptığı ölümcül hatayı da örtbas etmenin derdinde...
Bu okuduklarınız bir film senaryosu değil, ülkemizde yıllardır her otobüs kazası ndan sonra yaşanan acı bir gerçeği anlatmak istedik sizlere. Ama öyle sanıyoruz ki, yollarımızda artık böyle bir ayıp yaşanmayacak. Çünkü sanılanın aksine, araç veya sürücü hatasından dolayı kaza yapan otobüslerin firma adının teşhir edilmesinin önünde yasal hiçbir engel bulunmadığı ortaya çıktı.
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Genel Başkanı İhsan Memiş, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na eklenen bir madde ile, kusurlu araçların plakasının ve firma ünvanının televizyon ve gazetelerde teşhir edilmesinin önünün açıldığına dikkat çekti. Şehirlerarası yollardaki otobüs kazalarının yüzde 90'ına, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, korsan şoför ve aşırı hızın sebep olduğunu belirten İhsan Memiş, televizyon ve gazetelerin yöneticilerine seslenerek, “Lütfen Trafik Kanununu uygulayınız. İnsan hayatını tehlikeye atan ve kötü taşımacılık yapan bu firmaların adını gizleyerek bu suça ortak olmayınız.” dedi.
Kanuna eklenen o madde ile teşhirin önü açıldı
Karayollarında yolcu taşımacılığı yapan otobüs ve benzeri taşıtların karışmış olduğu ölümlü trafik kazası sonuçlarının; kusurlu araç veya araçları kullanan sürücü ve araca ait plaka numaraları ile birlikte otobüs işleticisi teşebbüsün unvanının, televizyon ve basın organları aracılığı ile kamuoyuna görüntülü ve yazılı olarak, kusur oranlarından söz edilmeksizin ilanı, sırrın ifşaı ve ticari itibarın ihlali sayılmaz.
Kaynak: Türkiye
ithalparfum.com şikayeti
ithalparfum.com sitesinden Chanel Coco Mademosille EDP siparişi verdim. Parfümü 99 TL karşılığında hesap numaralarına havale ile ödeme yaparak satın aldım. Ürün 2 gün içerisinde adresime ulaştı. Ürünü arkadaşımın sahip olduğu orijinal parfüm ile karşılaştırdığımda sitelerinde belirtildiği gibi %100 orijinal olmadığını gördüm. İade etmek istediğimizde de 3 gün içerisinde iadenin yapılması gerektiği bilgisi verildi. Oysa ki 4. gün kendilerini aramıştım. Sitelerinde iade süresi ile ilgili durum belirtildiği için üstünde durmayıp, kabul ettim. Ancak aynı sitede ürünlerinin %100 orjinal olduğu da belirtilmektedir.
1-2 gün sonra parfümü kullanmak istediğimde spreyin bozuk olduğunu fark ettim ve firmayı aradım. Bana ürünü kargoyla yollamam gerektiğini, kendilerinin kontrol edip, bana haber vereceklerini söylediler. Bende 06/07/2012 tarihinde Yurtiçi Kargo ile ürünü firmaya gönderdim. Ürün bana 17/07/2012 tarihinde geri geldi (kargo masraflarını da ben ödedim). Ürün bana geldiğinde spreyinde ki arıza devam etmekteydi. Bunun üzerine haklı olarak firmayı aradım. Bozuk (ve orjinal olmayan) ürünün olduğu gibi iade edilmiş olduğunu, bu aşamada 99 tl ürün bedeli + 19 TL kargo ücreti ödediğimi tüm bunlar nedeniyle de ürünün iade alınarak ücretinin geri ödenmesi talebimi kendilerine ilettim. Firma yetkilisi ise; kesinlikle iade işlemi yapılmayacağını, ürünün spreyini onardıklarını ve zaten ürünün 1/3’nün kullanılmış olduğunu söyledi. Oysaki ürünün bırakın 1/3’ünü kullanmayı sadece bir defa “fıs” yapılabilmiştir. Anlaşılıyor ki farklı bir müşteri şikayeti ile karıştırabilcek kadar çok şikayet alıyorlar.
Özetle firma, sitelerinde belirtildiği gibi % 100 Orijinal parfüm satmadığı gibi, % 100 Müşteri memnuniyetini de önemsememiştir. Kişileri kelimenin tam anlamıyla kandırmakta ve haksız kazanç sağlamaktadırlar.
Ayrıca adını Özgür Bey olarak tanıtan kişinin vasfının ne olduğu bile anlaşılamamıştır. Kendisi önce yetkili olduğunu belirtip, sonra daha yetkili birine sormam lazım deyip, başka birisiyle görüşmüştür. Ürünle ilgili para iadesi ve daha yetkili olan kişiyle görüşmek istediğimde tekrar yetkili benim deyip, işimi zora sokmuştur. Bu şirketin sadece sitesi olan paravan bir şirket olduğunu düşünmekteyim. Ben bu sıkıntıyı yaşadım ve PM OUTLET LTD. firmasından şikayetçiyim. Müşterilerini mağdur edip, haksız kazanç elde ediyorlar.
Esra Turan Yukarıbaş
Mesafeli sözleşmelerde tüketici, yedi gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Ayrıca ayıplı ürün nedeniyle de iade hakkı doğar. Tüketici malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ayıbı satıcı bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda iade talep edebilir. ithalparfum.com sitesi tüketiciyi yanıltarak iadeden kaçınmış ve haksız kazanç sağlamıştır. Esra Turan elinde belgelerin birer kopyasını şikayet dilekçesine ekleyerek tüketici sorunları hakem heyetine başvurmalıdır. Tüketici adına olumlu sonuç alınacağına ve şikayetin giderileceğine inanıyoruz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)