31 Mayıs 2012 Perşembe

SIM kartınızı sakın çöpe atmayın!

Tüketicilerin kullanmadıkları için kırıp çöpe attıkları sim kartlar nedeni ile başı büyük dertte.

Gsm operatörlerinin kendilerine sunduğu avantajlara kanıp birçok operatöre ait gsm hattı alan tüketiciler kullanmadıkları hatları kırıp atıyor. İşte şikayetler ise bundan sonra başlıyor. Çöpe atıkları hatlar için icralık olduklarını öğrenen tüketiciler ödemek zorunda kaldıkları büyük meblağlı borçlar nedeni ile zor günler yaşıyor.

Tüketicilerin kullanmadıkları için kırıp çöpe attıkları hatlar nedeni ile başı dertte. Şikayet Portalı Şikayetvar'a gönderilen şikayetlere göre kullanmadıkları hatlar nedeni çıkarılan faturalardan habersiz olan tüketiciler cep telefonlarına, e-postalarına ve adreslerine gelen haklarında icra takibinin başlatıldığına dair notu alınca şok oluyor. Kullanmadıkları hatlar nedeni ile başı derde giren tüketiciler gsm operatörlerini şikayet yağmuruna tuttu. Gsm firmaları ile tüketicileri karşı karşıya getiren işte o şikayetler şöyle:

ADINA 18 HAT ÇIKARTILDI

“İki sene önce işyerime gelen bir kurumsal gsm operatörü yetkilisi şirket hatlarında kampanya olduğunu söylemesi üzerine 1 adet şirket hattı başvurusunda bulundum. Ertesi gün bayiden arandım ve şirket hattımı kullanıma açmak için teyit almaları gerektiğini söyledi. Konuşmalarda kampanyanın yanlış aktarıldığını anlamam üzerine hattımı daha açılmadan iptal ettim. Telefondaki kişi hatta ait hiçbir ücret çıkmayacağını ve hattı kırıp atmamı söyledi. Bende aynen öyle yaptım ve kırıp attım. Evime ben işteyken bir icra bildirimi gelmiş ve haberini alınca takdir edersiniz ki şok oldum. Tek başıma çalıştığım firma adına tam 18 adet şirket hattı haberim olmadan açılmış ve yine haberim olmadan 4 ay sonra kapatılmış.”

KULLANDIĞINIZ HATLARA DİKKAT!

“Geçen aylarda bir avukattan evime icra kağıdı gelmiş.Aldım baktım neyin nesi diye bir de baktım faturalı hatta ait icra talebi.Şaşırdım kaldım. Ben hiç faturalı hat kullanmadım, avukatı aradım gsm operatörüne ait faturalı hattımın borcu olduğu söylendi. Yetkilileri aradım ve benden yapmam gereken işlemler olarak savcılıktan suç duyurusunda bulunmamı ve ayrıca taraflarına kimlik bilgilerimi ve dilekçemi göndermemi istediler.Hepsini yaptım. 3 gün sonra beni arayıp hiçbir şey yapamayacaklarını tarafıma bildirdiler. Bende onlardan sadece şunu istedim, yasal süreç sonuçlanana kadar avukatlarındaki icra talebinizi durdurun dedim, hiç önemsemediler bile. Süreci takip edecekmişim, ben başkasının işinde çalışan bir insanım her gün izin alıp gidemem ki, işimden olurum.”

KIRIP ATTIĞI HATTA CEZA!

“13 yıldır abonesi olduğum ve geçen yıl kırıp attığım gsm hattıma şimdiye kadar uygulamadığınız faturalandırma sistemi uygulamışsınız. Birincisi hiçbir şekilde bilgilendirme yapılmadan tarafınızdan iki adet fatura düzenlenmiştir ve bu faturalar ile alakalı ne bir posta iletisi ne de bir fatura gönderimi yapılmamıştır. Kullanılmayan bir hatta fatura düzenliyorsunuz ve hiçbir şekilde bilgilendirme yapmıyorsunuz. Geçici olarak kapattırdığım hattın faturasını neden takip edeyim? Bu konuyla alakalı olarak da sizin yapacağınız gibi yasal yollara başvurup tüketici mahkemelerine gerekli şikayette bulunacağım.

Kaynak: samanyoluhaber.com

4+4+4 eğitim sisteminin getirdikleri

Türkiye, eğitimde yeni bir döneme giriyor. İşte önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacak olan 4+4+4'ün getirdiği değişiklikler...

Önümüzdeki eğitim öğretim yılında hayata geçirilmesi planlanan kademeli eğitim sistemi için geri sayım başladı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), tüm imkanlarıyla hem okulları hem de öğretmenleri yeni sisteme adapte etmek için çalışıyor. Yeni dönemde, okula bir yıl erken başlayacak olan çocuklar 12 yılın sonunda mezuniyet diplomalarını alabilecek.

Türkiye, eğitimde yeni bir döneme giriyor. Önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren uygulamaya başlanacak olan 4+4+4 sistemi, eğitimde önemli değişiklikler getiriyor. Halen 8 yıl olan zorunlu eğitim süresi, 12 yıla çıkıyor. Mevcut durumda ilköğretimden sonra isteyen liseye devam ederken yeni dönemde herkes zorunlu olarak lise eğitiminden geçecek. Türk vatandaşı olan 6 ile 18 yaş arasındaki bütün çocuklar, 12 yıllık eğitimi almak zorunda olacaklar. Öğrenciler 4 yıl ilkokul, 4 yıl ortaokul ve 4 yıl da lise okuyacak.


Eğitimde köklü reformlar getiren düzenleme ile çocuklar okula bir yıl erken başlayacak. Daha önce 72 ay olan 1. sınıfa başlama yaşı 66 aya çekildi. Böylece 30 Eylül itibarıyla 5,5 yaşını dolduran çocuklar zorunlu olarak okula başlayacak. Bu çocukların ön kayıtları adrese dayalı e-okul sistemi üzerinden otomatik olarak alınacak. Yeni sistemle, 5 yaşını dolduranlar da ailelerinin isteği ve sağlık raporu ile okula başlayabilecek.


Ortaokul, liseye hazırlık olacak

Yeni sistemde ortaokula da geri dönüldü. Meslekî eğitimi tercih etmek isteyenler, ortaokuldan itibaren bu eğitimi almaya başlayacak. Öğrenci bazı temel meslek derslerini öğrenecek.


Öğrenciler ilgi duydukları alana göre seçmeli dersler alacak ve liseye yönlendirilecek. Ortaokul bölümünde öğrencilere seçmeli ders paketleri sunulacak. Öğrenciler bu yıl hayata geçen Kur'an-ı Kerim ve Siyer gibi dersleri isteğe bağlı olarak ortaokulda alabilecek. Fen lisesine, sosyal bilimler lisesine, Anadolu liselerine, öğretmen liselerine, meslek liselerine veya imam hatip liselerine gidecek çocuklar için esnek bir sistem getiriliyor. Ailesinin isteği üzerine isteğe bağlı din dersi alabilmesi de mümkün olacak. Çocuk imam hatipte okumak istiyorsa fazladan din kültürü ve Kur'an dersleri alacak. İmam hatip ortaokullarının bağımsız ortaokullar olarak kurulmasına öncelik verilecek. İmkân ve şartlara göre imam hatip liseleri ile birlikte kurulabilecekler. Bu okullarda da okul giriş çıkış kapıları, bahçe kullanım alanları öğrencilerin yaşı dikkate alınarak düzenleme yapılacak.


Lise okumak artık zorunlu

Artık tüm öğrenciler zorunlu olarak lise okumak zorunda. Bu yıl ilköğretim 8. sınıfı bitiren öğrenciler otomatik olarak e-okul sisteminden liseye kayıt olacak. Öğrenci, lisede ilgi alanına göre ders paketleri seçecek. Örneğin fen derslerine eğilimi olan bir öğrenci, fen dersleriyle ilgili bir paketi seçebilecek. Böylece Anadolu lisesine giden bir çocuk, fen lisesine gitmeden bulunduğu okulda fen branşındaki dersleri alacak. Aynı şekilde bulunduğu lisede sosyal bilgiler ya da güzel sanatlarla ilgili ders paketi de alabilecek. Ancak her öğrencinin alması gereken temel dersler olacak. Öğrenci, seçtiği ders paketini isterse değiştirebilecek. Özel durumdaki bazı öğrenciler liseyi açıktan da bitirebilecek. Açıköğretimden engelliler gibi dezavantajlı gruplar ile ileri zekâlı kişiler de yararlanabilecek. Hafızlık eğitimi almak isteyen kişiler de liseyi açıköğretimden tamamlayıp bu sürede hafız olabilecekler. Kimlerin açıköğretime devam edebileceğine Bakanlar Kurulu karar verecek. Mezuniyet diploması da artık ilköğretim yerine lise sonunda verilecek.


12 yıllık eğitim sisteminde ilkokullar ile ortaokulların ayrı binalarda olması esası getirildi. Ancak imkân ve şartlara göre ortaokullar, ilkokullarla veya liselerle aynı binada olabilecek. Bu durumda meslek liseleri, ortaokul ile lise aynı binada olacak. İmam hatipler içerisinde ortaokullar açılacak. Aynı bina içerisinde ilkokul ile ortaokulun veya ortaokul ile lisenin birlikte bulunması durumunda, okul giriş çıkış kapıları ile bahçe gibi ortak kullanım alanlarının öğrencilerin yaş seviyeleri dikkate alınarak imkânlar dahilinde düzenlenmesi sağlanacak. Şartların uygun olmaması durumunda aynı binada bulunan ilkokul ve ortaokul için ikili öğretim uygulaması yapılabilecek. İkili öğretim yapan okullarda ortaokullar sabahçı, ilkokullar ise öğlenci olacak.

Çocuğunuz yeterince dikkatli mi?



Dikkat, ilginin bir konuya odaklanmasıdır. Algı ise dikkatin beyindeki sürecidir. Dikkat ve öğrenme insan için olmazsa olmaz karakteristiklerdendir. Dikkatini kullanamayan, odaklanma problemi yaşayan, dikkatini devam ettirmekte zorluk çeken kişiler hayatta her alanda zorluk çekmektedir. Özellikle ders ve akademik konularda bu zorluk daha da artmaktadır.


Hayatın ilk yıllarından beri dikkat konusunda zorluk yaşayan çocuklar öğrenme konusunda daha dezavantajlı konuma girmektedir. Çocuğun bir şeyi öğrenmesi için ona ilgisini toplaması ve beyne o bilginin ulaşması gerekir. Dikkatini veremedikçe öğrenemez, öğrenemedikçe zihinsel faaliyetlerden uzaklaşabilir. Dikkat eksikliğinin en sık rastlanan sebebi hiperaktivite bozukluğudur. Dikkat eksikliği yaşayan çocuklarda işlevsellik kaybı dediğimiz sorun varsa yani çocuk evde, okulda, sokakta dikkat problemlerinden dolayı sorunlar yaşıyorsa hemen tedavi edilmesi gerekir. Dikkat eksikliğinde çocuk ve genç psikiyatrisi uzmanları ile yapılan görüşmeler sonucunda durum netleştirilerek tedaviye başlanır. Dikkat eksikliği tedavinin yanı sıra dikkati artıran egzersizlerle de giderilebilir.


Dikkati Güçlendirme Seti ve hedefleri

Bu kitaplar çocuğun görsel dikkatini odaklamasını, dikkatini devam ettirmesini, benzerlikleri ve ayrıntıları fark etmesini, eşleştirme ve planlama yapabilmesini, organize olabilmesini, işitsel ve görsel hafızasının gelişmesini, ince motor becerilerini destekleyerek el-göz koordinasyonun oluşmasını, görme alanını aktif kullanmasını, daha çok şey öğrenmesini amaçlamaktadır. Çocuk kitapta karşısına çıkan her evreyi rahatlıkla yapamayabilir. Dikkati Güçlendirme Seti, çocuğun işlem mekanizmasını ve problem çözme tekniğini öğrenmesi, görsel dikkatini kullanması, yapamadıklarını yardım ile yapıp becerilerini artırması, ileriki hayatında gerekli olacak temel kavramları öğrenmesi konularında son derece faydalı bir yardımcı kaynak niteliğinde.

Kitabın adı: Dikkati Güçlendirme Seti
Yazar: Doç. Dr. Osman Abalı

Tüketici Kredileri ve Dosya Masrafının İadesi


Uygulamada kredi sözleşmelerinde tüketiciyle müzakere edilerek doldurulması gereken komisyon ücreti ve dosya masrafı haneleri bankalarca tüketiciye verilen nüshada boş bırakılmaktadır. Bu bölümün doldurulmamış olması tüketiciyle müzakere edilmediği anlamına gelmektedir.
4077 sayılı Tüketici Yasasının 6. maddesi sözleşmedeki haksız şartları düzenlemektedir. Bu maddeye göre;
-Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.


Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.
Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. (…)
Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir.”
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun açıkça bu tür sözleşmelerde haksız şart olarak kabul edilebilecek hususların tüketici ile müzakere edilip edilmediği yönünde bir uyuşmazlık var ise var ise bunun ispat yükümlülüğünü satıcı/sağlayıcıya vermiştir. Komisyon ücreti ve dosya masrafı tüketiciye parasal bir yükümlülük yüklediğine göre tüketici aleyhine dengesizliğe neden olduğu açıktır. Buna göre “komisyon ücreti ve dosya masrafına” ilişkin şartın haksız şart olup; bu şart tüketiciyi bağlamaz.
Bu durumda bankanın komisyon ve dosya masrafı talebini (yasal düzenleme veya sözleşmeye bağlı olarak) tüketiciden talep ve tahsil etmesi yasal değildir.

Av. Gökhan ARICAN
e-mail: info@gokhanarican.av.tr

30 Mayıs 2012 Çarşamba

İstanbul Shopping Fest Hadise Konseriyle Başlıyor


21 gün sürecek olan İstanbul Shopping Fest maratonu, 8 Haziran Cuma akşamı Taksim Gezi Park Konser Alanı’nda ''Garanti Koza''nın katkılarıyla düzenlenecek açılış partisiyle başlıyor. Power FM DJ’i Funky C’nin açılışını yapacağı parti, Taksim Gezi Park konser alanında kurulacak olan sahnede şova dönüşecek. Saat 19.00’da başlayacak gecenin açılış grubu ise farklı gösteriyle nam salan Zalinde. Yurt dışından gelecek olan grup, 10 kişilik ekibiyle muhteşem bir perküsyon şovu sergileyecek. Ödüllü müzik grubu Model’le devam edecek olan gece, misafirlerine coşkulu anlar yaşatacak.
Festivalin sürprizlerinden biri olan ünlü pop sanatçısı Hadise birbirinden eğlenceli şarkıları ve dans şovlarıyla konuklara yaklaşık 2 saat boyunca  doyamayacakları bir konser sergileyecek. Festivale damgasını vuracak olan gece, uzun saatler misafirlerine renkli ve dopdolu bir açılış partisi yaşatacak.  Festivalin açılışı konserlerin ve şovların yanı sıra çeşitli sürprizleriyle de misafirlerine farklı bir atmosfer sunacak. 





Nişantaşı The Big Apple mağazası şikayeti

13 Nisan 2012 tarihinde 119 TL karşılığında oğluma aldığım ayakkabıda 20 gün içresinde ciddi deformeler oluştu. Bu arada oğlum sadece okula giderken ayakkabılarını giyiyor, okula ulaşımını servisle sağlıyor ve okulun oyun bahçesi de olmadığı için ayakkabıları yıpratacağı bir ortamı da yok. Ben bu yıpranmalar üzerine 10.05.2012 tarihinde ayakkabıyı aldığım mağazaya götürdüm. Mağaza 29 mayıs tarihinde beni arayıp, ayakkabıyı tamir ettiklerini ve alabileceğimi söyledi. Ben iade talebinde ya da başka bir modelle değişim talebinde bulundum kabul etmediler. Daha önce aynı marka ayakkabıyı YKM den aldım ve Eylül ayından beri çocuk aynı ayakkabıyı giymesine rağmen hiç sorun yaşamadım. Ürünle ilgili işlem yapılması için ne yapabilirim? Yetkili firma ayakkabıyı tamir ettirdiklerini ve aynı sorun olursa tekrar tamir ettireceklerini söylüyor. Teşvikiye Cad. No: 105 Göksu Pasajı Daire: 2 Teşvikiye Mh. Nişantaşı Şişli, İstanbul adresindeki The Big Apple mağazasından asla ayakkabı alınmamalı.
Meral Diler

Meral Hanım, elinizdeki satış fişi ve varsa tamir süreciyle ilgi belgenin fotokopisini şikayet dilekçenize ekleyerek tüketici sorunları hakem heyetine başvurabilirsiniz.
EQSFRJC5SEK5

29 Mayıs 2012 Salı

Ayrana uluslararası standart geliyor


Türklerin geleneksel içeceği ayran için ''uluslararası standart'' hazırlanıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, Avrupa'da ayran üretimi ve ticaretinde ''bölgesel standart'' oluşturulmasına yönelik çalışma başlatıldı.
Taslağın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ortaklaşa kurulan Kodeks Alimentarius Komisyonu (CAC) tarafından kabulü durumunda ayran, Avrupa bölgesinde, Türkiye'nin hazırladığı standart kriterlerine göre pazarda yer alacak.
Taslağa göre, ayranın bu spesifik mikroorganizmaları raf ömrü sonuna kadar canlı ve aktif olarak içermesi gerekiyor. Ayranda tuz, en fazla ağırlıkça yüzde 1 olacak.

BMW Zagato Coupe İtalya’da tanıtıldı


BMW Zagato Coupe, İtalya’da Como Gölü yakınlarında düzenlenen Concorso d’Eleganza Villa d’Este 2012 etkinliğinde tanıtıldı. Firmanın İtalyan tasarım ofisi Zagato ile birlikte gerçekleştirdiği coupe konsepti, BMW Z4 modeli baz alınarak tasarlanmış bir otomobil olarak kullanıcıların karşısına çıkıyor. Otomobile ait video görüntüleri ile fotoğrafları haberin devamında bulabilirsiz.


Zagato Coupe’yi özel yapan en önemli unsur el işçiliğiyle üretiliyor olması. Tamamen el işçiliğiyle üretilen Zagato Coupe, sportif ön tampon tasarımıyla bütünlük oluşturan çamurluklara sahip. Otomobilin ön kısmındaki panjurlarda yer alan küçük Z logoları ve 19 inçlik jantlara sahip oluşu kimliğini ön plana çıkarıyor. Zagato Coupe’nin arka tarafında yer alan krom detaylar ve şeffaf bagaj kapağı otomobilin özel olduğunu hissettiriyor. Aracın iç mekan tasarımı BMW Z4′le büyük benzerlikler taşıyor.













BMW Zagato Coupe Video

TEDAŞ'a kızdı, üç yıldır elektriğe para vermiyor


Afyonkarahisar'ın İscehisar beldesine bağlı Çalışlar Köyü'nde yaşayan Tahsin Çelik, kurduğu sistemle hem tarlasının hem de evinin elektrik ihtiyacını karşılıyor.

Çelik, güneş enerjisinden elde ettiği elektrikle tarlasını sulayarak kiraz ve çilek üretimi yapıyor. Çelik, iki yıl önce köyüne 2,5 kilometre mesafedeki tarlasına enerji nakil hattı çektirmek için TEDAŞ'a başvurdu. Ancak, hem bürokratik işler hem de 200 bin lira gibi çok yüksek bir maliyet çıkmasından dolayı bundan vazgeçti. Çelik, bunun üzerine 30 bin lira maliyetli kurduğu sistemde hem tarlasını suluyor, hemde evinin elektrik ihtiyacını karşılıyor. Çelik, 3 yıldır elektrik parası da ödemiyor.

Hesabınızda 1 kuruş bile bırakmayın


Hesabınızda kalan kırıntı bakiyeler bankalar tarafından faizleri ile birlikte katlanarak kapınıza büyük meblağ olarak hatta icra mektubu ile gelebilir. Tüketiciler, gönderdikleri şikayetlerle bankaların kalan bakiye kırıntılarını nasıl kendi lehine çevirerek müşterilerini mağdur ettiklerini anlattı.
İşte banka mağdurlarının başına gelenler;

3,5 TL 2 YILDA 470 TL OLMUŞ
“Telefonuma gelen sms ile bankanıza asgari ödemesi 67,40 TL olan bir borç bildirildi. Gerekçe olarak bu hesaptan ekim 2009 da 3,5 TL' lik faturanın otomatik ödeme talimatı ile ödenmiş olmasını gösterdiler. Ayrıca 3.5 TL'lik borç faizlerle birlikte 470 TL gibi hatırı sayılır bir rakama ulaştığında tarafıma hem mail hem sms ile bilgisi geldi. Burada kesinlikle art niyetli bir yaklaşım olduğuna inanıyorum. Telefon numaram ve mail adresim elinizde bulunmaktayken bir borç bilgisinin müşterinize bu kadar gecikmeli bildirilmesinde kesinlikle bankanızın ihmali olduğunu düşünmekteyim. Posta ile adresinize bildirildi diyorsunuz: 2 yılda 3 şehir değiştirdim, ulaşsaydı 3,5 TL gibi komik bir tutarı ödemekten mi kaçınacaktım? Ödenmeme nedeni, ancak bilinmemesi ve fark edilmemesi nedeniyle olabilir. Bankanız bu durumda en azında borcun ödenmediği birinci yıl içinde müşteriye tıpkı şimdi ulaşıldılğı gibi sms ve mail yoluyla ulaşmalıydı"

GELEN EKSTRE ŞOK ETTİ
“Kredi kartımı kapatmaya karar verdim. Tüm borcumun yansıtıldığı ekstrenin bir kısmını son ödeme gününde, kalanını ise hemen ertesi gün ödeyerek borcumu kapattım. Bir ay sonra bana faiz bedeli olarak 30 TL'den fazla bir rakam isteyen ekstre geldi. Bankayı aradığımda ise bunun gecikme değil alışveriş faizi olduğu söylendi ve bir önceki hesap kesiminden sonraki hesap kesimine kadar olan dönemin faizi alınıyor dendi. 3-5 kuruş için binlerce TL'lik harcama yapan müşterileri kaybetmeye mahkum olan bu banka sonradan da müşteri kazanmak için neredeyse sokakta kart dağıtıyor. Sonra da söz verildiği halde kart ücreti, haksız cezalar, ve bunun gibi müşterinin fark etmeyecegi tüm miktarları da kartlara yansıtıyor.”

YILLAR SONRA ÇIKAN BORÇ
Araç alabilmek için bankadan kredi aldım. Ödemelerimi vadesinden çok önce düzenli olarak banka hesabına gönderdim. Aralık ayında bankadan gelen bir sms de borcum olduğu ödemem gerektiği şeklinde bir bilgi geldi. Araştırmalarım neticesi meğer benim gönderdiğim kredi borcumun içinden hesap işletim ücreti kesilmiş ve bu da ceza faiziyle artmış. Bu nedenle bankaya küçük bir meblağ borcum kalmış. Şahsıma bu ücretin kesileceği zamanında hatırlatılmayıp ceza ve faize düşürülmesinin hiç müşteri memnuniyetine uygun olmadığı ve fırsatçılık yapıldığı düşüncesine sevk etmiştir. Borç katlandıktan sonra banka bilgi vermiştir. Başkaları mağdur olmaması için böyle hesabı olanlar aman her ay bakiyelerini kontrol etsin. Çünkü her an banka bir sebeple kesinti yapar cezaya düşürebilir.”

BORÇ KATLANIYOR
“Kredi kartımı 2010 Nisan ayında kapatabilmek için bütün borcunu öğrenci halimle günlerce çalışıp ödedim. Müşteri temsilcisine defalarca sonradan bir şey çıkmaz değil mi diye sorup defalarca tüm borçlar ödenmeden kartınız zaten kapanmaz dediği aklımda. Bugün Mart 2012, mailimi açıyorum ve bankaya borçlu olduğumu öğreniyorum. Neymiş o zamandan kalan 4 TL borcum katlana katlana bugün 32 TL olmuş. Ben özellikle bütün borcu ödedim mi diye müşteri temsilcisine defalarca sormuştum zamanında. Nasıl kapattılar borcum varken kartı mı o halde ?”

Kaynak: TRT Haber

Tüketici aldığı ürüne güvenmiyor


Son dönemde sahte bal üretilmesi; yüzde 100 dana eti diye sunulan ürünlerde tavuk etinin olması; salam, sucuk ve sosis üretiminde tavuk kemiği kullanılması gıdada güven konusunu yeniden gündeme getirdi. Buradan yola koyulan Retail News Dergisi, 'Çözüm Araştırma Eğitim ve Danışmanlık ile birlikte 'Gıdada Güven' konulu bir anket yaptı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Konya, Antalya, Erzurum, Diyarbakır ve Zonguldak illerinde yapılan araştırmada 18 yaş ve üzeri toplam bin 500 tüketici ile görüşüldü.

Araştırmayı cevaplayanlara aldıkları ürünlere güvenip güvenmediği soruldu. Tüketicilerin yüzde 54'ü bu soruya olumsuz yanıt verdi. 'Güvenmiyorum' diyen kadın tüketicilerin oranının erkeklerden daha fazla olduğu görüldü. Gençlerin tüketilen ürünlere güven oranının daha fazla olduğu belirlenirken, ileri yaş grubunda gıda ürünlerine güven oranının oldukça azaldığı saptandı.

Ankette, "Türkiye'de gıda güvenliği denetimi yeterli mi?" sorusu da soruldu. Tüketicilerin yüzde 83'ü yapılan denetimlerin yeterli olmadığını savundu.

10 ili içeren araştırma, gıda katkı maddelerinin de bireylerce tam olarak bilinmediğini ortaya koydu. "Gıda katkı maddeleri hakkında yeterli oranda bilginiz var mı?" sorusuna tüketicilerin yüzde 76'sı menfi cevap verdi. "Yeterli oranda bilgim var." diyen erkek tüketicilerin oranının kadınlardan fazla olduğu anlaşıldı. İleri yaş grubunun katkı maddeleri hakkında gençlere oranla daha bilgili olduğu belirlendi.

Tüketicilere, en önemli gıda güvenlik tehlikesinin ne olduğu sorusu yöneltildi. Burada gıdalarda kimyasal içerikler ve kanserojen madde tehlikesi, et ürünlerinde bulunan tehlike, katkı maddeli gıda ürünleri ile hormonlu gıda ürünleri öne çıktı.

Katılımcılardan ayrıca tüketicilerden özellikle gıda ürünlerinde en çok güvendikleri markaları belirtmeleri talep edildi. Bunların yüzde 48'i Ülker markasına güvendiğini açıkladı. Tüketicilerin yüzde 32'si Pınar markasına, yüzde 17'si Eti markasına, yüzde 15'i ise Sütaş markasına güvendiğini aktardı. Bununla birlikte tüketicilerin yüzde 8'i gıda ürünleri konusunda hiçbir markaya güvenmediğini bildirdi.

Kaynak: Samanyoluhaber

27 Mayıs 2012 Pazar

Laleli Fashion Shopping Festival


İstanbul Laleli'de 28 Mayıs - 2 Haziran tarihleri arasında Laleli Sanayici ve İş Adamları Derneği (LASİAD) ilk kez moda alışveriş festivali düzenleyecek. Mahmutpaşa caddesinde kurulacak podyuma Şebnem Schaefer ve Deniz Akkaya başta olmak üzere birçok manken de çıkarak ürün tanıtımları yapacak. Laleli'den en çok Rusya, İspanya, Yunanistan ve İtalya vatandaşları alışveriş yapıyor. Özellikle Avrupadaki ekonomik durgunluk ilgiyi daha çok artırmış. Türkiye’nin tekstil, ayakkabı, takı aksesuar ve ev tekstil sektöründe can damarı olmaya devam edeceğini dile getiriliyor.


3 farklı sahne kurularak, yerli ve yabancı sanatçıların sahne performansları gerçekleştirilecek. Dansçılar, bando takımı, dünya starlarının tiplemeleri de sahnelere çıkacak. Festivalin en ilginç etkinliği ise 150 metrelik podyumda düzenlenecek büyük defile olacak. Defile de, Şenay Akay, Şebnem Schaefer, Selda Car, Didem Soydan, Nur Gümüşdoğrayan, Ebru Öztürk, Ülkü Taşkın, Beril Kayar ve Yelda Kara yer alacak.




 

Yargıcı şikayeti


Yargıcı Panora mağazasından aldığı çantanın 2 günde dikişleri patlayınca ürünü tadilat için ilgili mağazasına veren Ebru Aksoy'a neredeyse 3 hafta içinde hiç bir bilgilendirme yapılmamış. Çantanın kalite kontrol biriminde bu kadar fazla beklemesi kadar müşteri hizmetlerinin de konuya ilgisizliği de Ebru Aksoy'u hayli üzmüş. Bundan sonra Yargıcı'dan alışveriş yapmayacağını dile getirdiği şikayet mektubunu sizlerle paylaşıyoruz.


Merhaba,

Ankara'da Yargıcı Panora mağazasından 2 Mayıs 2012'de bir çanta aldım. Çok da dikkat ederek, titizlenip hafif şeyler koyarak sadece 2 gün kullandım. Sonrasında çantanın dikişlerinin atmaya başladığını gördüm ve kullanmayı bıraktım. Seyahatte olduğum için çok da zor oldu bu, tam alternatifi çanta götürmemiştim.

En kısa sürede, 8 Mayıs 2012'de Tunalı mağazanıza ürünü götürüp tadilat için verdim. Eğer çantanın dikişleri dağıtılmadan yapılabilecek bir tadilat olduğunu düşünsem, kesinlikle vermezdim. Geçmişte Yargıcı merkezine hatalı ürünle ile ilgili giden bir sorun nedeniyle aylarca beklediğim için, tekrar aynı hataya düşmezdim. Ama yeni alınmış bir ürünün bu kadar çabuk dökülüvermesi kabul edilebilecek bir şey değildi.

Aradan bir hafta geçince 16 Mayıs'ta telefonla aradım. 7-8 dk. kadar hatta bekledikten sonra ulaştığım tadilat birimi "ürün incelemesinin 2 haftaya yakın sürdüğünü" iletti. Sabredip o 15 günün dolmasını bekledim. Doldu, ama bana herhangi bir yanıt ya da ürün gelmedi.

BAŞINDA YAPMANIZ GEREKEN KALİTE KONTROLÜNÜ ÜRÜNÜ SATIP PARASINI ALDIKTAN SONRA YAPTIĞINIZI DÜŞÜNÜYORUM VE BUNU BÜYÜK BİR CİDDİYETSİZLİK, SAYGISIZLIK OLARAK GÖRÜYORUM. BU SIRADA DA İLGİSİZ, SÜRESİZ SESSİZLİĞE GÖMÜLÜ, KENDİSİ ARAYIP BİLGİLENDİRMESİ GEREKİRKEN, ARAYINCA UZUN SÜRE TELEFONDA BEKLETEN MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ BİRİMİNİZİN DE KALİTE KONTROLÜ VE ÜRETİM BİRİMLERİNİZ GİBİ YARGICI FİYAT KATEGORİSİNDE BİR MARKAYA YAKIŞMAYACAK KİFAYETSİZLİKTE OLDUĞUNU GÖRÜYORUM.

28 Mayıs 2012 Pazartesi akşamına dek bana ürün teslim edilmediği sürece, elimden gelen her yerde, her ortamda bu ilgisizliğinize paylaşacağımı ve tüm arkadaş ve tanıdıklarıma ASLA YARGICININ ELİNE DÜŞMEMELERİNİ TÜM İÇTENLİĞİMLE ÖNERECEĞİMİ BİLMENİZİ İSTERİM.

Kendi adıma kesinlikle bir daha Yargıcı'dan alışveriş yapmayacağım.

Z. Ebru AKSOY

24 Mayıs 2012 Perşembe

Türk Telekom TTNET internet faturası şikayeti


Türk Telekom TTNET internet abonelik sözleşme süresi dolan Kemal Örs zamanında internet abonelik iptal başvurusunu yapmasına rağmen abonelik iptali gerçekleştirilmediği ya da geciktirildiği için faturalandırma devam etmiş. Bize gönderilen şikayette Kemal Örs can sıkıcı durumla ilgili olarak ne yapması gerektiği hakkında bilgi istiyor. Bizim yorumumuza göre fatura ödenmeli ancak gecikmeden Bağlantılar sayfamızda yer alan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Tüketici Online Şikayet Formu ile ilçelerde kaymakamlıklar bünyesindeki Tüketici Sorunları Hakem Heyetine Nasıl Şikayet Edilir? sayfamızda yer alan tüketici sorunları hakem heyeti başvuru dilekçesi doldurularak Türk Telekom şikayet edilebilir. Olumlu sonuç alınacağına ve haksız alınan ücretin iadesine karar verilecektir. Ancak dilenirse Alo 175 tüketici hakları ve tüketici şikayet hattından da faturanın ödenmesinin gerekliliği konusunda bilgi ve şikayet için yardım alınabilir.

Kemal Örs'ün Türk Telekom şikayeti:



Bu şikayetimi Türk Telekom Müşteri hizmetlerinin ilgisizliğinden, aşağıdaki bayi ve müdürlüklerinin, oyalayıcı tavırlarından dolayı yazmaktayım. 1.854.154.837 hizmet nolu sözleşme süresi dolan 6GB kotalı yalın internet aboneliğimin iptali için 26.04.2012 de Akyazı Şubesi bürosuna başvurduktan 3 gün sonra teknik arıza var bilgisi ilgili şubeden tarafıma iletilmişti. Sonrasında Adapazarı Merkez Müdürlüğüne 30.04.2012 saat 08:06 da 5000 nolu sıra fişi ile ADSL iptal bölümüne yazılı iptal müracaatımı yaptım ve kendisinden imzalı bir nüsha aldım.  Bu zaman zarfında 3 defa müşteri hizmetlerine sözlü bildirim, 3 defada mail ile yazılı bildirimlerde bulundum. Bugün ise Mayıs dönemine ait 2.012.052.789.347 nolu fatura tarafıma gönderildi.

Abonelik iptal işleminden sonraki döneme ait gelen Mayıs 2012 faturasını kabul etmediğimi, Türk Telekom'un kendi çözemediği teknik sorunlarının sonuçlarının kendisine ait olduğunu bildirir, benzer can sıkıcı, moral bozucu bildirimlerin son erdirilmesi için yardımınızı rica ederim.

Saygılarımla,
L.Kemal Örs

22 Mayıs 2012 Salı

Yurtiçi Kargo şikayeti


02.05.2012 tarihinde Yurtiçi Kargo'dan bir adet klasör ve iki kitap (toplam 4,7 kg) Ankara’ya göndermek istedim. Yurtiçi Kargo Forbes İzmir şubesinde küçük koli kalmadığı için dokümanlarımı daha büyük koliye koymayı önerdiler, doğal olarak ben de bu kolinin pahalı olacağını söyledim. Şube sorumlusu “Siz hiç merak etmeyin, ben size yardımcı olacağım” dedi. Ben yurt içi kargo ismine güvenerek hiç gramajına bakmadan parayı ödedim. Bir kaç gün sonra aynı koli geri geldiğinde koliyi  tarttım ve kolinin ağırlığının 4,7 kg olduğunu gördüm.Yurtiçi kargo dekontunda 10 kg yazıldığını farkedince hemen yetkililere şikayet ettim. Aldığım tek cevap “Siz haklısınız, biz personelimizi  cezalandıracağız” oldu.


Sonuçta, bir üniversite öğretim üyesi olarak bu durumdan son derece rahatsızım . Kurumsallaşma sadece konuşmaların kayıt altına alınması değildir. Bu kayıtların dinlenerek önlemlerin alınmasıdır. Bundan sonra Yurtiçi Kargonun kullanılmaması için özellikle etrafıma yaşadıklarımı anlatacağım. Türkiye’ye kalite standartlarının gelmesi beni biraz ümitlendirmişti. Ama görüyorum ki bu kalite standartları keyfi olarak uygulanmamaktadır. Amaç müşteriyi kazıklamak ise bunu Yurtiçi kargo gayet iyi başardı ama bilin ki bu bir sefer olur. Bu konunun peşini bırakmayacağım. Yurt içi kargoya gittiğinizde iki kere düşünmek gerekir.


İyi çalışmalar
Yard.Doç.Dr.Ali Rıza FİRUZAN
Dokuz Eylül Üniversitesi
Fen Fakültesi
İstatistik Bölümü
Tınaztepe Yerleşkesi

20 Mayıs 2012 Pazar

Mahkeme tiryakiyi haksız buldu


İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi, 20 yıllık sigara tiryakisi İsmail Yaman’ın, sigara paketleri üzerinde tüketicilere eksik bilgi verildiği ve sağlığının bozulduğu gerekçesiyle açtığı 10 milyon liralık manevi tazminat talebini, Yaman’ın sigara paketinin üzerinde yer alan ”sağlığa zararlı” ibaresini görmezden gelerek iyi niyetli davranmadığı ve iddialarında samimi olmadığı gerekçesiyle reddetti.


Afyonkarahisar’da yaşayan Yaman, sigara paketinin üstünde yer alan nikotin, karbonmonoksit ve zifir oranlarıyla ilgili uyarıların 20 adet sigaradan oluşan bir paket için değil, tek bir sigara adeti için olduğu uyarısının yapılmadığı ve sigaranın sağlığına zarar verdiği gerekçesiyle, içtiği sigara markasını üreten şirket, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) ve Sağlık Bakanlığı aleyhine 10 milyon liralık manevi tazminat davası açtı.

Davanın görüldüğü İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’ne cevap dilekçesi sunan davalılar, sigara şirketi ve TAPDK ile Sağlık Bakanlığı’nın avukatları ”zaman aşımı” ve ”görevsizlik” itirazında bulundu.

Davalı sigara şirketinin avukatı Görkem Ersoy, sigara üretiminin yasal olduğunu ve hukuk düzeninde mevcut kurallar arasında çelişki olamayacağını belirterek, sigara paketlerindeki uyarıların şekli ve içeriğinin yeterliliğinin kanun koyucu tarafından belirlendiğini hatırlattı.

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) avukatınca verilen cevap dilekçesinde de Türkiye’nin Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi’ne dahil olduğunu ve sigara paketlerinin üzerinde ’öldürür’ gibi uyarıcı yazılar bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etti. Sağlık Bakanlığı avukatlarınca dosyaya sunulan cevap dilekçesinde ise bakanlığın kanunlar çerçevesinde kendine verilen görevleri yerine getirdiği, sigaranın sağlığa olan zararlı etkilerine ilişkin çalışmaların kamuoyuyla paylaşıldığı vurgulanarak, davanın reddine hükmedilmesi istendi. İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi hakimi Sevtap Kaya, sigaranın insan sağlığına zararlı ve bağımlılığa yol açtığının tartışmasız olduğunu belirterek, sigara üretimiyle satışının uzun yıllardan beri yasal düzenlemeler çerçevesinde yapıldığını aktardı.

Davacının bazı iddialar ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmasının samimi ve haklı olmadığının anlaşıldığını belirten Kaya, davanın reddine karar verdi.

Kaynak: AA

Açıkta satılan pul biberin yarısı aflatoksinli çıktı

Yrd. Doç. Dr. Lokman Alpsoy'un yaptığı araştırmada, İstanbul'un 36 ayrı noktasından alınan pul biberlerin yüzde 45'inde sınırın üstünde aflatoksin maddesi tespit edildi. Aflatoksin, karaciğer kanserine yol açıyor. İstanbul'un 36 ayrı bölgesinde açıktan satılan pul biberlerden örnekler alan Alpsoy, ambalajlı olarak satılan 4 ayrı numuneyi de laboratuvarda inceledi.


Pul biberleri bir çeşit küf (Aspergillus) tarafından üretilen aflatoksin açısından değerlendirdiklerini belirten Alpsoy, açıktan satılan pul biberlerin yüzde 45'inde yasal oranın üstünde karaciğer kanserini yapan aflatoksin maddesiyle karşılaştıklarını anlattı. Paketli 4 pul biber örneğini de incelediklerini ifade eden Alpsoy, bu maddenin paketli ürünlerde bulunmadığını dile getirdi. Alpsoy, "Açıkta satılan ürünlerin yüzde 44,4'ünde yasal sınırın (10 ppb) üstünde total aflatoksine rastladık. Hatta bunların yüzde 13,88'i 10-15 ppb arası, yüzde 22,22'si 15-50 ppb arası ve yüzde 8,33'ünde ise 50 ppb'nin üstünde aflatoksin tespit ettik." diye konuştu. Paketli pul biberlerde aflatoksin miktarının gama ışınlama teknolojisinden dolayı yasal sınırların altında olduğunu kaydeden Alpsoy, sağlıklı bir ortamda üretilen pul biberlerde bu oranın yasal sınırın altında olduğunu belirtti. Alpsoy, "Aflatoksinler bu küfler tarafından özellikle belirli nem oranının (yüzde 15) olduğu ürünlerde ve ortamlarda üretilirler. Aflatoksinler pişirme sürecinde bozulmadığından dolayı çok ciddi risk oluşturuyor. Pul biber gibi ürünlerde genelde üreyen Aspergillus cinsi küfler aflatoksin üretirler. Aflatoksinli yemle beslenen hayvanların sütlerinde de aflatoksin M1 ve M2 adı verilen aflatoksinler bulunur." dedi.


AB SINIR DIŞI EDİYOR, BİZ TÜKETİYORUZ

Aflatoksin içeren ürünlerin Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerde çok sık denetlendiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Lokman Alpsoy, yasal sınırın Türkiye ve Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerde 10 ppb olduğunu belirtti. Bu oranın üstünde çıkan ürünlerin AB'de sınır dışı edildiğini ifade eden Alpsoy, geçen sene ihraç edilen 129 ürünün bu gerekçeyle Avrupa Birliği ülkeleri tarafından sınır dışı edildiğini aktardı. Geri gönderilen ürünlerin başında yüzde 55 ile incir ve incir ürünleri ilk sırada yer alıyor. Alpsoy, Avrupa Birliği ülkelerine ihraç ettiğimiz ürünler sınır dışı edilse bile bu ürünlerin iç piyasada tüketiciye sunulduğunu iddia ederek şu bilgileri verdi: "Tarım Bakanlığı denetleme-analiz yapıp bir kısım pazarlamacılara bazı cezalar kesse bile analiz edilen ürün sayısı çok düşüktür. Bir de genelde analizler toptan pazarlama yapan pazarlamacıların ürünlerinde yapıldığından son tüketiciye kadar gelme sürecinde de küflerin varlığına bağlı olarak aflatoksin miktarları artmaktadır."

Kaynak: Zaman

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Ankara Shopping Fest 2012 tanıtım galası yapıldı


Ankara Alışveriş Festivali (Ankara Shopping Fest) 8 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara Alışveriş Festivali açılış galasına katıldı. Gül, festivalin iyi bir başlangıç olmasını ve arkasının yıllar sonra güçlü bir şekilde gelmesi temennisinde bulundu. Cumhurbaşkanı Gül, festivalin organizasyonundan emeği geçenleri kutladı ve ''Herkese hem iyi alışverişler hem iyi kazançlar diliyorum'' dedi. Galaya festivalin tanıtım yüzü olarak belirlenen dünyaca ünlü manken Doutzen Kroes de katıldı.



Cumhurbaşkanı Gül, festivalle ilgili kendisine verilen bilgiler ve açıklanan festival programına göre büyük aktiviteler yapılacağını ifade ederek, bu faaliyetlerin bir yandan alışverişi canlandırırken, diğer yandan Ankara'nın kültür hayatına büyük katkı yapacağını söyledi. ATO Başkanı Salih Bezci, konuşmasının ardından Gül'ün yakasına, festival rozeti taktı. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci Ankara'da ilk defa gerçekleştirilecek bu festival boyunca Ankara'nın bir alışveriş, eğlence ve kültür merkezine döneceğini ifade etti.

Ankaralıların ve şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin 24 gün boyunca yüzde 50'ye varan oranlarda indirimli alışveriş yapma imkanı bulacaklarını belirten Bezci, festival boyunca Ankara'da bulunanların caddelere ve sokak defilelerine, eğlencelere tanık olacağını kaydetti.


Bezci, 24 günde 28 dev konser organize edileceğini, alışveriş merkezleri, Siteler, Kale ve Kızılay'da otel ve restoranlarda, caddelere canlılık geleceğini belirtti.

Salih Bezci, ''Türkiye'nin yeni alışveriş cenneti' sloganıyla tanıtımı yapılan festivalin ilk yıl için hedefi 1 milyon turist, 3,6 lira ciro'' dedi.


Tanıtım yüzü Doutzen Kroes

Ankara Alışveriş Festivali'nin tanıtım yüzü olan Hollandalı top model Doutzen Kroes ise Türkiye'ye ikinci kez, Ankara'ya ise ilk kez geldiğini bildirdi. Kroes, Türk modacıları beğendiğini ve Türk modacıların ürünlerini almayı sabırsızlıkla beklediğini ifade etti.



18 Mayıs 2012 Cuma

e-PTT AVM İlk 3 boyutlu online alışveriş sitesi

PTT, geçtiğimiz yılın ortalarında başladığı çevrimiçi alışveriş mağazasının kurdelesini kesti.
e-PTT AVM ismini taşıyan mağazanın en önemli özelliği ülkemizin ilk üç boyutlu alışveriş merkezi oluşu. Yani ziyaretçiler, gerçekleştirecekleri alışverişleri hem 3 boyutlu biçimde deneyimleyebilecek hem de tabii ki PTT güvencesiyle satın alabilecekler.


İzmir'de gerçekleştirilen ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın da katıldığı açılış töreniyle birlikte hizmete giren mağazanın temel gayesi ise küçük işletmelerin ürünlerini devlet güvencesiyle halkla buluşturmasının yolunu açmak. Ki zaten bu bağlamda projesi kapsamında 51 KOBİ ile protokol imzalandığını ve kamu sektörü ile özel sektörün birlikte çalıştığının da altını çizelim.


Bakan Yıldırım konuya ilişkin açıklamasında, Türkiye'de sanal alışverişe olan ilginin giderek arttığına dikkat çekerken, e-PTT AVM ile vatandaşların istediği ürünü istediği dükkandan PTT güvencesiyle satın alabileceğini belirtti. Ticaretin sanal ortamda, teslimatın ise gerçek dünyada yapılacağını vurgulayan Yıldırım'a göre e-PTT AVM ile birlikte Bayraklı'daki bir dükkan, Kazım Dirik'teki bir dükkan olmaktan daha iyi şartlara sahip olacak ve dünyanın diğer ucundaki müşteriye sesini çok daha iyi biçimde duyurabilecek.

Başta da dediğimiz gibi Türkiye'nin ilk 3 boyutlu alışveriş merkezi olan e-PTT AVM, normal bir alışveriş merkezinde bulunan ne varsa içinde barındırıyor. Kullanıcılar üç boyutlu karakterler oluşturarak giriş yaptıkları alışveriş merkezinde sanal mağazalardan diledikleri ürünü satın alabilmenin yanısıra dilerlerse birbirleriyle sanal sohbetler de gerçekleştirebiliyorlar.


Keza AVM dahilinde sanal mağaza açan işletmeler de müşteri danışmanlarını 3 boyutlu olarak oluşturabilme imkanına sahipler. Ve dahi ilerleyen aşamalarda, sistem daha da geliştirilerek, sanal şehir ve okul gibi yeni oluşumlara da evsahipliği yapmaya başlayacak.

Ziyaret etmek veya mağaza sahibi olmak isteyenleri böyle alalım.

Bonprix şikayeti

Bonprix alışveriş sitesinden aldığı ürünleri iade etmesine rağmen 2 aydan beri Özlem Hanım'a ürünlerin bedeli geri ödenmemiş. Şikayetini bizimle paylaşan Özlem İlbahar'a elinde fatura ve varsa iade ettiğine dair yazışma ya da kargo belgelerini şikayet dilekçesine ekleyerek Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurmasını öneriyoruz. İnanıyoruz ki ürün bedelleri en kısa sürede kendisine geri ödenecektir. Ancak internet aracılığı ile yapılan alışverişlerde güvenilir siteler iade işlemlerinde alışveriş hangi kanal ile yapıldıysa aynı yolu kullanarak geri ödeme yapıyorlar. Banka havalesi ya da kredi kartı ödemesi farketmiyor. Kapıda yapılan ödeme de aslında geri ödemenin 2 ay gecikmesi için bir mazeret sayılamaz. Anlaşılan Bonprix firması henüz kurumsal bir kimlik kazanamamış. Lütfen siz de güvenmediğiniz alışveriş sitelerini tercih etmeyin. Reklamlarını yayımladığımız Hepsiburada.com alışveriş sitesinin bu anlamda son derece profesyonel ve müşteri dostu olduğunu söylemeden geçemiyoruz.
Buyurun Özlem İlbahar'ın Bonprix şikayetini okuyalım:

Merhabalar,
Ben Bon prix diye bir takstil firmasından telefonla16.02.2012 ve 05.03.2012 tarihinde kapıda ödemeli olarak 6 adet tekstil ürünü aldım. Daha sonra 3 adet ürün ufak geldiği için firmaya 12.03.2012 tarihinde iade ettim. 2 aydan beri firma paramı iade etmemek için türlü bahaneler uyduruyor. Kendilerinin yerleri İtalya’da olduğu için gecikme olduğunu söylüyorlar. Yaklaşık 5-6 kez telefonla görüşmemize rağmen sürekli aynı şeyleri söylüyorlar. IBAN numaranızı vermemişsiniz diyorlar. 12.03.2012 de onlara mail attım ve bir kez de IBAN numaramı bildirdiğim dilekçe gönderdim. Bugün yine aradım ve yine IBAN numaranız yok dediler. Ben yine bugün telefonda bildirdim ve yine bana 2 hafta sonra ödeme yapılacaktır diyorlar.
Çok acil bu konuda ne yapmam gerektiği konusunda yardımcı olur musunuz?

Saygılarımla,
Özlem İLBAHAR

Fatura annem Nermin Yücel adına kesildi. Ekte fotokopilerini gönderiyorum.
Nermin Yücel Müşteri no: 5005104

İade ettiğim ürünler;
1.Faturada 942242 94 044 Tunik  17,95
               944756 94 044 Bluz    34,95

2.faturada  944793 94 050 Yapay Kürk yakalı kazak 89,95

Toplam iade rakamı 142,85 TL dir. Aşağıda faturaların bir kısmı paylaşıldığı için %8 kdv hariç fiyatlar görünmektedir.

Bonprix iade aldığı ürünün bedelini iade etmiyor. Faturada İstanbul vergi dairesine kayıtlı oldukları gözüküyor. Ancak merkezlerinin İtalya olması nedeniyle ödemenin geciktiğini öne sürüyorlar.


Bonprix müşterinin IBAN nosu yok bahanesiyle iade aldığı ürünlerin bedelini ödemiyor.