6 Mart 2013 Çarşamba
At eti krizi kime yaradı?
At eti yemenin herhangi bir sakıncası olmadığının bilincinde olan Avrupalı tüketiciler at eti skandalını tüketicinin kandırılması ekseninde değerlendiriyorlar. İrfan Donat, makalesinde Avrupa'nın tamamında ses getiren at eti skandalını analiz etmiş. Donat, skandalda adı geçen firmalar ne kadar büyük olursa olsun, Türkiye'dekinin aksine tüketicinin, medyanın ve yönetenlerin yani bilinçli toplumun olayın peşini bırakmadıklarına ve bırakmayacaklarına dikkat çekiyor. Soruşturmaların açılması ve olayların örtbas edilmemesi çok güzel.
İrfan Donat'ın 5 Mart 2013 tarihli makalesi:
Bakmayın bizde skandallar bir iki gün ses getirir sonra unutulur gider. Ama Avrupa’da ardı ardına patlak veren "at eti" skandalı öyle kolay kolay unutulacağa benzemiyor. En azından sorumlular hesap verip, cezasını çekinceye kadar... Bilinçli toplumun yaptırım farkı da buraya ortaya çıkıyor zaten.
Dikkat ederseniz bu tür skandallarda adı geçen firmalar Türkiye’dekinin aksine ne kadar büyük ve dünya çapında olurlarsa olsunlar konunun üzerine her şekilde gidiliyor. Şirketin büyüklüğü ve gücü ile dokunulmazlığı arasında bir bağ kavramı yok. Söz konusu skandala karışan birçok firma için soruşturmalar çoktan açıldı ve zaman aşımına uğrayıp üstü kapatılmayacak.
İş öyle bir noktaya geldi ki skandalın yaşanmadığı ülkelerde dahi gıda ve sağlık bakanlıkları ile yetkili birimler olası risklere karşı denetimlerini artırma kararı aldı. Bundan en kârlı çıkan sektör ise kalite kontrol, gıda denetim ve analizi yapan laboratuvarlar oldu.
Avrupalı yetkililer aslında bu konunun ne kadar ciddi olduğunun farkında. Çünkü olayın sağlık kadar bir de ekonomik yönü var. Tüketici güvenini sarsan bir skandalın harcamaları ne yönde etkilediğini ortaya koyan veriler kendini hemen gösterdi.
At eti skandalının hemen ardından Fransa’da dondurulmuş et ürünleri satışı yüzde 30 düştü. İngiltere’de ise bu düşüş yüzde 26 seviyesinde. O yüzdendir ki Avrupalı yetkililer konunun daha büyük kayıplara sebep olmaması için skandalın üzerine ciddiyetle ve ayrım yapmaksızın gidiyor. Sonuçlarını da tüketici ile zaman kaybetmeden detaylarıyla paylaşıyor. Avrupa’da sarsılan tüketici güveni de bu şekilde az hasarlarla kurtuluyor. Dileriz bir gün bizim gıda ürünlerimizde de gereken denetim, kontrol ve yaptırımlar tavizsiz uygulanır.
Her gün ekranlardan 6 kilogramı 100 TL’ye satılan bal (Hem de kargo dâhil), bitkisel zayıflama hapları, içinde nelerin olduğunu kestiremediğimiz salam, sucuk, sosisler ve sokakta 2.5 liraya satılan döner ekmeklerin akıllarda yarattığı soru işaretleri de umarız bir gün son bulur.
İrfan Donat
Kaynak: http://ekonomiekibi.com/haber/detay/5033/at_eti_krizi_kime_yaradi_
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder