28 Şubat 2012 Salı

Apple'ın sıradışı kol saati


Birçok elektronik kategorisinde başarılı tasarımları ve güçlü ürün özellikleriyle en çok tercih edilen markalardan olan Apple, saat pazarında da adından söz ettirmek istiyor.

Gadeget sitesinin haberine göre, birçok elektronik kategorisinde başarılı tasarımları ve güçlü ürün özellikleriyle en çok tercih edilen markalardan olan Apple, saat pazarında da adından söz ettirmek istiyor.

Apple'ın başarılı tasarımcısı Antonio de Rosa tarafından tasarlanan ilk prototip oldukça ilgi çekiyor. Ürünün gövdesi polikarbonat, kevlar ve alüminyumdan oluşmakta; bu özellikleri ile hem sağlam bir etki bırakıyor hem de Apple’ın tasarım dilini başarılı bir şekilde devam ettiriyor.

Bu mükemmel saati diğer saatlerden ayıran bir çok sıradışı özelliği mevcut. Bunların başında hiçbir saatte buulunmayan Wi-Fi ve bluetooth bağlantısı ve 32GB'lık bir hafıza. Ayrıca arkadaşlarınıza yüz yüze görüşmenizi sağlayabilecek 3G teknolojisi.



ATM’den kartsız para yatırmak artık 5 TL



Geçtiğimiz günlerde bankalar ATM’den kart olmadan hesaba para yatırma işlemlerinden 5 TL ücret tahsil edecek yeni düzenlemeleri hayata geçirmeye başladılar.


ATM’den kartsız para yatırma işlemi her bankada olmayan bir işlem. Bankadaki hesabınıza ait ATM kartınız olmasa bile, TC Kimlik No ve SMS’le doğrulama sayesinde hesabınıza para yatırabiliyorsunuz. Banka tarafında bu işlem için en büyük maliyet kimlik doğrulama için atılan SMS. Bu SMS’in maliyetinin ortalama 30 kuruş olduğunu düşünürsek, geri kalan 4,70 TL’nin ne kadarından gelir yazdığını artık siz hesaplayın!


Unutmayın, tüketiciler çalıştıkları bankaları (tamam, bankaların eğlenceli reklamlarının bu tercihlerde belli bir etkisi vardır ama) tamamen hür iradeleri ile seçerler. Bankalar müşterilerine imzalattığı sözleşmelerde bu masraf ve ücretleri yaratma ve değişiklik yapma yetkisini tek taraflı olarak (önceden bilgilendirme şartıyla) kendilerinde tutarlar. Tüketici de zaman içerisinde bankalarca yapılan bu tür değişikliklere layık olduğuna inanıyorsa çalışmaya devam eder, yoksa yine hür iradesiyle kendisi için daha uygun olduğuna inanan bir başka bankanın kapısını çalar.




SanDisk, dünyanın en küçük 128GB NAND flaş bellek çipini geliştirdi


SanDisk, dünyanın en küçük 128GB NAND flaş bellek çipini geliştirdiğini ve üretimine başladığını duyurdu. Yarı iletken cihaz, 128 milyar bitlik bilgiyi, bir bozuk paranın kapladığından daha küçük bir alan olan 170 mm2’lik tek bir silikon kalıpta saklayabiliyor.
NAND flaş belleğin akıllı telefon, tablet ve SSD gibi ileri teknoloji cihazlarda kullanımı, tüketiciler tarafından oldukça önemsenen ‘küçük form’ faktörlü cihazların işlevselliklerini geliştirmelerine katkıda bulunuyor. Söz konusu bellek boyutlarının küçülmesi sayesinde, hem daha güçlü programlama yapılması hem de iletişim ve tüketici elektroniği cihazlarının daha düşük maliyetlerle kurulumları mümkün oluyor.




SanDisk, 128Gb NAND flaş bellek çipini, lider 19 nanometrelik (nm) -1 nanometre 1 metrenin milyarda biridir- süreç teknolojisinden yararlanarak geliştiriyor. 19 nm’lik hat devresi o kadar ince ki, yaklaşık 3,000 tanesi bir insan saçı genişliğine eşit oluyor. Bu çip aynı zamanda, SanDisk’in her bellek hücresine okuma ve üç bitlik bilgi yazma yeteneğini sağlayan NAND flaş bellek ürünlerinin kurulumunda kullanılan, hücre başına üç-bitlik (X3) teknolojiyi desteklemek için kullanılıyor.
SanDisk lider 19 nanometrelik teknolojisi ile 9.nesil çok katmanlı hücre (MLC) sahibi NAND ürünlerini ve 5.nesil X3 teknolojisini de getiriyor. SanDisk’in üretim ve teknik konulardaki uzmanlığı her hücrede daha fazla bilgi depolamaya yardımcı oluyor ve daha küçük ve daha yoğun bir NAND flaş bellek çipi yaratma imkanı sunuyor.
Bellek Dizayn Başkan Yardımcısı Mehrdad Mofidi; “128Gb NAND flaş bellek çipini, bu komplekslik seviyesinde üretebilmek inanılmaz bir başarıdır” dedi ve şöyle devam etti: ”Bu yenilik SanDisk’in kullanıcılarına, daha düşük fiyata daha fazlasını sunarak, daha küçük ve daha güçlü ürünler sunmaya devam etmesini ve liderliğini korumasını sağlıyor.”
128GB yarı iletken cihaz, küçültülmüş boyutuna ek olarak, 18MB/sn’lik, sektör lideri X3 yazma performansına sahip. Bu seviyedeki bir performans, SanDisk’in patentlenmiş “All-Bit-Line” (ABL) mimarisini kullanarak elde ediliyor ve X3 teknolojisinin, MLC NAND flaş bellek kullanan belli ürün kategorilerinde de kullanılabileceğini gösteriyor.
128GB’lik NAND flaş bellek çipi, SanDisk’in Milpitas’taki yerleşkesinde, SanDisk ve Toshiba ekiplerinin birlikte çalışmasıyla
geliştirildi. Çalışmalar, Bellek Dizayn Müdürü Yan Li tarafından yönetildi. 128GB hücre başı üç bit teknolojisine sahip ürünler geçen yıl gönderilmeye başlandı ve yüksek hacimde üretimlere geçildi. SanDisk aynı zamanda, 128GB çipin başarısını temel alan bir yan ürün olarak sektör standartlarındaki microSD formatı ile uyumlu olan 64Gb’lik X3 NAND flaş bellek çipini geliştirdi. Şirket, aynı zamanda, bu ek çip teknolojisinin seri üretimlerini de başlattı.
NAND flaş bellek, SanDisk’in OEM kullanıcılara, akıllı telefonlar, tabletler ve Ultrabook’lar gibi geniş bir ürün yelpazesinde kullanmaları için sattığı, yüksek güvenilirlik ve küçük form faktörlü depolama çözümlerinin arkasındaki teknolojidir. Aynı zamanda, bu teknoloji SanDisk’in görüntüleme ve mobil kartlar, USB sürücüler ve mp3 oynatıcılar formunda, perakende kanalında sattığı ürünlerde de kullanılıyor.

Alışveriş Merkezleri Otoparklarından 3 Saate Kadar Ücret Alınamaz


Her geçen gün sayıları artan AVM’lerde alınan otopark ücreti konusu bir süre önce yargıya taşındı. Dava İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nde görüldü. 2. İdare Mahkemesi ücret alınmasını yönünde bir karar verdi. Yerel mahkemenin kararı Danıştay’a taşındı. Danıştay  8. Dairesi, alışveriş merkezlerindeki otoparkların 0-3 saat arası ücretli olmasını öngören İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin kararını bozmuş; karara göre alışveriş merkezleri otoparklarını kullanmak isteyenlerden ilk 3 saat ücret talep edemeyeceği hükmünü taşıyordu.

Karar oy birliği ile alındı
Kararda şöyle deniyordu:




“Alışveriş ve ticaret merkezi gibi halkın kullanımına açık yerlerden yararlanan kişilerin, binayı kullanan kişiler kapsamında değerlendirilmesi ve otopark ihtiyaçlarının ticari amaç güdülmeksizin, binaya ait hizmet otoparklarından ve parselinden karşılanması ilgili mevzuatın gereğidir. Otoparklardan kısa süre için yararlanan kişilerden de ücret alınması nedeniyle bu otoparkların tercih edilmemesi ve parsel dışında otopark çözümü aranmasının trafiği olumsuz etkileyeceği de tabiidir. İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.”

Aylık kazanç 150 bin lira

Ancak geçtiğimiz Ocak ayı ortasında alınan Danıştay kararının uygulamada dikkate alınmadığı anlaşıldı. Konuyu taraflara sorduk.

Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya “İstanbul’da ücret alan AVM sayısı almayandan fazla. Daha önce ücret alanlar karardan sonra da aldı. Yargı kararı dikkate alınmadı. Burada iş tüketiciye düşüyor. Gittikleri AVM’de üç saate kadar kaldıkları süreçte ücret alınırsa derhal ilgili yerel yönetimden zabıta çağırmaları gerekir. Zabıtanın kestiği ceza 750 ile veya bin TL” şeklinde konuştu.

Nazım Kaya kimi durumlarda tüketicilerin zabıta çağırma ceza kesilmesi bekleme yoluna gitmediğini 5 lira verip çıktığını ifade ederek şu hesaplamayı yaptı: “Bir AVM’de ortalama bin araç otoparka girse. Her bir araçtan 5 lira alınsa günde 5 bin lira ayda 150 bin lira yapıyor. Burada iyi bir kazanç var işletme açısından.”

Nazım Kaya, kimi tüketicilerin ücret ödememek için aracını AVM dışına park ettiğini, bu durumun trafik sıkışıklığına yol açtığına işaret etti.

“Otopark AVM için para kazanma yeri değil”

Konunun bir diğer tarafında yer alan Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği Başkanı Hakan Kodal  ise, yargı kararının uygulanmamasının söz konusu olmadığını belirterek “Biz bu konuda bir araştırma yaptık. Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç ücret alınması yönünde oldu. Çünkü tüketiciler AVM’ye geldiğinde otopark sorunu yaşamak istemiyor.

Bu sorun özellikle kent merkezinde olan ve park sorunu yaşayan bölgelerdeki AVM’lerde yaşanıyor. AVM’ye alışverişe gelmeyen kişiler de aracını otoparka bırakabiliyor. Bu durum otoparkta yer sorununa yol açıyor. Ücret almayan AVM sayısı azınlıkta. Ancak yine de sorunun çözümü konusunda Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir çalışma yapılıyor. Otoparklar AVM yatırımcıları açısından para kazanma yeri değil.”

27 Şubat 2012 Pazartesi

Yepyeni bir alışveriş durağı: Altıncı Cadde



 Sizi yepyeni bir site ile tanıştırmak istiyoruz. Türkiye’nin öncü İnternet şirketi Doğan Online’ın bir iştiraki olan Altıncı Cadde; ev-tekstil, dekorasyon, elektronik ev aletleri, ev-aksesuar ve mobilya ürünleri konusunda hizmet veren online bir alışveriş sitesidir. Ünlü mimarlar ve tasarımcılar tarafından hazırlanan konseptlerle üyelerine uygun fiyatlı ürünlerin yanı sıra tarzlarını evlerine yansıtmalarını sağlayacak fikirleri de sunan bu yeni alışveriş sitesini ziyaret etmenizi öneriyoruz.



Hasta Hakları


Hasta hakları aslında en sevdiklerimizin de haklarıdır. Gelin haklarımızı hep beraber öğrenelim.






1) Hizmetten genel olarak faydalanma:

Adalet ve Hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlık hizmetlerinden faydalanma. Irk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, felsefi inanç,ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet alma hakkı vardır.

2) Bilgilendirme ve bilgi isteme:

Her türlü sağlık hizmetinin ve imkanının neler olduğunu öğrenmeye ve sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı isteme hakkı vardır.

3) Sağlık kuruluşunu ve personelini, seçme ve değiştirme:

Sağlık kuruluşunu seçmeye, değiştirmeye ve seçtiği sağlık tesisinde verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya, sağlık hizmeti verecek vermekte olan tabiplerin ve diğer sağlık çalışanlarının kimliklerini, görev ve unvanlarını öğrenmeye seçme ve değiştirmeye hakkı vardır.

4) Mahremiyet:

Gizliliğe uygun bir ortamda her türlü sağlık hizmeti almaya hakları vardır.

5) Reddetme, durdurma ve rıza:

Tedaviyi reddetmeye, durdurulmasını istemeye, tıbbi müdahalelerde rızasının alınmasına ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanmaya hakkı vardır.

6) Güvenlik:

Sağlık hizmetini güvenli bir ortamda almaya,

7) Dini vecibeleri yerine getirebilme:

Sağlık tesisinin imkanları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerini yerine getirmeye hakkı vardır.

8) İnsani değerlere saygı gösterilmesi, saygınlık görme ve rahatlık:

Saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli bir ortamda, her türlü hijyenik şartlar sağlanmış gürültülü ve rahatsız edici bütün etkenler giderilmiş bir sağlık hizmeti almaya hakkı vardır.

9) Ziyaret ve refakatçi bulundurma:

Sağlık tesislerince belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ziyaretçi kabul etmeye ve mevzuatın ve sağlık tesisinin imkanları ölçüsünde ve hekimin uygun görmesi halinde refakatçi bulundurmaya hakkı vardır

10) Müracaat, şikayet ve dava hakkı:

Haklarının ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türlü başvuru, şikayet ve dava hakkını kullanmaya hakkı vardır.




Son 10 yıllık kredi kartı aidatlarınızı geri alabileceksiniz



Yargıtay, bu konuda çok önemli yeni ilke kararı verdi. Buna göre, tüketiciler tarafından aidatlar 10 yıl geriye dönük olarak talep edilebilecek. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin bir uyuşmazlıkla ilgili verdiği bozma kararı uyarınca, ’kredi kartlarından yıllık üyelik aidatı tahsil edilmesinin haksız şart niteliğinde olduğu ve geriye dönük olarak on yıl boyunca talep edilebileceği’ sabit oldu. Emsal niteliğindeki bu karar uyarınca tüketiciler bankaların aldığı kredi kartı yıllık aidatlarını 10 yıl geriye dönük olarak talep edebilecekler. 


Karar Tarihi: 18/07/2011
Esas No: 2011/4736
Karar No: 2011/11579

25 Şubat 2012 Cumartesi

Samsung 7 milyon bozuk TV için tüketicilere paralarını geri ödüyor


Samsung’un bazı LCD, Plazma ve DLP TV modellerindeki hatalar nedeniyle bu modelleri satın alan tüketiciler tarafından açılan toplu dava, tarafların anlaşmaya varmasıyla sona erdi. Samsung, faturasını gösteren mağdurlara televizyonlarının tamir bedeli olarak 300′er dolar ödemeyi kabul etti.


Şirketin aşağıdaki tabloda geçen hatalı modellerden toplamda 7 milyon adet sattığı tahmin ediliyor. Sorun ise güç devresindeki hatalı bir kapasitörün televizyonların açılışını geciktirip “tıklama” sesine benzer bir ses çıkarması ya da cihazı sürekli açıp kapatması.

Toplam 2.1 milyon dolar ve tabii dava masraflarını ödeyecek olan şirket, böylelikle çok daha büyük zararlardan kurtulmuş oldu.






Ankara Mobilya Concept şikayeti


Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına rağmen sorunlarınızı çözemediyseniz e-devlet şifrenizle başvurabileceğiniz artık Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde hizmet veren Tüketici Portalı - Tüketici Şikayeti Uygulaması ile şikayette bulunabilirsiniz. Şikayette bulunmak için buraya tıklayınız.

Oya Gürsu'nun şikayeti:

05.08.2011 tarihinde, kızım İstanbul Kadıköy'de bulunan "Ankara Mobilya Concept" isimli mağazadan katlanır yatak aldı ve 250.-TL ödedi. Birkaç gün sonra yatağı kullanmaya başladığımızda, üzerine koyulmuş olan plakaların doğru düzgün monte edilmediğini, her harekette teneke sesi çıkardığını, ayrıca üzerindeki yatağın da çok kalitesiz olduğunu farkettik. Firmayı defalarca arayıp sorunları ilettik ancak ya yetkilinin orada olmadığını söyleyerek telefon numaramızı alıp geri dönmediler ya da defalarca söz verdikleri halde ilgilenen olmadı.




Yılların firması, Ankara Mobilya olduğunu düşünerek merkezlerini aradım. Kadıköy'de bulunan 'Ankara Mobilya Concept'in kendileriyle bir ilgileri bulunmadığını, isimlerini kullandıkları için onlarla mahkemelik olduklarını ancak mahkemenin Ankara Mobilya Concept lehine sonuçlandığını söylediler. Yani, Kadıköy'deki mağazanın, yıllardır bildiğimiz ve kalitesine güvendiğimiz Ankara Mobilya'nın çakması olduğunu öğrendim.

16.08.2011'de Kadıköy Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne şikayette bulunduk. Hakem heyetindeki görevli, şikayetimi alınca çok güldü ve firmayla ilgili ellerinde yaklaşık 30 tane şikayet bulunduğunu söyledi. Bilirkişi evime geldi ve yatağı inceledi. Sonunda 28.12.2011 tarihinde karar lehimize sonuçlandı, yatağın ayıplı olduğu ve paranın iadesine karar verildi.

Sevincimiz kısa sürdü. Hakem Heyeti'nin kararını ve firmanın verdiği satış sözleşmesi ile para makbuzunu ekte görebilirsiniz. İcra yoluyla paramı alabilmek için bir avukata danıştım. Satış sözleşmesinde ve para makbuzunda firmanın ticaret sicil numarası veya firma ünvanı bulunmadığını söyledi. 'Sarı çizmeli Mehmet Ağa'ya mı hacze gideceğiz?' dedi. Yani, elimdeki Hakem Heyeti Kararı geçerliliğini yitiriyor. Hangi firmaya hacze gideceğim?

Ankara Mobilya Concept'i aradım, çıkan karardan bahsettim. Umursamadılır, Saray Halı olduk dediler. Saray Halı'yı arayarak Anadolu Yakası Bölge Müdürü'yle görüştüm. Firmaya daha önce ürün verdiklerini ancak 2012 itibariyle ilişkilerini kestiklerini söylediler.

En son 06.02.2012 tarihinde gördüm, Ankara Mobilya Concept, hala Kadıköy'de tabelasının tüm heybetiyle duruyor ve büyük ucuzluk yapmış!!! Benim yapacak birşeyim kalmadı çünkü firmanın ünvanı veya ticaret siciliyle ilgili bir bilgiye ulaşamıyorum. Ulaşsam bile, avukatımın dediğine göre, birkaç şirket kuruluşu yaptılarsa, benim ürünüm hangi firma üzerine onu bulmak mümkün olmayacak.

Uzun lafın kısası; Kadıköy'ün göbeğinde bir firma tarafından çok güzel dolandırıldım, uğraşmaktan yorulup paramın üzerine bir bardak soğuk su içtim ve firmayı Allah'a havale ettim.

Bunu size yazma sebebim, başka insanların canı yanmasın.
 
Oya Gürsu


Acer Bilgisayar servis şikayeti

Acer marka dizüstü bilgisayarı ile yaşadığı sorunları çözmekte yetersiz kalan servis ve müşteri hizmetleri hakkında şikayette bulunan Serkan Balcı'ya elindeki bilgi ve belgelerle birlikte bir şikayet dilekçesi yazarak Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurmasını öneriyor, kendisine geçmiş olsun diliyoruz. Serkan Bey'in şikayetini aynen yayımlıyoruz.

Acer 5740 G model laptopumun pil sorunu nedeniyle yetkili müşteri temsilcisi ile görüşerek telefonda vermiş olduğu talimatlar ile bios programını indirerek sorunu gidermeye çalıştı. Ancak indirdikten sonra bilgisayarın işletim sistemi çöktü.


Bu esnada halihazırda telefonda olan müşteri temsilcisi bilgisayarımın acer hasar sorun merkezi tarafından benden alınıp garantiden işlemlerinin düzeltileceğini söylediler. Bu arada yanımda bilgisayarımın kutusu olmadığı için gelirken kutuda getirildi. Bende güvenerek almalarını bekledim. 30.12.2011 cuma günü tekirdağ UPS Kargodan Gürkan YILDIRIM adlı yetkili personel çalıştığım tekirdağ trakya birlik  Entegre Tesisleri Şerefli mevkii Çorlu /Tekirdağ adresine gelerek bilgisayarımın paketleyerek teslim aldı ve acer hasar merkezine teslim etmek üzere gitti. Bu teslimat işlemleri esnasında da yanımızda memur ve şef arkadaşlarımızda vardı ve bilgisayarımın sağlam ve hasarsız bir şekilde paketlendiğine şahit oldular.Daha sonra ne hikmetse ertesi gün acer hasar merkezinden bir yetkili beni arayarak bilgisayarımın kasasında kırık ve hasarlı olduğunu ve bilgim olup olmadığını sordu. Şok olmuştum. Kendisine bilgisayarımın sağlam ve hasarsız olduğunu ve söz konusu kırık ve hasarın ya nakliye yada teslimatta yaşanmış olduğunu ve sorunun sorumlularından giderilmesi gerektiğini söyledi. Defalarca şahsi telefonumdan 444........ nolu telefondan müşteri temsilcileri ile görüşsem de kimse bana yardımcı olamayacaklarını söylediler. Sorunu kendi çabalarımla çözmemi ve tutanak tutmadığım içinde başımın ağrıyacağını söylediler. Ben her ne kadar bana bilgisayarımı kendi isteğim ve imkanlarımla herhangi bir kargoyla değilde tamamen sizin kayıt düşerek isteğinizle anlaşmalı olduğunuz kargo şirketine aldırdığınızı ve bu esnada bana tutanak tutmam ya da fotoğraf çekmem konusunda kesinlikle bir bilgi verilmediğini aksine benim hiç bir şeye karışmadan kendileri tarafından alınıp garantiden sorunumu gidereceklerini söylediklerini belirtmeme rağmen yapabilecekleri bir yardımla olamayacaklarını söylediler. Ayrıca sözde bilgisayarımı kargodan alıp açıp baktıktan sonra kırık olduğunu görmüş ve bana sorduklarında benden kaynaklanmadığını belirtince teslim almayıp geri tekrar kargoya verip iade edilmiş. Ancak anlaşmalı oldukları kargo şirketi de ne hikmetse bilgisayarımı sanki yapılmış ve teslim edilmiş gibi çalıştığım fabrikaya bilgisayarımı geri getirip teslim etmek istemiş ancak avukatımın talimatları doğrultusunda kabul etmeyerek geri iade ettirmem neticesinde halı hazırda kargonun elinde ve ortada kalmıştır. Sonuç itibariyle ben acer firmasını aramış ve onların sözde yardımları neticesinde üzerime düşenleri yapmış olmama rahmen benim dışında olmuş hata sebebiyle ortada bırakılarak mağdur edilmişimdir. Eğer gerçekten samimi ve profesyonel bir şirket olsalardı beni bu kadar mağdur etmez ve yardımcı olup alakam olmayan ups kargo şirketi ve kaderimle baş başa bırakmazdılar. Sizden ricam bana her zaman yaptığınız gibi bu konu da ışık tutarak hakkımı aramak noktasında yardımcı olmanızdır.

Serkan Balcı

23 Şubat 2012 Perşembe

Banka 'aidat yoksa kart yok' diyemeyecek!

Yargıtay, 'Aidatı ödemezsen kredi kartımı kullanma' diyen bankayı haksız buldu. Kredi kartı aidatı konusunda emsal teşkil edebilecek bir karar alınmasını sağlandı.

Tüketiciler Birliği Onur Kurulu Başkanı Aydın Ağaoğlu, verdiği hukuk mücadelesiyle, yargının, ''kredi kartı aidatı'' konusunda emsal teşkil edebilecek bir karar almasına zemin hazırladı. Ödediği aidatın iadesini sağlayan Ağaoğlu'nun kredi kartını kullanıma kapatan bir banka, tazminat ödemeye mahkum edildi.



Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, bankaların kart aidatı, üyelik bedeli gibi isimler altında tüketicilerden talep ettikleri ücretlerin Tüketici Hakem heyetleri ve mahkemelerce iptal edilmesi nedeniyle, bu ücretleri bölerek küçük taksitler halinde tahsil etmeye yöneldiğini belirtti.

Tüketicilerin meblağ küçük olduğundan mücadeleye değer bulmayıp itiraz etmeyeceklerini düşünen bankaların yanıldığını dile getiren Ağaoğlu, birçok tüketicinin halen kredi kartı aidatlarını almak için mücadele verdiğini anlattı.

Benzer şekilde tüketici olarak kendisinin de bu konuda mücadeleyi sürdürdüğünü ve vatandaşlara yol göstermeye çalıştığını ifade eden Ağaoğlu, şunları söyledi:

''2009 yılında, kullandığım kredi kartının hesap özetinde 55 lira kart aidatı bedeli bulunduğunu fark edince, bankaya itirazımı bildirdim. Banka, talebime olumsuz cevap verdi. Şişli Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurdum.

Heyet başvurumu haklı bularak, bu paranın iadesine karar verdi. Banka 55 liralık ücreti iade etti ama kartı kullanıma kapattı. Bunun üzerine kartın kullanıma açılması için mücadeleyle başladım.

Tüketici Hakem Heyeti, tekrar, başvuru üzerine kartın kullanıma açılması kararını verdi. Ancak banka, bu karara karşı İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi nezdinde itirazda bulunarak, kart aidatını ödemediğim için kartı kullanıma kapatmaya hakkı olduğunu iddia etti.

Mahkeme, aidat iptalinin hukuka uygun olduğunu, Tüketici Kanunu'nun 5. maddesindeki düzenlemeye göre hizmetin sunulmasından haklı bir sebep olmaksızın kaçınılamayacağını, bu nedenle kartın kullanıma açılmasını kesin olarak kararlaştırdı.''

Mahkeme kararına rağmen

Bu davanın 2010'da sonuçlandığını ve mahkemenin hükmetmesine rağmen bankanın kredi kartını kullanıma açmadığını aksine yeni bir sözleşme imzalamasını istediğini belirten Ağaoğlu, ''Yeni sözleşmede kart aidatının yer aldığını fark edince imzalamayarak, mevcut sözleşmeye göre kartın kullanıma açılması talebinde bulundum ama kart kullanıma açılmadı'' dedi.

Aydın Ağaoğlu, yargı kararına rağmen kartın kullanıma açılmaması nedeniyle 20 bin lira manevi tazminat talebiyle ve hükmedilecek tazminatın tamamının Tüketiciler Birliği banka hesabına aktarılacağını belirterek İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi'nde dava açtığını anlatarak, şunları kaydetti:

''2011'in başında İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi, bankayı, yargı karanına uyulmaması ve kredi kartının kullanıma açılmaması nedeniyle tüketicinin mağdur olduğunu belirterek, bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Her iki taraf da kararı temyiz etti.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 17 Ocak 2012 tarihli kararıyla verilen tazminat kararını onadı. Buna rağmen banka tazminatı ödemedi. Biz de icra yoluna başvurduk.

Sonunda banka, ana para ile faiz, avukat ve icra masraflarıyla birlikte toplam 2 bin 41 lirayı ilgili icra müdürlüğüne yatırdı. Bin lirayı Tüketiciler Birliği hesabına aktardık.''

Ağaoğlu, kesinleşen bu karardan sonra bankaya idari para cezası uygulanması için Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğüne şikayette bulunacağını belirterek, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 25. maddesinin, bankaya ceza verilmesini öngördüğünü sözlerine ekledi.

Kaynak: http://www.samanyoluhaber.com

22 Şubat 2012 Çarşamba

Konut kredisinde yeniden yapılandırma ücretini mahkeme iptal etti


Daha önce "Konut kredisinde yeniden yapılandırmaya emsal karar" başlığıyla aktardığımız haberimizde konut kredisi kullanan bir tüketicinin Ankara 7. Tüketici Mahkemesi'ne başvurarak "erken ödeme ücreti" ve "ödeme planı değişikliği" adı altında alınan ücretlerin iadesine kararının çıkmasını sağladığını belirtmiştik. Yine aynı yazımızda ilgili mahkeme kararının Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından onandığını da belirtmiştik. Emsal karar ile yargı yolunu kullanmak isteyenler Nasıl Şikayet Edilir?  sayfamızdaki dilekçe örneklerine aşağıdaki yargı karar tarih ve numaralarını ekleyerek başvuruda bulunabilirler.





Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
Karar Tarihi: 15.12.2011
Esas No: 2011/9823
Karar No: 2011/19204

Yerel Mahkeme
Ankara 7. Tüketici Mahkemesi
Karar Tarihi: 14.04.2011
Esas No: 2010/858
Karar No: 2011/309


Benzer bir karar Konya Tüketici Mahkemesi'nden çıktı. Konya’da konut kredisini yeniden yapılandıran bir vatandaş, bankanın "ödeme tablosu değişiklik ücreti" adı altında aldığı paranın iadesi için başlattığı hukuk mücadelesini kazandı.


Konya’da bir bankadan 23 Şubat 2010’da 120 ay vadeli 85 bin lira konut kredisi kullanan bir vatandaş, kredi faiz oranlarının düşüşünden yararlanmak için 3 Kasım 2010’da kredinin yeniden yapılandırılmasını talep etti.



Yapılandırmada bankanın ödeme tablosu değişiklik ücreti adı altında toplam 818,14 lira ücret aldığını belirten vatandaş, söz konusu kesintinin yasal olmadığı gerekçesiyle paranın iadesi için Selçuklu Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetine (TSHH) başvurdu.

Tüketiciyi haklı bulan hakem heyeti, 21 Ekim 2011 tarihli kararında, 818,14 liranın tüketiciye iade edilmesine karar verdi.

Kararın "haksız ve hukuka aykırı" alındığını iddia eden banka, Konya Tüketici Mahkemesi’ne iptal başvurusu yaptı.

Mahkeme, bankanın başvurusunu reddederek, hakem heyetinin kararını onadı ve konut kredisi kullanan vatandaşın yeniden yapılandırmada ödediği 818,14 liranın vatandaşa iadesine karar verdi.

Konya Tüketici Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, 17 Şubat 2010 tarihli Konut Finansmanı Sistemi (Mortgage) Sabit Faizli Konut Kredisi Sözleşmesi Öncesi Bilgi Formu, 23 Şubat 2010 tarihli Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesi, kanun ve kararlardan anlaşılacağı üzere bankanın ödeme planı değişikliğinde ücret alabileceği ancak bu miktarın ya da oranın sözleşmede ya da ödeme planında belirtilmesi gerektiği vurgulandı.

"Gerekçeli karar"

Tüketicinin kullanmış olduğu krediye ilişkin erken ödeme yapmak için bankaya müracaat etmediği, faizlerin düşmesi nedeniyle yeniden yapılandırma yapıldığı ifade edilen gerekçeli kararda, şöyle denildi: "Konut Finansmanı Sistemi Sabit Faizli Konut Kredisi Sözleşmesi Öncesi Bilgi Formu’nun 5 ve 6. maddesi ile Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesi’nin 11 ve 12. maddesinde ödeme planı değişikliğinin düzenlendiği ancak yapılan düzenlemelerin standart olduğu, miktar ve oranın belirtilmediği, ödeme planında da ödeme planı değişikliği ücreti kesileceğinin belirtilmediği, tüketicinin sözleşme içeriğine müdahale edemediği, sözleşmenin müzakere edilmeksizin imzalandığı, bu durumun da iyi niyet kuralına aykırı olup tüketici aleyhine dengesizliğe neden olduğu ve haksız şart teşkil ettiği, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesinde ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 5,6 ve 7. maddelerinde yapılan düzenlemelerle tüketiciden sözleşmede yer almayan hiçbir kesintinin yapılamayacağı, sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmayacağının belirtildiği, dolayısıyla bilgi formu ve sözleşmedeki düzenlemeye dayanarak yapılan kesinti haksız şart olduğundan, Selçuklu Kaymakamlığı TSHH’nin kararı yerinde olup davanın reddine karar verilmiştir." Tüketici Hakları Koruma ve Geliştirme Derneği (THKGD) Genel Başkanı Avukat Ömer Arıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kararın temyiz yolunun kapalı olduğunu belirtti.

Türkiye’de milyonlarca kişinin bankalardan tüketici kredisi kullandığını ifade eden Arıcı, "Pek çok tüketici faizler düştüğü zaman yapılandırma başvurusu yapıyor. Bankalar, değişik adlar altında yapılandırmalardan ücret alıyor. Benzer durumlarla karşılaşan tüketicilere hakem heyetlerine ve tüketici mahkemelerine başvurmalarını öneriyoruz. Başvuru esnasında Konya Tüketici Mahkemesi’nin kararı emsal olarak gösterilebilir" dedi.

Arıcı, derneğe en fazla başvurunun kredi kartı aidatlarıyla ilgili olduğunu da sözlerine ekledi.

21 Şubat 2012 Salı

Panasonic su geçirmez Android telefonu ELUGA




Panasonic Convention’da Abadie Avrupa’da sunulan ilk akıllı ürün ELUGA’nın tanıtımını yaptı. Ultra ince, su ve toz geçirmez, NFC (Yakın Alan İletişimi) teknolojisi ve Android işletim sistemine sahip akıllı telefon ELUGA, Avrupa pazarındaki en yüksek ekran alanı oranını sunuyor. ELUGA’nın ‘Swipe and Share (Sürükle ve Paylaş)’ teknolojisi ise Panasonic’in VIERA serisi televizyonlarıyla uyumlu çalışıyor.
Yalnızca 103 gr ağırlığındaki Panasonic ELUGA aynı zamanda Avrupa pazarındaki en hafif akıllı telefonlar arasında yer alıyor.




İsmi İngilizce Elegant User-Oriented Gateway (Zarif ve kullanıcı odaklı   ifadesinin kısaltmasından oluşan ELUGA, Panasonic’in ultra ince ve en yüksek teknolojiye sahip olacak şekilde tasarlanan ürün serisinin lansman modeli.
Lansman modelinin özellikleri şöyle:
·         İstisnai görüntü kalitesine sahip, ultra ince çerçeveli 4,3 inçlik geniş QHD (960×540) ekran.
·         Toz geçirmez (IP5X) ve su geçirmez (IPX7) olan ELUGA çok dayanıklı bir telefon. 1 metre derinlikteki suda yarım saat kaldıktan sonra bile çalışmaya devam eder.
·         ‘Yakın Alan İletişimi’ (NFC) teknolojisine sahip olan telefon, temassız ödemeler de dahil olmak üzere, temas gerektirmeyen etkileşimlere hazırdır.
·         ‘Swipe and Share’ özelliği sayesinde kullanıcılar kablosuz bir şekilde telefondan televizyona veya bulut hizmetlerine fotoğraf gönderebilir veya telefondaki videolarını televizyonda izleyebilirler. Telefon ayrıca evdeki diğer elektronik cihazlar için (örneğin Viera televizyon, DIGA Blu-ray oynatıcı ve kayıt cihazı, ev sinema sistemi veya dijital kamera) uzaktan kumanda olarak da kullanılabilir.
·         Serideki ürünler Panasonic’in güç tasarrufu sağlayan eşsiz teknolojisi ‘eco-mode’a da sahip olacak. ‘Eco-mode’ telefonun pili azaldığı zaman gerekli olmayan özelliklerini kapatarak kullanıcısına önemli faydalar sağlıyor.
Panasonic Avrupa’da sunacağı akıllı telefon serisini, Barcelona’da gerçekleşecek Mobile World Kongresi 2012’de, CY31 numaralı stantta 27 Şubat’tan itibaren sergileyecek.
Dünyanın dört bir yanında üretim ve satış ağına sahip global bir şirket olan Panasonic, Ocak 2012’de sistem, ağ ve bölgedeki mobil iletişim ürün ve hizmetlerine odaklanan Panasonic Sistem İletişimleri Avrupa (PSCEU) şirketini kurdu.
Toplantıda Panasonic’in yaklaşımını bir kez daha özetleyen Toshiya Matsumura şunları söyledi:
“Ürünlerimizin süregelen Ar-Ge çalışmalarını ve ileri düzeyde mobil iletişim teknolojisi ile gelişmiş işitsel – görsel teknolojiyi bir araya getirme yönündeki çalışmalarımız için,  Japonya ve İngiltere’deki Ar-Ge merkezlerimiz de dâhil olmak üzere, global kaynaklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamaya öncelik vereceğiz.”

Wi-Fi bağlantılı Samsung Çamaşır Makinesi



Dijital medyada bir dünya lideri olan Samsung Electronics Co., sektörün en yüksek kapasiteli (20 kg) WF457 Çamaşır Makinesini satışa sunarak çamaşır yıkamada teknolojik inovasyon ve mucizeyi yepyeni düzeylere taşıyor. Üstün temizleme performansıyla çamaşır yıkama sürecine çağ atlatacak yeni Akıllı Kontrol Sistemini™ bünyesinde birleştiren WF457 çamaşır makinesi ile hiç olmadığı kadar kolay ve etkin bir çamaşır yıkama sağlıyor.




İlk tanıtımı 10-13 Ocak tarihlerindeki 2012 Uluslararası Tüketici Elektroniği Fuarında (CES 2012) yapılan WiFi-bağlantılı WF457 çamaşır makinesinin Akıllı Kontrol Sistemi™, tüketicilerin makinenin yanında durmak zorunda kalmadan çamaşır yıkama çevrimine bağlanabilmelerine olanak sağlıyor. Tüketiciler, kablosuz bir yönlendirici ve bir akıllı telefon uygulamasıyla devir seçimlerini, kalan süreyi ve bitiş ikazlarını uzaktan izleyebilmenin yanı sıra çamaşır makinesinin çalıştırılması veya durdurulmasını da uzaktan yapabiliyor. Çamaşır makinesinin yanına sık sık giderek çamaşırın bitip bitmediğini kontrol etmek zorunda kalan işi başından aşkın annelere büyük bir kolaylık.

Buna ek olarak, Samsung'un Akıllı Bakım Sistemi de çamaşır makinesindeki sorunları hemen teşhis edip kullanıcıların akıllı telefonlarına mesajla bildirerek kullanıcı el kitaplarının pabucunu dama atıyor. Çamaşır makinesinde bir de kolay devir seçimi yapılabilmesini sağlayan sektörün ilk 8inç LCD dokunmatik ekranı bulunuyor – sezgisel olduğu kadar şık tasarımıyla da göz alıyor.

WF457 çamaşır makinesi, aynı zamanda içinde çözülmüş deterjan bulunan yıkama suyunu ve ardından temiz durulama suyunu fışkırtarak daha iyi durulama sağlayan SpeedSpray™ özelliğine sahip olan ilk çamaşır makinesidir. Bu özellikler, yıkama süresinin geleneksel çamaşır makinelerine kıyasla %25'e varan oranda kısalmasını ve enerji tasarrufunu sağlıyor.

Samsung Electronics Türkiye Tüketici Elektroniği Direktörü Lemi Paksoy, "Samsung'un stratejisi, tüketicilerin evlerindeki elektrikli eşyalara daha teknoloji ile iç içe ve kolay bir şekilde organize olabilmelerini sağlamaktır; şimdi Samsung tüketicileri için bu yüksek teknolojiyi çamaşır yıkarken bile kullanabilecekleri hale getirdik. ," diyerek şunu ekliyor: "Samsung WF457 Çamaşır Makinesi yenilikçi ve yoğun anneler için tam da ihtiyaçları olan şeyi veriyor:Yeni SpeedSpray teknolojisiyle çamaşırlarını her zamankinden daha temiz ve hızlı yıkarken; yeni Akıllı Kontrol Sistemi™ ile kolaylığın ve zamandan tasarrufun tadını çıkarabilecekler" dedi.

WF457'nin sahip olduğu diğer özellikler:

Sektördeki en geniş kapasite – 31 banyo havlusu sığacak kadar geniş

·Çamaşırları tahminlere göre yıkamaktan kurtarmak ve en iyi yıkama performansı ile her gün yaşanabilecek kazalardan kaynaklanan lekeleri çıkarmak için yedi Özel Yıkama Programı. Sadece belli bir lekeyi çıkaran çoğu leke çıkarma programlarından farklı olarak da Özel Yıkama Programları bütün olası leke ve kirlere uygulanarak en iyi temizlik sonuçlarının elde edilmesini sağlıyor.

·Çamaşır makinesinin kapağında tortu birikmesini önlemek için Eco Seal™ özelliği

·Kumaşlara daha hızlı nüfuz eden güçlü bir temizleyici köpük yaratmak için deterjana hava ve su aşılayan Samsung'un özel PowerFoam™ Teknolojisi

·Gelişmiş leke çıkarma, kırışıklık azaltma ve kumaş güçlendirme için hem çamaşır makinesi hem de makineyle uyumlu kurutucuda bulunan Buhar Programları

·Hassas kumaşlarda yıpranma ve aşınmayı azaltan Paslanmaz Çelik Elmas Kazan tasarımı

·Çamaşır makinesinin sesini ve titreşimini kontrol eden ve 1300 devirde bile sessizce çalışmasını sağlayan VRTPlus Vibration Reduction Technology Plus™ (Titreşim Azaltma Teknolojisi)

·DV457 kurutucuda bulunan, tahliye kanallarında oluşan tıkanıklıkları göstererek tüketicileri temizlenmeleri gerektiği zaman hakkında bilgilendiren, cihazın genel performansına yardımcı olan ve olası yangın tehlikelerini azaltan Akıllı Tahliye Algılayıcı

ENERGY STAR tarafından "2011 Yılının En Verimli' çamaşır yıkama makinesi seçilen WF457 sektör içinde eko-verimlilik yarışının liderliğini elinde bulunduruyor. Yılda sadece 96 kWh elektrik ve geleneksel çamaşır makinelerine göre yüzde 70 oranında daha az su kullanan WF457 tüketicilerin elektrik ve su faturalarından tasarruf etmelerine yardımcı oluyor. Ayrıca WF457, tüketicilerin elektrik tüketimi ve CO2 emisyonlarında genel verimlilik artışı, enerji tasarrufu ve elektrik faturalarının kısılması amacıyla elektrik ve su dağıtım şirketleriyle birlikte oluşturulan ulusal bir program olan Smart Grid (Akıllı Şebeke) uygulamasına hazır olan ilk Samsung çamaşır makinesidir. WF457 aynı zamanda 2012 CES İnovasyon Ödüllerinde eko-tasarım kategorisinde ödüle layık görülmüştür.

3 Şubat 2012 Cuma

Tüketici Belge Sorgulama Merkezi


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı "Tüketici Belge Sorgulama Merkezi" bilinçli tüketiciye büyük kolaylık sağlıyor. Sitede kapıdan satış izin belgesi, garanti belgesi, satış sonrası yeterlilik belgesi ile tanıtma ve kullanma kılavuzu geçerlilik sorgulamaları yapılabiliyor. Ayrıca konular ile ilgili tanıtım filmleri de ilginizi çekecektir. Siteye buradan ulaşabilirsiniz.


Kapıdan Satış İzin Belgesi; işyeri, fuar panayır gibi satış mekanları dışında yapılan satımları ve bunlara ait Bakanlığımızca verilen belgeleri kapsamaktadır. Kapıdan Satış İzin Belgesi alan firmalardan alım yapılması tüketici hakları için avantaj sağlamaktadır.

Tüketicilerin satın aldıkları mallar için düzenlenen ve malın garanti süresi içerisinde meydana gelebilecek arızalarının en az iki yıl süreyle, ücretsiz olarak yenisi ile değiştirilmesinin, tamirinin, bedel iadesinin veya bedel indiriminin taahhüt edildiğini ve satıcı ile tüketicinin yükümlülüklerini gösteren belgedir. Garanti Belgesi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından verilmektedir.

Satış Sonrası Hizmetleri Yeterlilik Belgesi imalatçı ve/veya ithalatçı firmanın, imal ve/veya ithal ettiği ürüne, Bakanlıkça belirlenen kullanım ömrü süresi boyunca, Bakanlığımızdan sorgulanabilinen servis istasyonları vasıtasıyla gerekli hizmeti verebileceğini gösteren belgedir.

Tüketicilerin satın aldıkları mallar için düzenlenen türkçe kullanma klavuzları Bakanlığımız tarafından kayıt altında tutulmasını sağlamaktadır. İmalatçı , üretici veya ithalatçıların imal ve/veya ithal ettikleri sanayi malları için düzenlenen ve malın tanıtım, kullanım, bakım ve basit onarımına ait Türkçe bilgileri kapsayan belgedir.

Kredi kartı ile internetten alışveriş yapanlara önemli uyarı


Bankacılık işlemlerini internet aracılığı ile yapan ya da kredi kartı ile internetten alışveriş yapan vatandaşlar tehlikede.

Kart bilgileriniz bilgisayarlarda kayıtlı kalabiliyor ve güvenli çıkış yaptığınızı zannediyorsunuz fakat sizden sonra bilgisayar başına oturacak kişiler sizin kart bilgilerinize ulaşabilir.




“İnternette işlem yaptıktan sonra kredi kartı bilgilerimizin güvenlik kodu haricinde otomatik olarak geldiğini fark ettik” diyen vatandaşlar yaşadıkları sıkıntıları Şikayetvar’a gönderdikleri şikayetlerle dile getirerek bilgisayar kullanıcılarına uyarılarda bulundular:

KART BİLGİLERİM HALA EKRANDA

“İnternetten alışveriş yaptıktan sonra kredi kartı bilgilerimin güvenlik kodu haricinde otomatik olarak geldiğini fark ettim. Tabi hemen telaşa kapılmayarak kullandığım browser (chrome) tarama geçmişini temizleme işlemini yaparak tekrar denedim ve halen bilgilerimin görüntülendiğini gördüm. Ben emin olmak adına aynı bilgisayarda kullandığım diğer iki browser (internet explorer, firefox) da aynı işlemi tekrarladığımda sonuç aynı.Yetinmedim işyerindeki diğer iki bilgisayardan (daha önce bu sitelere tarafımdan girilmemiş iki bilgisayar) siteye üye girişi yapıp fırsat al dediğimde yine aynı şekilde kredi kartı bilgilerimi gördüğümde bunun benimle alakalı olmadığını net bir şekilde anladım.Tabi hemen firmaya konuyla alakalı mail yazdım ama benimde tahmin ettiğim en basit cevabı verdiler, konu sizin kullandığınız browser sürümü ile ilgili diye. Tabi ben gerekli açıklamalar (yukarıda bahsettiğim browser denemeleri) ve kendi bilgisayarımdan ve diğer alakasız bir bilgisayardan aldığım kredi kartı bilgilerimin gösterildiği ekran görüntüsünü de ekleyerek tekrar mail yazdım. Karşılıklı 15 mail gidip geldi ve üç defada 444’lü numaradan arayarak durumu düzeltmelerini kredi kartı bilgilerimin siteden silinmesini istedim ama bu bilgilerin kaydedilmediğini söylediler. En son gelen mail tirajı komik bilgilerin teknik ekip tarafından silindiği. Kredi kartı bilgilerim halen görüntülenmekte. Alışveriş yapanlar dikkat diyorum.”

GÜVENLİ ÇIKIŞ YAPTIĞINIZI DÜŞÜNMEYİN

“Google Chrome tarayıcı kullanarak sisteme giriş yapıyorum. Bankacılık işlemlerimi gerekli menü adımlarından gerçekleştirdikten sonra ‘Güvenli Çıkış’ butonuna basıyorum. Ancak "Pop-Up engellendi" şeklinde uyarı veriyor ve tarayıcını .’Geri’ , ‘İleri’ butonlarıyla, aktif olarak işlem yapamama rağmen yaptığım her işlemi ve her bilgiyi görüntüleyebiliyorum. Ben güvenli çıkış yaptığımı zannedip benden sonra bilgisayara oturacaklar istedikleri bilgileri elde edebilir. Güvenlik zafiyetinin giderilmesi konusunda, mağdur olmamak açısından acil önlem alması gerekiyor.”

KART BİLGİLERİM VERİ SİSTEMİNDEN SİLİNSİN

“Kredi kartı bilgilerimiz silinmiyor. Müşterilerin kredi kartı bilgilerini önceden haber vermeksizin, izin almadan saklıyorlar ve kredi kartını otomatik ödemeye alıyorlar. Siteden ayrılmak istendiğinde üye profilini kapatmıyorlar ve bilgileri silmiyorlar. Site yöneticileri siteden ayrılmak istiyorsanız siteye girmezsiniz olur biter diyorlar.Kredi kartı bilgilerimin firmanın veri bankasından silinmesini istiyorum.”

Gelen şikayetler sonrası açıklama yapan Deveci, bankalardan aldığı bilgileri vatandaşlarla paylaştı. Deveci, “Bilgisayarın güvenlik ayarlarından veya kullanılan tarayıcıdan kaynaklanabilir. Bankanın kullandığı ve desteklediği tarayıcılardan işlem yapılmalı. Bankanın desteklemediği bir browser ile işlem denediğinizde sorun yaşanıyorsa, aynı işlemi Internet Explorer browserından da denenmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.


Kaynak: Vatan Gazetesi

BİM koşulsuz iade garantisi veriyor


Uyguladığımız koşulsuz iade garantisi politikasıyla müşterilerimizin menfaatini en üst düzeyde tutmaktayız. Aldığınız bir ürünü hiçbir neden belirtmeden fişiniz ve kredi kartı slipiniz ile birlikte iade edebilirsiniz. “Kalitemiz güvencemiz altındadır” logomuz kuruluşumuzdan bu yana düsturumuz olmuştur. BİM olarak mağazalarımızda satılan ürünlerin fiyatlarına olduğu kadar kalitelerine de özel önem vermekteyiz. Satın alma bölümümüz her bir ürünün kalitesini ve uygunluğunu test ederek satışa sunulmasını sağlamaktadır. Satış aşamasında da ürünlerin kalitesi düzenli olarak kontrol edilmektedir.



 BİM olarak sattığımız ürünlerin, güvenlik açısından en az ilgili mevzuatlardaki resmi standartlara uygunluğunu garanti eder ve bunun için tüm sorumluluğu üstleniriz. Bu sorumluluğun gereği olarak tedarikçilerimizden müşterilerimize kadar iyi bir iletişim zinciri kurarak ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi’ni esas almaktayız. Ürün portföyümüzün kalite kontrolünü denetlemek için resmi ve özel laboratuvarlar ile koordinasyon halinde çalışmaktayız. Bu laboratuvarlar BİM’de satılan ürünler üzerinde kimyasal ve biyolojik testler yapmakta ve üretim yerlerini detaylı kalite kontrolünden geçirmektedir. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını tam ve sürekli olarak karşılayabilecek güvenilir ürünleri en ekonomik biçimde ve zamanında sağlamayı görev edinen BİM, gıda güvenliği konusunda da sürekli iyileştirme yapmayı şirket politikası olarak benimsenmiştir.

Salı Pazarı Müşteri Şikayeti


Salı Pazarı Alışveriş Merkezleri Konya Ereğli Merkez Şubesi'nden aldığım bir ürünü aynı gün iade ederek yerine başka bir ürün almak istedim. Ürünü ambalajından dahi çıkarmamıştım. Ürün satış fişi ile Kale şubesi mağaza görevlisine iade etmek istediğimi söylediğimde bana iade alamayacaklarını, zaten 50 kuruş iade faturası için kesinti yapmak zorunda olduğunu söyledi. Çok tuhaf ilk defa böyle bir durumla karşılaştım. Mağaza müdürü ile görüşmek isteyince, toplantıda olduğunu söylerek görüştürmediler. Ama ben inanmadım toplantıda olduğuna. İade etmek için ısrar edince bu şubeden almamışsınız, stok sorunu oluyor diyerek merkez şubeye gitmemi istediler. Merkez şubeye gittiğimde de hiç bir personel iade işlemi ile ilgilenmek istemedi. Nihayet zorlukla iade edebildim. Ancak Salı Pazarı'ndan alışveriş yapacağınızda iki kere düşünün derim. Sonra pişman olabilirsiniz.


Salı Pazarı Konya Ereğli Kale Şubesi

Salı Pazarı Konya Ereğli Merkez Şubesi

1 Şubat 2012 Çarşamba

Bilinçsiz ilaç içen hapı yutar

'Akılcı İlaç Kullanımı' kampanyasıyla ilaç tüketiminde bilinç aşılanmaya çalışılıyor.


Abdi İbrahim, bilinçsiz ilaç kullanımının günden güne artmasıyla başlattığı ‘Akılcı İlaç Kullanımı’ kampanyasıyla insanlara, doktor ve eczacı kontrolünde ilaç tüketilmesi bilgisini aşılayacak.

Bu yıl 100. yaşını kutlayan Abdi İbrahim, dünya genelinde ve Türkiye’de ilaçların yaklaşık yüzde 50’sinin yanlış ya da bilinçsiz kullanılmasından yola çıkarak “Akıllı İlaç Kullanımı” kampanyası başlattı.

Doktor ve eczacı işbirliğinde, görsel ve yazılı basında kamuoyuna bilinçli ilaç tüketimi konusunda mesajlar verecek olan şirket, kaynak israfının engellenmesi ve daha sağlıklı bir toplum oluşumuna katkıda bulunmayı amaçlıyor.




‘Pazar lideriyiz’
Abdi İbrahim Üst Yöneticisi Candan Karabağlı kampanyayla ilgili düzenlenen toplantıda “Kampanyanın sonunda ne kadar çok insanda ‘İlaç almadan önce doktor kontrolünde olmalıyım’, ‘Eczacıya danışmalıyım’, ‘Dost tavsiyesiyle hareket etmemeliyim’, ‘İlacımı tavsiye edilen sürede ve dozda kullanmalıyım’ şeklinde bilinç oluşturabilirsek, kendimizi başarılı sayacağız.

Türk ilaç sektörünün lider firması olmanın getirdiği sorumluluk duygumuzla Akılcı İlaç Kullanımı kampanyasına destek vermek, toplumda bu doğrultuda bir farkındalık yaratmak bizler için kritik önem taşıyor” diye konuştu

Abdi İbrahim Başkanı Nezih Barut da şirketin performansıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Abdi İbrahim olarak geçen yılı yüzde 10 büyüyerek 7.9 pazar payı ile kapattık. Kesintisiz pazar liderliğimiz devam ediyor. 100. yılımızda ise global hedefler ve sürdürülebilir liderlik hedefimiz doğrultusunda Vizyon 2021 Stratejimiz ile yola çıktık. Dünyanın en büyük 20 jenerik ilaç şirketinden biriyiz. Globalleşmek için çevre ülkelerde de bazı operasyonlar planlıyoruz.”

iPhone'u mu yoksa ay sonunu mu beklemek zor?

Sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan bir karikatür, teknolojiye harcadığımız para konusunda ne kadar bilinçli olduğumuzu, ihtiyaçların ne kadar ciddi ortaya koyulduğunu gösteriyor.

Köşe yazısında karikatür paylaşınca, geriye açıklayacak çok fazla bir şey kalmıyor.
Karikatürde bir tarafta son model telefon sahibi çocuk, bir tarafta ise ay sonunu getirmeye çalışan ailenin çocuğu arasında, biraz da yürek burkan iletişimi göreceksiniz.
Gelir dağılımındaki adaletsizlikten ve karikatürdeki ajitasyondan ziyade, teknolojiye harcadığımız para ve bilinç konusunda bazı hatırlatmalarda bulunacağım.

Gerçek hayatta, karikatürden daha ilginç karelerle karşılaşıyoruz.
O karelerde de aynı kişiler var. Asgari ücretle geçimini sağlayan ailenin çocuğu.
Ama bu sefer iPhone, onun (dar gelirli) elinde.
Hangi uygulamaları kullandığını soruyorum, “Alalı 3 ay oldu ama aytunz (iTunes) mu ne işte onu bağla diyor. Anlamadım ben de. Daha da bir şey yükleyemedim ” diyor ve ekliyor “Ama ekranı çok iyi. Fotoğrafı da iyi çekiyor. Tam 8 Megapiksel”…
Gösteriş, bazen harcamalarımızın sapmasına neden oluyor.
İhtiyaçlarımızı çok iyi belirlememiz gerekiyor. Bu gereksinimlere cevap verecek doğru alışverişi yapmak için işin uzmanlarına veya doğru adreslere danışmanızda fayda var.
En pahalısı, her zaman en iyisi olmuyor.
2.000 TL verip, çektiğiniz fotoğrafı Bluetooth ile yanınızdaki bir arkadaşınıza gönderemediğiniz telefonunuz, 30 TL’ye alınan ve bu işi kolayca yapan bir telefon sahibinin yanında sizi mahçup edebilir.
Satın aldığımız donanım ve yazılımlardan azami şekilde istifade edebilmek için, en az modayı takip ettiğimiz kadar araştırma konusunda da istekli olmamız gerekiyor.
Aksi takdirde, hem aile bütçesine hem de cari açıkla uğraşan devlet bütçesine külfetten başka bir şey olmaz bu yaptığımız.

Hakkı Alkan

Mahkeme bankayı haksız buldu, burs kesintileri iade edilecek


MEB'in ilk ve ortaöğretimde 234 bin öğrenciye verdiği burstan kesilen 'hesap işletim ücreti' mahkemeden döndü. Sakarya'da bir velinin, 3 ayda bir hesaplarına yatan 315 liralık burstan bankanın 15 lira kesmesine yaptığı itiraz haklı bulundu. Banka, hesap işletim ücretini iade edeceğini duyurdu.



Bankaların, ilköğretim okulu öğrencilerinin bursundan 'hesap işletim ücreti' adı altında kesinti yapmasına mahkeme 'dur' dedi. Sakarya Serdivan Tüketici Mahkemesi, bankaların burstan kesinti yapmasını haksız buldu. Karar üzerine banka, davayı açan veliyi arayarak kesintiyi iade edeceğini bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) ilk ve ortaöğretimde yaklaşık 234 bin öğrenciye verdiği burstan kesilen 'hesap işletim ücreti' mahkemeye taşınmıştı. Sakarya'da Hasan Öztürk isimli veli, 3 ayda bir oğlunun hesabına yatan 315 liralık burstan, Halk Bankası Sakarya şubesinin 15 lira kesinti yapmasına itiraz etmişti. Banka geri adım atmayınca, Öztürk, şikâyet dilekçesini Tüketici Mahkemesi'ne iletmişti. Serdivan İlçesi Tüketici Mahkemesi, velinin itirazını haklı buldu ve burstan kesinti yapılamayacağına hükmetti. Emsal niteliğindeki karar velileri sevindirdi.

Bankanın yanlış uygulamasının, mahkeme tarafından düzeltilmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirten Hasan Öztürk, gelinen süreci şöyle anlattı: "MEB, daha önce verdiği eğitim burslarını okula gönderiyordu. Okullar da bursları öğrencilere elden dağıtıyordu. Ancak bazı okullar, bursları bankaya yatırma kararı aldı. 3 ayda bir 315 lira alan öğrencilere banka hesabı açılarak eğitim bursları bu hesaba yatırılmaya başlandı. Ancak bazı bankalar, burslardan 'hesap işletim ücreti' adı altında 14,70 lira kesinti yaptı. Bankalar, 3 dönem burslardan kesinti yaparak haksız kazanç sağladı."

KARAR, EMSAL TEŞKİL EDECEK
Hasan Öztürk, mahkemenin kararından sonra banka yetkililerinin kendisini aradığını belirterek, "Kesintiyi iade edeceklerini söylediler. Tüketici Mahkemesi'nin kararına teşekkür ediyoruz. Devletin vergi bile almadığı burs parasından zaten bankanın kesinti yapması yanlıştı." dedi. Emsal karar üzerine Adapazarı Milli Eğitim Müdürlüğü, bankalara yazı yazarak bursundan kesinti yapılan tüm öğrencilerin parasının iadesini isteyecek. Banka buna yanaşmazsa veliler tek tek tüketici mahkemesine gidecek.