26.02.2012 tarihinde Avea'dan 12 ay taahhütlü jet modem aldım ve 26.02.2013 tarihinde sözleşmem sona eriyor. Buna istinaden 13.02.2013 tarihinde Avea müşteri hizmetlerini arayıp 26.02.2013 tarihinde modemi iptal etmelerini söyledim. Bunun üstüne müşteri temsilcisi ''Eğer bugün iptal ederseniz her gün başına cayma bedeli 1 TL olduğundan toplam 13 TL lik bir cayma bedeli ödersiniz, bundan dolayı 2 gün önce Avea'yı arayın. Hattınız 48 saat içinde kapatılacağı için 24 ünde iptal talebinde bulunun 2 TL lik bir bedel ödeyin'' dedi.
24/02/2013 tarihinde Avea'yı aradığım da ise müşteri temsilcisi ''Bugün hafta sonu olduğundan iptal birimimiz çalışmıyor, yarın Avea'ya giderek iptal formu doldurmalısınız. Ancak bu da ayın 25 ine denk geleceğinden ve 48 saat içinde hattınız kapanacağından 27.02.2013 tarihinde hattınız kapanır ve bir sonraki fatura dönemine gireceğinizden o dönemin faturasını ödemek zorundasınız. Buna ek olarak da sözleşme bitiminden önce form doldurduğunuz için 13 TL lik cayma bedelini de ödeyeceksiniz'' dedi. Avea benim hattımı hiç bir durumda ayın 26 sında iptal etmiyor. Ya 26 sı öncesi ya da sonrasında iptal ediyor bu durumda bana 2 şart sunuyor ya 13 TL cayma bedelini öde ya da hem cayma bedelini hem de bir sonraki döneme ait olan fatura tutarını öde. Şikayetçiyim çünkü sözleşmeye aykırı davranmıyorum. Sözleşmeye aykırı davranmaya zorlanıyorum. Hafta sonu çalışmamaları ve yanlış bilgi vermeleri tüketiciye mal edilemez.
Didem Ö.
28 Şubat 2013 Perşembe
indirimci.com Şikayeti
Aralık aynıda almış olduğum kameranın kamera özelliğinin olmayışı nedeniyle 13 Aralık 2013'de iade ettiğim halde para iadesini yapmadılar. Onlarca kez aramama rağmen geri ödeme yapılmadı. Şikayetçiyim bana yardım edin lütfen.
Turgay Kılıç
Turgay Kılıç
26 Şubat 2013 Salı
Şifreniz bunlardan biriyse hemen değiştirin
Emniyet yetkilileri vatandaşlara şifrelerinde tuttukları futbol takımının kuruluş yıl dönümü veya '123456' gibi kolay tahmin edilebilecek rakamları seçmemeleri uyarısı yaptı.
Vatandaşların ATM'lerde ve pos cihazlarına şifre girerken elleriyle tuşları kapatmasını ve şifre seçiminde daha duyarlı olması tavsiye edilerek, "Eğer kullanıyor isek kredi kartımızın limitini yeniden düzenleyelim. Kullanmıyor isek yurt içi ve yurt dışı sanal alışveriş kullanımına kartımızı sınırlayalım. Kredi ve banka kart şifresini doğum tarihi veya tuttuğumuz takımın doğum tarihi yapmaktan kaçınalım. Bu dolandırıcıların işine yarar. Kredi/banka kartımızı güvenmediğimiz kişilere vermeyelim, emanet etmeyelim. Çalındığı veya kaybolduğunu düşündüğümüzde derhal müşteri hizmetlerini arayarak kartı kullanıma kapatalım" dedi.
"KOLAY ŞİFRELER KULLANMAYALIM"
Kullanılan her şifrenin özellikle harf, rakam ve simgelerden oluşan karmaşık bir şifre olup olmadığını kontrol edilmesi gerektiğini dile getiren emniyet güçleri, "Kullandığımız her şifrenin en az 6 haneli olmasına dikkat edelim. Kullanılan şifrelerin unutulması durumunda sorulacak gizli soru ve cevapların kontrol edilerek kolay bulunabilecek cevaplar olmadığına dikkat edelim. Tüm şifrelerin birbirinden bağımsız olup olmadığını kontrol edelim. Yapılan araştırmalarda dünyanın en çok kullanılan şifresi, yine İngilizcede 'şifre' anlamına gelen 'password' oldu. Listede ikinci sırayı kolaylığıyla ünlenen '123456', üçüncü sırayı da '12345678' aldı. Şifre lerimiz kesinlikle kolay tahmin edilebilir olmamalı" uyarılarında bulundu. Uzmanlar oyun vb. sitelerinde mail şifrelerinin asla kullanılmamasını istedi.
Kaynak: İHA
Bankalar tüketici kredilerindeki sigortayı kaldıracak
Kredi kartları başta olmak üzere, bankaların talep ettiği 31 kalemdeki ücret ve komisyonlar, banka genel müdürlerinin katılımı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nda masaya yatırıldı. Bankalar, Hayati Yazıcı'ya 31 ayrı ücret ve komisyon için “çözeceğiz” sözünü verdi.
VATANDAŞLARA YETERİ KADAR BİLGİ VERİLMİYOR
Habertürk gazetesinin haberine göre; toplantıda Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı 'ya "sorunu çözeceğiz" sözü verdi. Bakan Yazıcı, bankaların bazı ücretleri alması gerektiğini belirtirken, ancak önemli olanın bunların şeffaf şekilde vatandaşa duyurulması olduğunu söyledi. Yazıcı, vatandaşların sözleşmelerin altına küçücük yazılan uyarı yazıları nedeniyle yeterince bilgilendirilmediğini ifade etti.
FAZLADAN ÜCRET ALINIYOR
Toplantıda bazı kredilerin sigorta kapsamı dışına çıkarılması da ele alınırken, Bakan Yazıcı tüketici kredileri için sigorta gerekmediğine ve bu ücretin fazladan vatandaştan alındığına dikkat çekti.
Kaynak: En Son Haber
25 Şubat 2013 Pazartesi
IKEA'nın İsveç köftesinde de at eti!
Çek Cumhuriyeti'ndeki Ikea mağazasında satılmak üzere sığır ve domuz eti olarak etiketlenen "İsveç köftesi" ürünlerinde at eti tespit edildi.
Çek Devlet Veterinerlik Kurumu'ndan yapılan açıklamada, İsveç'te hazırlanıp mobilya mağazasında satılmak üzere bu ülkeye gönderilen bir kilogramlık köfte paketlerinin incelendiği belirtildi. At eti bulunduğu tespit edilen 760 paketin tüketiciye sunulmasının engellendiği açıklandı.
Kurum ayrıca Polonya'dan ithal edilen ve hamburgerde kullanılacak "sığır" etlerinde de at eti rastlandığını duyurdu.
SATIŞI DURDURDULAR
IKEA, İsveç mağazalarındaki köfte satışının durdurulduğunu açıkladı.
Alışveriş merkezinin basın danışmanı Sara Paulsson, bugün yaptığı açıklamada, müşterilerin endişelerinden dolayı, İsveç'teki IKEA alışveriş merkezlerinde köfte satışının durdurulduğunu söyledi.
TÜRKİYE'DEKİ IKEA'DAN AÇIKLAMA
Türkiye IKEA'dan at eti skandalına ilişkin bir açıklama geldi. Açıklamada şunlar kaydedildi:
"IKEA Türkiye mağazalarında yer alan restoranlarda satışa sunulan köfte ve sosis ürünlerinin tamamı, hizmet vermeye başladığımız günden bu yana Türk Gıda Kodeksi'ne uygun şekilde yüzde 100 dana eti olmakta olup, yerli tedarikçilerden temin edilmektedir.
IKEA Türkiye, halihazırda hijyenik ve sağlıklı üretim yapısıyla bilinen 'Pınar Et' ile çalışmaktadır. Yurtdışında yayınlanan haberlerin de IKEA Türkiye ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır."
Kaynak: Yenişafak
Çek Devlet Veterinerlik Kurumu'ndan yapılan açıklamada, İsveç'te hazırlanıp mobilya mağazasında satılmak üzere bu ülkeye gönderilen bir kilogramlık köfte paketlerinin incelendiği belirtildi. At eti bulunduğu tespit edilen 760 paketin tüketiciye sunulmasının engellendiği açıklandı.
Kurum ayrıca Polonya'dan ithal edilen ve hamburgerde kullanılacak "sığır" etlerinde de at eti rastlandığını duyurdu.
SATIŞI DURDURDULAR
IKEA, İsveç mağazalarındaki köfte satışının durdurulduğunu açıkladı.
Alışveriş merkezinin basın danışmanı Sara Paulsson, bugün yaptığı açıklamada, müşterilerin endişelerinden dolayı, İsveç'teki IKEA alışveriş merkezlerinde köfte satışının durdurulduğunu söyledi.
TÜRKİYE'DEKİ IKEA'DAN AÇIKLAMA
Türkiye IKEA'dan at eti skandalına ilişkin bir açıklama geldi. Açıklamada şunlar kaydedildi:
"IKEA Türkiye mağazalarında yer alan restoranlarda satışa sunulan köfte ve sosis ürünlerinin tamamı, hizmet vermeye başladığımız günden bu yana Türk Gıda Kodeksi'ne uygun şekilde yüzde 100 dana eti olmakta olup, yerli tedarikçilerden temin edilmektedir.
IKEA Türkiye, halihazırda hijyenik ve sağlıklı üretim yapısıyla bilinen 'Pınar Et' ile çalışmaktadır. Yurtdışında yayınlanan haberlerin de IKEA Türkiye ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır."
Kaynak: Yenişafak
24 Şubat 2013 Pazar
Fotoğraf ve video çeken, yol tarif eden gözlük: Google Glass
Google'ın ön siparişine başladığı Google Glass'ın şimdiye kadarki en detaylı tanıtım videosunu yayımladı.
Videoda, Google'ın ürün geliştirme uzmanlarına dağıtılan gözlükle gerçek hayatta neler yapılabileceği görülüyor.
Sesli komut sistemiyle çalışan gözlük sayesinde, "take a picture" (fotoğraf çek) ya da "record a video" (video çek) komutlarıyla, eş zamanlı olarak o anın görüntüsü ve fotoğrafı çekilebiliyor. Navigasyon hizmeti de sunan gözlük, adres komutundan sonra görüş ekranının sağ tarafına gidilmek istenen adresin tarifini çıkartıyor.
Yıl sonunda satışa sunulması beklenen gözlüğün fiyatının ön siparişle bin 500 dolar civarında olması bekleniyor.
Hem Wi-Fi hem de bluetooth ile çalışabilen Google Glass'ın Android işletim sistemi kullanacağı kaydedildi.
Garanti Bankası kredi kartı ödeme güvencesi şikayeti
Yaklaşık olarak 2 yıl boyunca kredi kartımdan "Kredi Kartı Ödeme Güvencesi" adı altında para kesildi. İleride işsiz kalma gibi bir duruma ilişkin olarak bu paralar kesildi. Ben Eylül 2012 tarihinde işyerinin kapanmasından dolayı işsiz kaldım ve bankanın sigorta bölümüyle irtibata geçtim.
Gerekli evrakları faksladım ve bir ay sonra hesabımın açıldığı şubeye borcunuz şu kadar diye para yatırıldı. Bu şubeden de otomatik olarak benim aracılığımla borcumun bulunduğu şubeye aktarıldı. Ben şubedeki bayana taksitli nakit avanslarlarımın da kapatılmasını istediğimi söyledim. O da tamam biz iletiriz dedi. Daha sonra gelen hesap ekstremde geçmiş dönem ve o dönemki borcum düşülmüş ve belirli bir miktar alacağım olduğu yazılmış. Kısacası borcunuz bu kadar denilip te yatırılan paradan hepsini kesmemişler. Taksitli nakit avanslar kalmış. Sonra bankanın müşteri hizmetlerini aradım, hesabınızda yeterli para yok diye taksitli nakit avansları düşmediler. Yaklaşık olarak 50 kişiyle görüştüm kimse çözüm üretemedi ve şu anki ekstrede 82.83 lira borcum ve 5 taksit daha gözüküyor. Bu konuda yardımlarınızı bekliyorum, saygılarımla.
Barış Bölük
Gerekli evrakları faksladım ve bir ay sonra hesabımın açıldığı şubeye borcunuz şu kadar diye para yatırıldı. Bu şubeden de otomatik olarak benim aracılığımla borcumun bulunduğu şubeye aktarıldı. Ben şubedeki bayana taksitli nakit avanslarlarımın da kapatılmasını istediğimi söyledim. O da tamam biz iletiriz dedi. Daha sonra gelen hesap ekstremde geçmiş dönem ve o dönemki borcum düşülmüş ve belirli bir miktar alacağım olduğu yazılmış. Kısacası borcunuz bu kadar denilip te yatırılan paradan hepsini kesmemişler. Taksitli nakit avanslar kalmış. Sonra bankanın müşteri hizmetlerini aradım, hesabınızda yeterli para yok diye taksitli nakit avansları düşmediler. Yaklaşık olarak 50 kişiyle görüştüm kimse çözüm üretemedi ve şu anki ekstrede 82.83 lira borcum ve 5 taksit daha gözüküyor. Bu konuda yardımlarınızı bekliyorum, saygılarımla.
Barış Bölük
Kapatılan kart için aidat istenir mi?
Sakarya'da bir banka, 2 ay önce kapatılan kredi kartına 59 lira üyelik bedeli istedi.
Adapazarı ilçesinde yaşayan Yıldız Sevim, borçlarını ödeyerek 2 ay önce kapattığı kredi kartına 59 lira üyelik bedeli gelince, şaşkına döndü. Bankaya bir türlü derdini anlatamayan Sevim, Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)'ne şikayette bulundu. Sevim, Garanti Bankası'ndan aldığı kredi kartının 6 ay önce tüm borcunu sıfırladığını ve 2 ay önce de müşteri hizmetlerini arayarak kartını kapattığını söyledi. Kartını kapatmasına rağmen kendisinden posta yoluyla 59 lira üyelik bedeli istendiğini vurgulayan Sevim, "Nasıl olur anlamıyorum, 2 ay önce kapattığım kredi kartına üyelik bedeli istiyorlar. Şaka gibi. Anlaşılır bir şey değil." dedi.
Hemen bankanın müşteri hizmetlerini aradığını ifade eden Sevim, buradan da aldığı cevap karşısında şoke olduğunu belirterek, "Oradaki görevli, kredi kartı kapandığı için ekranda bir şey göremediğini söyledi. Yani kimseye derdimi anlatamadım. Kartımın kapalı olması sebebiyle de bir işlem yapamıyorum. Ben de çareyi BİMER'e şikayet etmekte buldum." diye konuştu. Bankadan ise konuyla ilgili açıklama yapılmadı.
Kaynak: Zaman
İşte en ucuz akaryakıtın adresi
EPDK, iOS (iPhone, iPad işletim sistemi) ve Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlar sayesinde tüketicinin en ucuz akaryakıta ulaşılabilmesini sağlayacak program geliştirdi. Deneme ve geliştirme aşaması tamamlanan programın, yurt genelindeki tüm istasyonları kapsaması ve fiyatların güncellik taşıması bu anlamda dünyada bir ilk olacak. Uygulamanın iOS sürümünün Nisan ayı başında uygulama mağazasında yerini alması planlanıyor. Ardından, Android işletim sistemleri için hazırlanan sürümü de sanal mağazalarda yerini alacak.
NASIL KULLANILACAK?
Program Harita, İstasyonlar ve Ayarlar, olmak üzere üç bölümden oluşuyor. ''Ayarlar'' bölümünden istenilen ''Akaryakıt Türü'' ve ''Dağıtıcı'' seçimi yapılabilecek. Ayarlar sekmesi ile; karayolu araçlarında kullanılabilecek tüm benzin ve motorin türleri (5 farklı fiyat kategorisinde ürün bulunuyor) ve faaliyette bulunan tüm dağıtıcılar seçilebiliyor. Bu sayede kullanıcı isterse dağıtıcısını ve kullanacağı akaryakıt belirleyerek uygulamayı kendine özel hale getirebiliyor.
Ayarların tamamlanmasının ardından uygulama bulunduğunuz konumu algılayarak belirli bir alan içerisindeki tüm akaryakıt istasyonlarını dağıtıcı logoları ile birlikte harita üzerinden kullanıcıya gösteriliyor. Harita üzerinde en uygun fiyatı sunan akaryakıt istasyonu diğerlerinden farklı renkte yer alıyor. Bu şekilde, şehir içi veya şehirler arası yollardaki tüm istasyonların taranması imkanı sağlanıyor.
Program sayesinde harita üzerinde ''en ucuz fiyatlı istasyon'' dahil olmak üzere tüm istasyoların dağıtıcı, adres ve ürün bazında güncel fiyat bilgisine ulaşılabilinecek. İstenilmesi durumunda tercih edilen istasyona ilişkin yol tarifi internet üzerinden verilecek. Aynı zamanda, uygulama üzerinden istasyonların tüketiciler tarafından puanlanması olanağı da bulunuyor.
İsteğe bağlı olarak harita üzerinden değil, ayrı bir sekmeden de istasyonların listelenmesi ve seçilmesi mümkün.. Burada istasyonlara ilişkin şikayet (fiyat, adres yanlışlığı) ve puanlama özelliği yer alıyor.
Kaynak: AA
23 Şubat 2013 Cumartesi
Embrace+ isimli bileklik sizi ışıkla uyarıyor
Son zamanlarda iyice popüler olmaya başlayan aktivite bilekliklerine her geçen gün yeni biri daha ekleniyor. Nike FuelBand, Jawbone UP, Fitbit Flex ve Fitbug Orb derken şimdi de kullanıcıların karşısına Embrace+ olarak adlandırılan bileklik çıkıyor. Sermaye bulmak isteyenlerin geliştirdikleri projelerini tanıttığı Kickstarter platformu üzerinden kullanıcıların beğenisine sunulan bileklik, biraz önce saydığımız aktivite bilekliklerinin aksine akıllı telefonunuzdaki bildirimleri farklı renk ışıklarla birlikte kullanıcıları uyarıyor.
Özellikle moda ile yakından ilgilenen kişilerin dikkatini çekeceğe benzeyen bileklik, akıllı telefonunuza gelen arama, SMS, e-posta, sosyal ağ, takvim uyarıları, alarm ve kalan pil durumu bildirimlerini farklı renk ve stil seçenekleri ile birlikte kullanıcılara aktarıyor. Hangi uygulamada hangi rengi kullanmak istediğinize ise Android ve iOS uyumlu olan Embrace+ uygulaması üzerinden kolayca ayarlayabiliyorsunuz. RGB renk paleti ile birlikte birçok renk seçeneği de uygulama üzerinden kullanıcılara sunuluyor. Akıllı telefonunuzdaki bildirimlerin bilekliğe aktarılması ise Bluetooth sayesinde oluyor. Suya da dayanıklılığı olan bilekliği USB bağlantı noktasına sahip cihazlar üzerinden şarj edebiliyorsunuz. 10 dakika içinde tam şarj yapabileceğiniz cihazı 10 gün boyunca kullanabilirsiniz. Bilekliğin haziran ayında 39 dolardan satışa sunulması için 220 bin dolarlık barajı geçmesi gerekiyor. Şu ana kadar toplanan meblağ ise yaklaşık 6.700 dolar.
Özellikle moda ile yakından ilgilenen kişilerin dikkatini çekeceğe benzeyen bileklik, akıllı telefonunuza gelen arama, SMS, e-posta, sosyal ağ, takvim uyarıları, alarm ve kalan pil durumu bildirimlerini farklı renk ve stil seçenekleri ile birlikte kullanıcılara aktarıyor. Hangi uygulamada hangi rengi kullanmak istediğinize ise Android ve iOS uyumlu olan Embrace+ uygulaması üzerinden kolayca ayarlayabiliyorsunuz. RGB renk paleti ile birlikte birçok renk seçeneği de uygulama üzerinden kullanıcılara sunuluyor. Akıllı telefonunuzdaki bildirimlerin bilekliğe aktarılması ise Bluetooth sayesinde oluyor. Suya da dayanıklılığı olan bilekliği USB bağlantı noktasına sahip cihazlar üzerinden şarj edebiliyorsunuz. 10 dakika içinde tam şarj yapabileceğiniz cihazı 10 gün boyunca kullanabilirsiniz. Bilekliğin haziran ayında 39 dolardan satışa sunulması için 220 bin dolarlık barajı geçmesi gerekiyor. Şu ana kadar toplanan meblağ ise yaklaşık 6.700 dolar.
21 Şubat 2013 Perşembe
Hoover çamaşır makinesi şikayeti
Merhabalar
Hoover marka bir çamaşır makinesi aldık süper sessiz diye. Ancak Makineyi aldığımız günden itibaren sorun yaşadık. Defalarca eve servis geldi, baktı, gitti. Her seferinde de servis fişi bırakmadı. 2 kez de parça değiştirdi. 4-5 kez de makineyi evden alıp götürdü. Biz size döneceğiz dediler, bizi oyalayıp durdular. Daha borcu 2 ay önce bitti ama makine felaket. Su almıyor, çamaşırları temiz yıkamıyor ve oturduğum binayı rahatsız edecek şekilde çok yüksek ses çıkarıyor. En son servis bize tamam arızalı, değişim talep edeceğiz dedi. Fakat bugün arayıp 1 sene içinde 3 defa parça değişmediği için iade alamıyoruz dediler. Şikayetçiyim bunlardan. Yardımlarınızı rica ediyorum. Teşekkürler.
Ebru Karadeniz
Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14 maddesi şöyle diyor:
Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın;
a) Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması,
b) Tamiri için gereken azami sürenin aşılması,
c) Firmanın servis istasyonunun, servis istasyonunun mevcut olmaması halinde sırasıyla satıcısı, bayii, acentesi, temsilciliği, ithalatçısı veya imalatçı-üreticisinden birisinin düzenleyeceği raporla arızanın tamirinin mümkün bulunmadığının belirlenmesi,
durumlarında, tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir.
Bu maddenin (c) bendinde belirtilen raporun, tüketicinin başvuru tarihinden itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmesi zorunludur. Tüketici, raporun belirtilen süre içerisinde düzenlenmemesi veya raporu kabul etmemesi hallerinde, ilgili tüketici sorunları hakem heyetine başvurarak mevcut durumun tespit edilmesini isteyebilir.
Yurt dışından alınan telefonun garantisi
28 Haziran 2012'de İspanya'nın Granada kentinde bir Samsung Galaxy S3 cep telefonu satın aldım. Türkiye'de vergilerini ödedim ve kullanmaya başladım. 2 hafta ya da 3 hafta sonra ekran karardı. Kdz.Ereğli Şen Elektronik'e götürdüm. İstanbul'a servisine gönderdiler. Ana kartının değişmesi gerektiğini belirtmişler, ancak yurt dışından alındığı için garanti kapsamında olmadığını bildirdiler. Şimdi telefon elimde. Herhangi bir garanti belgesi de vermemişler, sadece faturası var elimde. Ne yapılabilir? Selam ve saygılarımla. İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.
Dr.Recep ERDOĞAN
Yurt dışından alınan telefonların garantisi ile ilgili sıkça sorunlar yaşanmaktadır. Garanti şartları ülkeden ülkeye farkılık göstermekle birlikte Türkiye, Avrupa Birliği uyum programları çerçevesinde AB standartlarına uygun garanti şartlarını ve sürelerini belirlemiştir. Elinizde bir garanti belgesi olması yararınıza olabilirdi ancak faturası ile gümrükten geçmiş ve Türkiye'de harcı yatırılmış bir telefon yasaldır ve kanatimizce Samsung garantisi altındadır. Deteylı bilgi için lütfen Samsung Çağrı Merkezini yani 444 77 11 numaralı "Ürün ve Müşteri Destek Hattı"nı arayın. Ayrıca Alo 175 tüketici hattını arayarak ta sağlıklı bilgi alabilirsiniz.
Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES) Konya'da
Konyalı Sürücüler Dikkat, Bu Radardan Kaçış Yok!
"Trafik Elektronik Denetleme Sistemi TEDES". Eğer bu tabelayı görüyorsanız sakın hız ihlali yapmayın. Zira bu radar sisteminden kaçış yok. Kamerayı görüp frene bassanız dahi bir sonraki kamera hızınızı ortaya çıkarıyor.İlk kez Konya'da uygulamaya konan "koridor radar sistemi" Trafik Elektronik Denetleme Sistemi'nin etkin bir biçimde kullanılmasını sağlıyor. 7 gün 24 saat hız kontrolü sağlayan sistemle sürücülerin hız sınırını aşmalarını engellenmesi hedefleniyor.
TÜRKİYE'DE İLK KEZ KONYA'DA
Sistemle ilgili açıklama yapan Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, "Bu uygulama Türkiye'deki ilk uygulamadır. Konya hız sistemleri bakımından yeni bir uygulamayı Türkiye ile tanıştırmış oluyor" diye konuştu.
FRENE BASMAK KURTARMIYOR
Sistem diğer elektronik denetleme sistemlerinden farklı. Sürücülerin kameraları görünce yavaşlaması onları ceza yemekten kurtarmıyor. Çünkü sistem, kameralar arasında geçiş süresine göre hız tespiti yapıyor.
YÜZDE 100 DOĞRU TESPİT
Sistemle ilgili bilgi veren Konya Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşlem Şube Müdürü İbrahim Çelik, "Uzun mesafede ortalama hız kontrolü yapabilmektedir. Yaptığı tespitler yüzde 100 doğruluk oranındadır. Sistem 5 megapiksel gibi yüksek bir oranda çözünürlükte fotoğraf çekebilmektedir ve plakaları yüksek bir oranda okuyabilmektedir. Bu sistemimiz aynı zamanda diğer trafik ve asayiş projeleri ile entegre olabilecek bir yapıdadır" diye konuştu.
KORİDOR RADAR SİSTEMİ
Konya'da İstanbul yolu üzerinde 20 noktaya kamera konuldu. Kameralar 12 kilometrelik koridorda, araçların hızını kontrol edecek ve uyaracak. Limiti aşanlara ise otomatik olarak ceza kesecek.
Konya Emniyet Müdürü Hüseyin Namal ise sistemin hedefiyle ilgili olarak, "Bu sistemle ilimizdeki ölümlü ve yaralamalı kazaları azaltmayı amaçlıyoruz. Ayrıca insansız kontrol sistemleri ile trafik denetimini daha iyi yapabilmek ve belli bir trafik kontrolü oluşturmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Sistemin Türkiye'de yaygınlaştırılması hedefleniyor.
18 Şubat 2013 Pazartesi
Müzekart kullanıcılarına müjde
Ülkemizdeki müzelerin gezilmesinde ayrıcalık tanıyan Müzekart'ta önemli bir adım atıldı. Bundan sonra Müzekart ile her bir müzeye iki kere giriş yapılabilecek.
Vatandaşların tarih bilincini yükseltmek ve daha uygun imkanlarla daha fazla müze ziyaret etmesini sağlamak için hayata geçirilen Müzekart yoğun ilgi görüyor. Ancak mesai saatleri dışında müzelere giden vatandaşlar, müzeyi yarım gün gezebiliyor ve bu yetersiz kalıyor. Bu bağlamda Kültür ve Turizm Bakanlığı önemli bir çalışmayı hayata geçiriyor.
Bundan sonra müzekart ile her bir müzeye iki kere giriş yapılabilecek. Böylelikle vatandaş yarım kalmış gezisini rahatlıkla tamamlayabilecek.
Vatandaşların tarih bilincini yükseltmek ve daha uygun imkanlarla daha fazla müze ziyaret etmesini sağlamak için hayata geçirilen Müzekart yoğun ilgi görüyor. Ancak mesai saatleri dışında müzelere giden vatandaşlar, müzeyi yarım gün gezebiliyor ve bu yetersiz kalıyor. Bu bağlamda Kültür ve Turizm Bakanlığı önemli bir çalışmayı hayata geçiriyor.
Bundan sonra müzekart ile her bir müzeye iki kere giriş yapılabilecek. Böylelikle vatandaş yarım kalmış gezisini rahatlıkla tamamlayabilecek.
Benzin, motorin, otogaz alırken hileye dikkat edin!
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 2012 yılında akaryakıt ve LPG istasyonlarına yönelik denetimler sonucunda eksik benzin verdiği tespit edilen 219 pompa nedeniyle 4 milyon 53 bin lira para cezası uygulandığını açıkladı.
Ergün, kaçak akaryakıt veren 21 adet akaryakıt ve otogaz istasyonunun da mühürlendiğini bildirdi.
2012 yılında gerçekleştirilen akaryakıt ve LPG piyasasına yönelik denetim sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Ergün, geçen yıl, Türkiye'de mevcut 12 bin 432 lisanlı akaryakıt istasyonunun 4 bin 585 adedinde denetim gerçekleştirdiklerini ve 9 bin 144 adet ulusal marker ölçümü yaptıklarını belirterek, bu denetimlerde geçersiz ölçüm sayısının 33 olduğunu ifade etti.
Ergün, geçersiz ulusal marker ölçümünden dolayı 20 akaryakıt istasyonunun ve bir akaryakıt tankerinin mühürlendiğini bildirdi.
Türkiye'de mevcut 9 bin 789 lisanlı LPG otogaz istasyonun 3 bin 355 adedinin denetlediğini aktaran Ergün, bir tane LPG otogaz istasyonunun lisansı olmadığı için mühürlendiğini kaydetti.
Sayaçlarda yapılan damga ve miktar denetimlerine yönelik bilgileri de paylaşan Ergün, geçen yıl Türkiye'de mevcut 168 bin 668 adet akaryakıt sayacının 81 bin 567 adedinin damga kontrolünün yapıldığını söyledi.
3 bin 331 adet damga süresi geçmiş akaryakıt sayacı tespit ettiklerini anlatan Ergün, damgasız veya damgasına müdahale edilmiş akaryakıt sayacı sayısının ise 89 olduğunun bilgisini verdi.
Ergün, ''Miktar kontrolü yapılan 29 bin 148 akaryakıt sayacından 219 adedinin eksik verdiğini tespit ettik'' dedi.
TÜM İSTASYONLARA DENETİM
Bakan Ergün'ün verdiği bilgiye göre 2012 yılı boyunca 81 ilde denetimler gerçekleştirilirken, 27 ilde ise tüm istasyonlar denetime tabi tutuldu.
Kocaeli-Sakarya Yol Güzergâhı ile Mersin, Antalya, İstanbul, Bartın, Yalova, İzmir, Sivas, Elazığ, Kırıkkale, Karaman, Bilecik, Balıkesir, Konya, Adıyaman, Amasya, Kastamonu, Rize, Mardin, Isparta, Tekirdağ, Osmaniye, Kütahya, Trabzon, Denizli, Uşak olmak üzere toplam 27 il ve ilçelerinde bulunan akaryakıt ve LPG oto gaz istasyonlarının tamamı denetlendi.
AKARYAKIT VE LPG'DEKİ HİLE YÖNTEMLERİ
Bakanlık ekiplerinin denetimler sırasında karşılaştıkları hile yöntemleri şunlar:
Kaçak yollarla vergisi ödenmemiş (ulusal markersiz) olarak yurda sokulan ve akaryakıt istasyonlarında satışa sunulan akaryakıtın, istasyon sahiplerince yeraltına gömülmüş gizli tank ve bu tanklara bağlı olarak uzaktan kumanda ile çalışabilen gizli düzenekler yardımı ile belirli sayaçlarda nihai tüketiciye satılması,
Kaçak akaryakıtın istasyonlar dışındaki yakın mesafelerde bulunan tankerler ve bidonlarla ile nihai tüketiciye satılması,
Akaryakıta karıştırılması yasak olan ve daha ucuz yollarla temin edilen katkı maddelerinin (Nafta, Gaz Yağı vb.) akaryakıta karıştırılması suretiyle standardı bozulmuş akaryakıtın tüketiciye satılması,
Akaryakıt olarak kullanılması yasak olan akaryakıt harici petrol ürünlerinin (baz yağ, solvent vb.) doğrudan veya basit işlemlerden geçirilerek piyasaya sunulması,
Türkiye'de akaryakıt satışlarının kontrol altına alınması ve vergi kaybının önlenmesine yönelik olarak oluşturulmuş bulunan ve akaryakıt pompasına bağlı bulunan ödeme kaydedici cihazların en önemli parçası olan yazar kasa ara birim ünitesinin devre dışı bırakması suretiyle haksız kazanç sağlaması,
Akaryakıt istasyonunda araç plakası girilmeden satış yapılması ve satış sonrası fatura verilmemesi,
Akaryakıt istasyonlarında araç yoğunluğunun fazla olduğu saatlerde, istasyon çalışanlarınca araçların bilinçli olarak eksik veya kaçak yakıt veren belirli sayaçlara yönlendirilmesi,
Akaryakıt istasyonları denetimleri esnasında, bilinçli elektrik arızası meydana getirilmek suretiyle hileli akaryakıt satışı yapılan sayaçların, uzaktan kumanda düzeneği ile durdurulması,
İstasyon içinden veya etrafından giriş çıkış yapılabilecek ve dikkat çekmeyecek yolların bulunması,
İstasyon etrafında bulunan bazı alanların özellikle karanlıkta bırakılmış olması ve bu alanların özellikle istasyona ait kamera gözetleme alanının dışında bırakılması,
İstasyonun herhangi bir yerinde vaziyet planı dışında duvarla çevrili veya akaryakıt tankerlerinin görünmeden boşaltım yapabilecek alanlarının olması.
Kaynak: TRT Haber
17 Şubat 2013 Pazar
Akıllı diş fırçası
Teknoloji her alanda olduğu gibi sağlık alanında da hayatımızı etkilemeye ve her gün daha fazla içine girmeye devam ediyor. Spor antrenörlerinden uyku düzeni takipçilerine, kilolarımızı takip eden baskülden kan basıncımızı ölçen hemşireye kadar artık pek çok şey dijital olarak hayatımızdaki yerini aldı. Tabii ki her geçen gün bunlara yenileri eklenmeye devam ediyor. PA Consulting’in geliştirdiği Brusheads konsepti de çocukların biraz zor edindiği diş fırçalama alışkanlığını kolaylaştırıp eğlenceli hale getirmenin yanı sıra anne babalara da fırçalama hakkında istatistikler vererek çocukların diş fırçalama verimini artırmayı hedefliyor.
Mimobot USB’lere oldukça benzeyen fırçalar, çocukların seveceği şekillerde tasarlanmış. Sesli geri bildirimle çocukları fırçalamaya teşvik eden diş fırçası, çocuk dişlerini fırçaladıkça motive edici ses kayıtlarını oynatıyor. Akıllı sensörlere sahip ve USB’den şarj olan gelişmiş fırçaların akıllı telefon uygulaması sayesinde ebeveynler çocuklarının fırçalama istatistiklerine ulaşabildiği gibi çocuklar, arkadaşlarıyla da diş fırçalama başarılarını kıyaslayabiliyor.
Kaynak: Log
Mimobot USB’lere oldukça benzeyen fırçalar, çocukların seveceği şekillerde tasarlanmış. Sesli geri bildirimle çocukları fırçalamaya teşvik eden diş fırçası, çocuk dişlerini fırçaladıkça motive edici ses kayıtlarını oynatıyor. Akıllı sensörlere sahip ve USB’den şarj olan gelişmiş fırçaların akıllı telefon uygulaması sayesinde ebeveynler çocuklarının fırçalama istatistiklerine ulaşabildiği gibi çocuklar, arkadaşlarıyla da diş fırçalama başarılarını kıyaslayabiliyor.
Akıllı telefon uygulaması ile fırçalama istatistikleri, fırçalama geçmişi, kalan pil ömrü gibi detaylar görüntülenebiliyor. |
Akıllı telefon uygulamasına, kaydedilen bilgilerini gönderen diş fırçası, fırçalama esnasında motive edici ses kayıtlarını oynatıyor. |
Kaynak: Log
Avea'dan fahiş fatura
09.12.2012 tarihinde 6 aylık "Avea içi 10.000 ve her yöne 1000 sms" paketi tanımlattım. Aralık faturam 31,75 TL olarak normal geldi. Fakat Ocak faturam ise 440.00 TL gibi absürt bir fatura geldi. Sms paketi yaptığım ve Aralık ayında kullandığım halde müşteri hizmetlerini aradığımda Ocak ayında sms paketi görünmediği söylendi. Bunun üzerine 9 Şubat, 12 Şubat ve 14 Şubat tarihlerinde 3 kere itiraz kaydı oluşturuldu. 48 saat içinde dönüleceği söylendi ama üç dilekçeye de dönen olmadı. Şimdi hala beklemekteyim ve 5 gündür ne geri dönen var ne de ilgilenen. Müşteri yıldırma politikası izliyorlar. 4 yıldır Avea kullanmaktayım. Bu olay sonuca erdikten sonra kesinlikle kapatacağım.
Erdi Özdemir
Erdi Özdemir
Avea numara taşımayı yanlış tarifeye yapmış
Farklı bir operatörden Avea'ya 1000 dk konuşma, 500 sms ve 500 MB internet 39 TL'lik paket için numara taşımam yapıldı. Ocakta faturam 163 TL geldiğinde müşteri hizmetlerini aradım. Şikayetim oluşturuldu 3 gün içinde dönüş yapılacağı söylendi. 3 gün içinde dönülmediği gibi 6 gün geçtiğinde aradığımda bayiye gidip dilekçe vermem söylendi. Bayi bilgisi istediğimde 3 farklı lokasyon bildirildi. Sonunda sorunun numaramı taşıyan bayiden kaynaklandığı anlaşılarak faturam 35 TL'ye düşürüldü. 09/01/2013 tarihinde yeni paket tanımlamam yapıldı. Ancak Şubat ayı faturam yine 166 TL geldiğinde müşteri hizmetlerine şikayet ettim ve kayıt oluşturdular. Ancak nafile şimdi sorunumu çözmedikleri gibi herhangi bir hatanın olmadığını söylüyorlar. Ayrıca Ocak ayı faturamın 163 liradan 35 liraya düşürülmesi için görüştüğüm müşteri temsilcisi aynı sorunun Şubat ayında da devam etmesi halinde tekrar aramam gerektiğini söylemesine rağmen şimdi müşterisini zor durumda bırakan Avea'dan şikayetçiyim.
Fulya Ayabakan
Netvarium.com şikayeti
Netvarium.com sitesinden şikayetçiyim. Elini veren kolunu kaptırıyor. Bir defa üye oldum. Her gün mail gönderiyorlar. Üyeliğimi iptal etmek istiyorum ancak üyeliğimi iptal etmiyorlar. Savcılığa şikayet edeceğim ama yurt dışında olduğum için edemedim. Lütfen bu siteden uzak durun.
Özcan Tahtakesen
Özcan Tahtakesen
Grupanya ve Club Nispet Cadde şikayeti
Grupanya fırsat sitesinin mail ile sunduğu bir teklif ilgimi çekti. "Bora Öztoprak ve Kaan Öztürk'ün sahne aldığı Club Nispet Cadde'ye giriş ve iki yerli içecek 70 TL yerine 39 TL!" fırsatından yararlanmak için ödeme yaptım ancak yararlanmadım. Fakat iptalini istediğim halde yapılmıyor.
Mekanda rezervasyon eşim ve benim için yapılmıştı. Gittik, fakat beğenmediğimiz için çıkış yaptık ve fırsattan faydalanmadık. Garsonlarla yer savaşı yapmaktan belli bir süre geçti, programı izleyemedik ve çıktık. Oradaki şefleri, yani yetkili kişi iptalini istediğimiz halde geldiğimiz için yapamayacağını, hiç gelmemiş olsaydık iptal edebileceğini söyledi. Tamam gittik ama yararlanmadık, memnun kalmadık. Görevlilerin yaklaşımı çok yanlış. Cadde Nispet Bar resmen müşteri memnuniyetine önem vermiyor. Parasında değilim ama hakkımızı helal etmiyorum çünkü alamadığım bir hizmetin parasını alıyorlar ve gecemi de mahvettiler. Bilgilerinize. Şikayetçiyim.
Tuğçe Ozan
Mekanda rezervasyon eşim ve benim için yapılmıştı. Gittik, fakat beğenmediğimiz için çıkış yaptık ve fırsattan faydalanmadık. Garsonlarla yer savaşı yapmaktan belli bir süre geçti, programı izleyemedik ve çıktık. Oradaki şefleri, yani yetkili kişi iptalini istediğimiz halde geldiğimiz için yapamayacağını, hiç gelmemiş olsaydık iptal edebileceğini söyledi. Tamam gittik ama yararlanmadık, memnun kalmadık. Görevlilerin yaklaşımı çok yanlış. Cadde Nispet Bar resmen müşteri memnuniyetine önem vermiyor. Parasında değilim ama hakkımızı helal etmiyorum çünkü alamadığım bir hizmetin parasını alıyorlar ve gecemi de mahvettiler. Bilgilerinize. Şikayetçiyim.
Tuğçe Ozan
16 Şubat 2013 Cumartesi
Kaza Tespit Tutanağı’nın iPhone uygulaması yayında
Avea ve Anadolu Sigorta iş birliği ile Türkiye’de hayata geçirilen “Kaza Tespit Tutanağı” uygulaması geçtiğimiz yılın mart ayında Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlar için indirmeye sunulmuştu. Avea ve Anadolu Sigorta şimdi de bu uygulamayı iPhone kullanıcıları için App Store üzerinden yayınladı. iPhone kullanıcıları için ücretsiz olarak indirmeye sunulan uygulama maddi hasarlı kazalardaki süreci kolaylaştırarak iPhone üzerinden tüm işlemlerin kolayca yapılmasına olanak sağlıyor.
iPhone için yayınlanan kaza tespit tutanağı uygulaması sayesinde sürücüler; önceden girilmiş bilgileri kullanıp, kaza alanında bulunan araçların fotoğraflarını çektikten sonra, hızlı ve kolay şekilde tutanak formu oluşturabiliyor. Kaza anında ise GPS yardımı ile kaza yeri otomatik olarak forma yansıtılabiliyor. Kullanıcılar kazanın nasıl olduğu gibi kısımları ise önceden hazır olan başlıkları işaretleyerek girebiliyor. Tutanakta yer alan ve çizim yapılmasını gerektiren kısımlar ise fotoğraf çekimi ile kolay ve hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Formda, çarpışma yerinin ve anının taslağının da çizilebiliyor. Taslak çizimi sırasında arka planda kazanın yapıldığı sokağın harita olarak yer alması ise kroki çizimini ortadan kaldırıyor. Kullanıcılar dilerlerse arka plandaki haritayı temizleyerek krokiyi kendileri de çizebiliyor. İmzalama işlemi de uygulama sayesinde oldukça kolay bir şekilde gerçekleşiyor. Bilgiler tamamlandığında form oluşturularak her iki sürücünün e-posta adresine ve Anadolu Sigorta Hasar İletişim Merkezi’ne gönderilebiliyor.
Kaza Tespit Tutanağı Uygulaması
FİYAT: Ücretsiz*
BOYUT: 4,2 MB
YÜKLEMEK İÇİN: https://itunes.apple.com/tr/app/kaza-tespit-tutanag-uygulamas/id591762477
Nike çanta şikayeti
YKM Optimum mağazasından NIKE çanta aldık. Fakat bir süre sonra fermuarı bozuldu. Firmaya gittiğimizde Nike'a iade edeceklerini söylediler. 20 gün sonra aradılar. Çantanın Nike tarafından kabul edilmediğini, sorunun kullanıcı hatasından kaynaklandığını belirttiler. 2 yıl garantisi olmasınına rağmen tarafımıza böyle bir işlem yapılmaması gerekmektedir.
Nike firmasında şikayetçiyim.
Neslihan Balcı Dilekoğlu
Windows Live Messenger 8 Nisan’da tamamen kapanıyor
Bir süredir kapatılacağı konuşulan Windows Live Messenger‘a dair gün içerisinde yayınlanan açıklama ile uygulamanın son kullanma tarihi belli oldu. 8 Nisan 2013‘te bizlere veda edecek servis bundan böyle yoluna Skype bünyesinde devam edecek.
Daha önce 15 Mart’ta tedavülden kalkacağı söylenen Live Messenger, geçiş sürecinin daha sağlıklı gerçekleştirilmesi adına ilgili tarihi uzatma kararı aldı. Buna göre kullanıcılarını gönderdiği e-posta ile durumdan haber eden gözde platformda 8 Nisan‘dan itibaren oturum açılamayacak. Giriş yapmak isteyenler yazılımlarını Skype’a yükseltmek zorunda kalacak. Mağduriyet yaşanmaması için Microsoft hesabıyla oturum açıldığında mevcut kişi listesi otomatik olarak aktarılacak. Üstelik dileyenler Skype üzerinden Facebook bağlantılarıyla da konuşabilir ya da 10 arkadaşıyla grup görüşmesi sağlayabilirler.
İlaç buzdolabında saklanır mı?
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, kullanma talimatında belirtilmediği sürece ilaçların buzdolabında saklanmaması gerektiğini açıkladı.
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan yapılan açıklamada, 'akılcı ilaç kullanımı'nın yaygınlaştırılması gerektiği belirtildi. Akılcı ilaç kullanımının öncelikli olarak halkın sağlığını ve toplumun çıkarını gözettiğinin anlatıldığı açıklamada, öncelikle hastanın probleminin tanımlanması, yani hekim tarafından doğru teşhisin konulması gerektiği vurgulandı. İlaçlı veya ilaçsız, etkili ve güvenilir tedavinin tanımlanmasının şart olduğuna işaret edilen açıklamada, "Eğer ilaçla tedavi uygulanacaksa, uygun ilaçların seçimi, her bir ilaç için uygun dozun ve uygulama süresinin belirlenmesi ve uygun reçetenin yazılması basamakları izlenmelidir. Bu aşamada onaylanmış, güncel tanı ve tedavi kılavuzları esas alınmalıdır. Kullanılmakta olan ve en son kullanılan ilaçlar, hastanın alerjik durumları sorgulanmalı ve hasta tarafından belirtilmelidir. İlaçların nasıl, hangi dozda, hangi sıklıkta, ne kadar süre kullanılacağı ve hangi koşullarda saklanacağı hastaya tam olarak anlatılmalı, hasta ve hasta yakını tarafından eksiksiz olarak uygulanmalıdır. Hasta yakını ilacın olası yan etkileri, ilacın besin ve ilaç etkileşimleri konusunda bilgilendirilmelidir. Bu durum hasta/hasta yakını tarafından da sorgulanmalıdır" denildi.
İLACIN KİMYASINI BOZMAYIN
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun açıklamasında, kullanma talimatında belirtilmediği sürece ilaçların buzdolabında saklanmaması gerektiğine dikkat çekildi. Uygun olmayan saklama koşullarında ilaçların kimyasal yapılarının bozulabileceğinin hatırlatıldığı açıklamada, ilacın etkisini kaybedebileceği hatta istenmeyen etkilerin ortaya çıkabileceği ve zehirlenmelere sebebiyet verebileceği dile getirildi. Buzdolabında saklanması gereken ilaçların kesinlikle buzlukta saklanmaması ve dondurulmamasının tavsiye edildiği açıklamada, hamilelik ve emzirme döneminde, çocuklarda, yaşlılarda, böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda, kronik hastalığı olanlarda, ilaç alerjisi öyküsü olanlarda ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.
İLAÇLARIN YÜZDE 50'Sİ UYGUNSUZ KULLANILIYOR
Hamilelerin ve emziren annelerin ilaç kullanmadan önce mutlaka hekim ve eczacıya danışılması gerektiğinin kaydedildiği açıklamada şu uyarılara yer verildi: "İlacınız; hekiminize veya eczacınıza sormadan; çiğnenerek, kırılarak, bölünerek veya suda çözülerek kullanılmamalıdır. İlaçlar çocukların göremeyeceği, ulaşamayacağı yerlerde, ışıktan ve nemden korunarak ve ambalajında saklanmalıdır. İlaç, hekiminiz tarafından önerilen süre boyunca kullanılmalıdır. İlaç kullanımı yarıda kesilmemeli, hekime danışmadan doz değişikliğine gidilmemelidir. Doz atlamamaya ve ilacı her gün aynı saatlerde almaya özen gösterilmelidir. Herhangi bir ilacı veya vitamin, ilaç dışı gıda takviyesi, bitkisel ürün gibi bütün ürünleri kullanmadan önce hekiminize ve eczacınıza danışınız. Kesilmiş veya açılmış ambalajlar satın alınmamalı, son kullanma tarihi geçmiş olan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. İlaç ancak doğru kullanılırsa etkilidir. Ancak ne yazık ki tüm dünyada ilaçların yaklaşık yüzde 50'si uygunsuz şekilde kullanılmaktadır."
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan yapılan açıklamada, 'akılcı ilaç kullanımı'nın yaygınlaştırılması gerektiği belirtildi. Akılcı ilaç kullanımının öncelikli olarak halkın sağlığını ve toplumun çıkarını gözettiğinin anlatıldığı açıklamada, öncelikle hastanın probleminin tanımlanması, yani hekim tarafından doğru teşhisin konulması gerektiği vurgulandı. İlaçlı veya ilaçsız, etkili ve güvenilir tedavinin tanımlanmasının şart olduğuna işaret edilen açıklamada, "Eğer ilaçla tedavi uygulanacaksa, uygun ilaçların seçimi, her bir ilaç için uygun dozun ve uygulama süresinin belirlenmesi ve uygun reçetenin yazılması basamakları izlenmelidir. Bu aşamada onaylanmış, güncel tanı ve tedavi kılavuzları esas alınmalıdır. Kullanılmakta olan ve en son kullanılan ilaçlar, hastanın alerjik durumları sorgulanmalı ve hasta tarafından belirtilmelidir. İlaçların nasıl, hangi dozda, hangi sıklıkta, ne kadar süre kullanılacağı ve hangi koşullarda saklanacağı hastaya tam olarak anlatılmalı, hasta ve hasta yakını tarafından eksiksiz olarak uygulanmalıdır. Hasta yakını ilacın olası yan etkileri, ilacın besin ve ilaç etkileşimleri konusunda bilgilendirilmelidir. Bu durum hasta/hasta yakını tarafından da sorgulanmalıdır" denildi.
İLACIN KİMYASINI BOZMAYIN
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun açıklamasında, kullanma talimatında belirtilmediği sürece ilaçların buzdolabında saklanmaması gerektiğine dikkat çekildi. Uygun olmayan saklama koşullarında ilaçların kimyasal yapılarının bozulabileceğinin hatırlatıldığı açıklamada, ilacın etkisini kaybedebileceği hatta istenmeyen etkilerin ortaya çıkabileceği ve zehirlenmelere sebebiyet verebileceği dile getirildi. Buzdolabında saklanması gereken ilaçların kesinlikle buzlukta saklanmaması ve dondurulmamasının tavsiye edildiği açıklamada, hamilelik ve emzirme döneminde, çocuklarda, yaşlılarda, böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda, kronik hastalığı olanlarda, ilaç alerjisi öyküsü olanlarda ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.
İLAÇLARIN YÜZDE 50'Sİ UYGUNSUZ KULLANILIYOR
Hamilelerin ve emziren annelerin ilaç kullanmadan önce mutlaka hekim ve eczacıya danışılması gerektiğinin kaydedildiği açıklamada şu uyarılara yer verildi: "İlacınız; hekiminize veya eczacınıza sormadan; çiğnenerek, kırılarak, bölünerek veya suda çözülerek kullanılmamalıdır. İlaçlar çocukların göremeyeceği, ulaşamayacağı yerlerde, ışıktan ve nemden korunarak ve ambalajında saklanmalıdır. İlaç, hekiminiz tarafından önerilen süre boyunca kullanılmalıdır. İlaç kullanımı yarıda kesilmemeli, hekime danışmadan doz değişikliğine gidilmemelidir. Doz atlamamaya ve ilacı her gün aynı saatlerde almaya özen gösterilmelidir. Herhangi bir ilacı veya vitamin, ilaç dışı gıda takviyesi, bitkisel ürün gibi bütün ürünleri kullanmadan önce hekiminize ve eczacınıza danışınız. Kesilmiş veya açılmış ambalajlar satın alınmamalı, son kullanma tarihi geçmiş olan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. İlaç ancak doğru kullanılırsa etkilidir. Ancak ne yazık ki tüm dünyada ilaçların yaklaşık yüzde 50'si uygunsuz şekilde kullanılmaktadır."
Kredi kartı aidatı ve dosya masrafı iadesinde hangi yol izlenmeli?
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, kredi kartı aidatlarının ve kredi dosya masraflarının BİMER'e yapılan başvurularda koşulsuz iade edileceği hakkında çıkan haberler ilişkin yazılı bir açıklama yaparak, "basında yer alan söz konusu haberler nedeniyle bankalar tarafından yapılan kesintilerin BİMER sistemine başvurulması halinde koşulsuz olarak iade edileceği şeklindeki haberler yanlış ve asılsız olup, vatandaşlarımızın bankalar tarafından yapılan bu kesintiler ile ilgili haksız bir uygulamaya maruz kaldığını iddia etmesi durumunda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ilgili hükümlerine dayanarak yapılacak başvurularda aşağıdaki yolu takip etmeleri gerekmektedir" denildi.
Bakanlık uyuşmazlıkların çözümünde yetkili ve görevli merciler tüketici sorunları hakem heyetleri ve tüketici mahkemeleri olduğunu belirterek, kredi kartı aidatlarının ve kredi masraflarının geri alınması ile ilgili yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"a) Öncelikle kredi kartını düzenleyen veya kredi veren bankaya başvuruda bulunularak söz konusu kesintilerin iade edilmesi talep edilmelidir.
b) Başvuru yapılan banka tarafından bu talebe olumsuz cevap verilmesi veya hiç cevap verilmemesi halinde ikamet edilen yerdeki veya söz konusu hizmeti sağlayan bankanın bulunduğu yerdeki, illerde Ticaret İl Müdürlüğü, İlçelerde ise Kaymakamlıklar bünyesinde faaliyet gösteren tüketici sorunları hakem heyetlerine mevcut belgeler ile birlikte başvuruda bulunulması gerekmektedir.
2013 yılı için değeri 1.191,52 TL'ye kadar olman uyuşmazlıklar için tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru yapılması zorunludur. Bu değere kadar olan uyuşmazlıklarda verilecek kararlar bağlayıcı olup, İcra İflas Kanunun ilamların yerine getirilmesine dair hükümlerine göre yerine getirilir. Bu değer ve üzerindeki uyuşmazlıklara ilişkin verilen kararlar ise delil niteliği taşımaktadır. Yerine getirilmemesi halinde tüketici mahkemelerine veya bu sıfatla görev yapan asliye hukuk mahkemelerine başvuruda bulunulması gerekmektedir.
c) Tüketici sorunları hakem heyetleri kendilerine yapılan başvuruları her sözleşme için ayrı ayrı inceleyerek mevcut duruma göre bir karar verecektir.
d) Hakem heyetlerinin verdiği bu kararlara karşı taraflar kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde tüketici mahkemelerine itiraz edebilmektedirler.
e) Hakem heyetlerince; kesilen bu bedellerin iade edilmesi yönünde bağlayıcı karar alması durumunda söz konusu kararın tebliğinden itibaren yerine getirilmemesi halinde yine Adliyelerde bulunan icra müdürlüklerine başvuruda bulunularak bu kararın yerine getirilmesinin talep edilmesi gerekecektir."
15 Şubat 2013 Cuma
AB'de "at eti" skandalı alarmı
İngiltere'de ortaya çıkan Avrupa'da 16 ülkeyi etkileyen at eti skandalında yeni gelişmeler yaşanıyor. Avrupa Birliği gıda denetimlerini artırmaya hazırlanıyor. Romanya ise suçlamaları reddediyor.
Denetimler artırılıyor
Skandal, Avrupa Birliği'ni alarma geçirdi; üyelerin tarım bakanları Brüksel'de olağanüstü toplandı. Öncelik skandalın boyutlarının belirlenmesi için denetimlerin yoğunlaştırılmasına verildi.
Bu kapsamda, sığır eti olarak etiketlenen ürünlerden örnekler alınarak DNA testlerine tabi tutulacak ve gerçekte içinde ne eti olduğu belirlenecek.
Bundan sonrası için alınacak önlemler arasında ise et ürünlerinin etiketlerinde daha fazla bilgiye yer verilmesi bulunuyor. Ancak bu noktada gıda üreticilerinin itirazları var. Şirketler, bunun ek maliyet demek olduğunu öne sürüyor.
Skandal, İngiltere ve İrlanda'da bazı süpermarketlerde, at ve domuz eti karıştırılan etlerin, "dana eti" etiketiyle satıldığının tespiti ile ortaya çıktı.
Fransa ile İsveç'e de yayılan skandalın ardından başlatılan soruşturmada, etlerin İrlanda, Polonya, Romanya gibi ülkelerdeki bazı mezbaha ve firmalardan sağlandığına yönelik bulgulara ulaşıldı.
Hedef ülke suçlamaları reddediyor
Ancak skandalın baş sorumlusu gösterilen Romanya, suçlamaları reddediyor.
Romanya, at eti ihracatını doğruluyor, ancak bunun etiketlerde yer aldığını, yani at etini sığır eti olarak satmadığını savunuyor.
Ülkelerinin adının karıştığı etiket sahteciliği konusunda, Romenlerin de kafası karışık.
Bir Romen, "Ülkem hakkındaki söylentiler elbette beni rahatsız ediyor. Sorunun bizden kaynaklı olmadığına inanmak istiyorum. Ama Romanya'da neler olmuyor ki? Böyle bir sahtekarlık da yapılmış olabilir" diyor.
Sorumlulardan sayılan bir başka ülke Fransa'da ise bir suçlama trafiği yaşanıyor. Firmalar olaya ilişkin birbirlerini suçluyor.
Sağlık Bakanlığı, sağlıksız 52 ürünü daha teşhir etti
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Denetim Hizmetleri Başkanlığı, 2012 yılında tıbbi cihaz ve kozmetiklere yönelik çok sayıda piyasa gözetimi ve denetimi gerçekleştirdi.
Geçen yıl 89 ürünü güvensiz bulan Bakanlık, 2 milyon liraya yakın ceza kesti. Daha önce güvensiz bulunan 37 ürünü açıklayan Bakanlık, sağlıksız olduğu belirlenen 52 ürünü daha teşhir etti. Sağlığa zararlı ürünler arasında tansiyon bilekliği, saç şampuanı, maskara ve masaj kremi de bulunuyor.
Ürünler,Türkiye, Çin,Hindistan, Almanya, Avusturya çıkışlı.
SAĞLIĞA ZARARLI ÜRÜNLERİN LİSTESİ
Sağlık Bakanlığı'nın denetimlerinde güvensiz bulunan tıbbi cihazların listesi şöyle:
Sağlık Bakanlığı'nın denetimlerinde güvensiz bulunan kozmetik ürünlerin listesi ise şöyle:
10 Şubat 2013 Pazar
Ölüme neden olan ilaçlar
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanlığı'ndan ilgili yerlere 'çok acele' koduyla gönderilen resmi yazıya göre; Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) resmi web sitesinde 'dekstrometorfan' içeren öksürük şuruplarının kullanımına bağlı olduğu düşünülen ölümlerle ve ciddi advers etkilerle sonuçlanan olaylar görüldü.
Sakın Kullanmayın!
Yapılan araştırmaların sonucunda buna 'levometorfan ile kontamine dekstrometorfan' içeren öksürük şuruplarının kullanımının sebep olduğu düşünülüyor.Dekstrometorfan adlı etken madde, Konduskar Laboratories Private Limited, Kolhapur, Hindistan'da üretildiği bildirilen yazıda, buradan ithal edilen dekstrametorfan adlı etken maddenin spesifikasyonlarına uygunluğunun kontrol edilmesi gerektiği konulu alarm yayınlandığı belirtilerek şunlar kayda geçirildi:
"Adı geçen üretim yerinden ülkemize Dekstrometorfan adlı etken maddenin ithal edilip-edilmediğinin bildirilerek, ediliyor ise ithalatının durdurulması gerektiği, adı geçen üretim yerinden ithal edilen söz konusu etken madde kullanılarak üretilen ürün olup-olmadığının ve/veya adı geçen üretim yerinde üretilmiş dekstrometorfan adlı etken maddenin yer alan yerli ya da ithal tüm müstahzarlarının ithalatının/üretiminin durdurularak, stoklarda bulunanlarının ülkemiz piyasasına verilmemesi ve piyasada mevcut tüm partilerinin, ilgili mevzuat doğrultusunda geri çekilmesi gerekmektedir."
Türkiye'de üretilen bazı öksürük şuruplarında ve gribal ağrı kesici ilaçların bileşiminde 'dekstrometorfan' etkin maddesi kullanılıyor. Uygulamaya göre bileşiminde dekstrometorfan bulunan öksürük şurupları ve ağrı kesiciler kontrole tabi ilaçlar olarak değerlendirilip eczanelerde reçete karşılığı satılabiliyor.
Dekstrometorfan içeren ilaçlar;
- ACTIDEM (Şurup)
- BENAFED (Şurup)
- BENICAL (Şurup)
- BENICAL COLD (Lak Tablet)
- BRONKAR-A (Şurup)
- DEFEKS (Şurup)
- DEKSAN (Şurup)
- DORFAN (Şurup)
- METORFAN (Draje)
- RHINOTUSSAL Mikropellet Kapsül
- RHINOTUSSAL Süspansiyon
- TAMOL COLD (Tablet)
- TRİATÜS (Şurup)
- TYLOL Cold (Şurup)
- VICKS Medinait (Şurup)
- VICKS Vapodry (Şurup)
- WİNTUS (Draje)
Düzeltme:
Sağlık Bakanlığı'na yaptığımız bireysel bilgi edinme başvurusu sonucunda iletilen cevabı sizinle paylaşmak istiyoruz.
Konuyla ilgili olarak Bakanlığımızın bağlı kuruluşu olan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan alınan bilgi aşağıdadır. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) resmi web sitesinde dekstrometorfan içeren öksürük şuruplarının kullanımına bağlı olduğu düşünülen ölümlerle ve ciddi advers etkilerle sonuçlanan olaylar yaşandığı, konuyla ilgili yapılan araştırmalar neticesinde olaylara levometorfan’la kontamine dekstrometorfan içeren öksürük şuruplarının kullanımının sebep olduğunun düşünüldüğü, dekstrometorfan adlı etken maddenin Konduskar Laboratories Private Limited, Kolhapur, Hindistan’da üretildiği, buradan alınan dekstrometorfan adlı etken maddenin spesifikasyonlarına uygunluğunun kontrol edilmesi gerektiği konulu alarm yayınlanması üzerine; Kurumumuzca konunun araştırılmasına yönelik işlemler başlatılmıştır. Yapılan araştırma sonucu adı geçen üretim yerinden ülkemize dekstrometorfan adlı etken madde ithal edilmediği, adı geçen üretim yerinden alınan etken madde kullanılarak üretilen ve/veya ithal edilen üründen Türkiye'de olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle de, ülkemizde bulunan dekstrometorfan içeren ürünlerin piyasadan geri çekilmesine yönelik herhangi bir işlem uygulanmadığı hususunu; Bilginize rica eder, sağlıklı günler dileriz.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
25/04/2014
9 Şubat 2013 Cumartesi
restoranya.com şikayeti
Bir fırsat sitesi olan Restoranya ile anlaşmalı lokantalar kendilerine ödeme yapılamadığından şikayetçiler. İstanbul Ataşehir'de hizmet veren "Metrelik Adana Kolcu Kebap" lokantasının şikayeti de aynı şekilde:
"Biz dahil Anadolu yakasındaki hiç bir restorana ödeme yapmıyorlar. Bizim kuponlarımızı sattılar, müşteriler gelip yemek yedi ama parasını alamadık. Fırsat sitesi bunlar ama hiç bir restorana ödeme yapmıyorlar. İnsanlar gelip yemek yiyor ancak Restoranya bize parasını ödemiyor. Telefonlara tenezzül edip bakmıyorlar bile. Lütfen bu firmadan uzak durun."
"Biz dahil Anadolu yakasındaki hiç bir restorana ödeme yapmıyorlar. Bizim kuponlarımızı sattılar, müşteriler gelip yemek yedi ama parasını alamadık. Fırsat sitesi bunlar ama hiç bir restorana ödeme yapmıyorlar. İnsanlar gelip yemek yiyor ancak Restoranya bize parasını ödemiyor. Telefonlara tenezzül edip bakmıyorlar bile. Lütfen bu firmadan uzak durun."
Güçlü dişler için sakız çiğneyin
Yemeklerden sonra 20 dakika sakız çiğnemenin çürüğü önlediğini belirten uzmanlara göre, diş yapısını güçlendirmenin bir diğer yolu da süt ürünlerini dengeli şekilde tüketmek.
Doğru beslenen kişilerin ağız, diş ve kemik sağlıklarının iyi olduğuna dikkat çeken Ortodontist Dr. Aylin Sezen Yalçın, “Tüm besin gruplarından dengeli beslenme kemiklerin ve dişlerin dirençli olmasını sağlarken, hastalık durumunda da iyileşme sürecini hızlandırır” dedi.
Diş sağlığı için günlük beslenme düzeninin nasıl olması gerektiğini anlatan Yalçın, her besin grubunun tüketilmesini önerdi ve “Karbonhidrat, sebze, meyve, et, süt, yoğurt ve peyniri dengeli tüketmek gerekir” diye konuştu.
ARA ÖĞÜNLERE DİKKAT
Yalçın, “Özellikle ara öğünlerde şekerli bir gıda yediğinizde 20 dakika boyunca dişleriniz asit ortama maruz kalacaktır. Ara öğünler sıklaştıkça gün içinde dişler sürekli asitle mücadele halinde olacağından çürük oluşumunda artış olur” uyarısında bulundu.
Ana öğünlerde çiğnenme fonksiyonu sırasında salgılanan tükürük miktarında artış olduğunu belirten Yalçın, tükürük artışı ile birlikte dişlerin üzerinde besin birikiminin ve asit ortamın yaratacağı etkilerin azaldığını söyledi.
SÜT ÜRÜNLERİ DİŞLER İÇİN ÇOK YARARLI
“Süt ürünleri, içindeki kazein proteininden dolayı çürük engelleyici özelliğe sahiptir. Ancak içerisindeki şeker ve yağ miktarı da önemlidir. Özellikle beyaz peynir ve yoğurt diş dostu besinlerdir, rahatlıkla tüketebilirsiniz” diyen Yalçın, yemek aralarındaki acıkmalar için ise şunları tavsiye etti: “Çiğ sebze, meyve, peynir, sade yoğurt yemeyi tercih edebilirsiniz. Günde 3 kez dişlerinizi florürlü bir diş macunu ile fırçalamak ve diş ipi kullanmak mutlaka yapılması gerekenler listesinde birinci sıradadır.”
SAKIZ DEYİP GEÇMEYİN
Sakız çiğnemenin diş sağlığı açısından önemine dikkat çeken Yalçın, “Araştırmalar yemeklerden sonra 20 dakika boyunca şekersiz sakız çiğnenmesinin çürük oluşumunu azalttığını göstermiştir. Sakız çiğneme fonksiyonu sırasında tükürük miktarında artış görülür ve besinler dişlerin üzerinden uzaklaşmış olur” dedi.
Kaynak: Star
Burger King at eti yedirdiğini itiraf etti
İngiltere'de ortaya çıkan ve ülkenin gündemini meşgul eden "at eti skandalı"nda yeni gelişme yaşandı. Perakende devi Tesco’dan sonra Burger King de etlerine at eti karıştığını kabul etti.
İngiltere'de ilk önce perakende devi Tesco’da ortaya çıkan “at eti skandalı”nda yeni gelişmeler oldu.
Guardian gazetesinde yer alan habere göre dünyaca ünlü burger devlerinden Burger King’de İrlanda'daki tesislerde burgerlar için üretilen etlere at eti karıştığını doğruladı.
Burger King bu yanlışı düzeltmek için üretimimn İrlanda’daki tesislerden Almanyadaki tesisilere aktarıldığını açıkladı.
Burger King açıklamasında sadece fabrikadaki etlere yapılan testlerde ve çok küçük miktarlarda at DNA’sına rastlandığı fakat restoranlardan alınan numunelerde buna rastlanmadığı belirtildi.
Basında yer alan haberlere göre Tesco firmasında blunan “at eti” ürünlerin raflardan alınmasına neden olurken daha sonra Aldi UK de bazı ingiliz et üreticileirnden et alımını durdurduğunu açıklamıştı. Verilen haberlerde özellikle İrlanda'daki Silvercrest tesisinin etlerinde at DNA'sı olduğu belirtilmişti.
İngiltere'de ilk önce perakende devi Tesco’da ortaya çıkan “at eti skandalı”nda yeni gelişmeler oldu.
Guardian gazetesinde yer alan habere göre dünyaca ünlü burger devlerinden Burger King’de İrlanda'daki tesislerde burgerlar için üretilen etlere at eti karıştığını doğruladı.
Burger King açıklamasında sadece fabrikadaki etlere yapılan testlerde ve çok küçük miktarlarda at DNA’sına rastlandığı fakat restoranlardan alınan numunelerde buna rastlanmadığı belirtildi.
Basında yer alan haberlere göre Tesco firmasında blunan “at eti” ürünlerin raflardan alınmasına neden olurken daha sonra Aldi UK de bazı ingiliz et üreticileirnden et alımını durdurduğunu açıklamıştı. Verilen haberlerde özellikle İrlanda'daki Silvercrest tesisinin etlerinde at DNA'sı olduğu belirtilmişti.
8 Şubat 2013 Cuma
Elektrik faturalarını düşürecek uygulama
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) 1 Şubat itibari ile hayata geçirdiği uygulamayla birlikte sanayi kuruluşları ve ticarethanelere sağlanan ucuz elektrik uygulaması meskenlerde de uygulanacak.
EPDK, 1 Şubat'ta 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na dayalı olarak aldığı kararla serbest tüketici limitini yıllık 25 bin kw den 5 bin kilowatta düşürdü. Yapılan bu değişiklikle birlikte faturası 150 lirayı aşan tüketici, elektriği yüzde 15 indirimli almaya hak kazanacak. Böylece EPDK'nın sanayi kuruluşları ve ticarethanelere tanıdığı indirim hakkı meskenlerde de geçerli olacak.
Değişikliğe göre elektrik faturası 150 lirayı aşan tüketiciler, tedarikçisini değiştirmek suretiyle, elektriği daha ucuza satan perakende satış şirketlerinden yaklaşık yüzde 15 indirimle kullanabilecek. Buna göre tüketiciler, mevcut tedarikçisinden alacakları ‘borcu yok’ belgesi ile fiyatını uygun bulduğu yeni bir tedarikçi belirleyip, hemen uygulamadan yararlanabilecek ve elektriği ucuz alabilecekler.
2001 yılında ilk olarak sanayi kuruluşlarına ve ticarethanelere tanınan bu hak 12 yıllık sürenin ardından genel tüketiciye de açılmış oldu. 27 binden fazla sanayi kuruluşu ve ticarethanenin yararlandığı uygulamadan genel kullanıcının da yararlanabilmesi enerji şirketlerinin kampanyalar yaparak tüketiciyi çekmeye çalışmasını sağlayacak. Böylece rekabetle birlikte düşen enerji fiyatlarından vatandaş yarar sağlayacak. Değişikliğe göre uygulamadan yıllık elektrik tüketimi 5 bin kilowattı aşan kullanıcılar yararlanabilecek. 2015 yılında ise bu limitin tamamen kaldırılarak tüm kullanıcıların uygulamadan yararlanabilmesi sağlanacak.
EPDK, 1 Şubat'ta 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na dayalı olarak aldığı kararla serbest tüketici limitini yıllık 25 bin kw den 5 bin kilowatta düşürdü. Yapılan bu değişiklikle birlikte faturası 150 lirayı aşan tüketici, elektriği yüzde 15 indirimli almaya hak kazanacak. Böylece EPDK'nın sanayi kuruluşları ve ticarethanelere tanıdığı indirim hakkı meskenlerde de geçerli olacak.
Değişikliğe göre elektrik faturası 150 lirayı aşan tüketiciler, tedarikçisini değiştirmek suretiyle, elektriği daha ucuza satan perakende satış şirketlerinden yaklaşık yüzde 15 indirimle kullanabilecek. Buna göre tüketiciler, mevcut tedarikçisinden alacakları ‘borcu yok’ belgesi ile fiyatını uygun bulduğu yeni bir tedarikçi belirleyip, hemen uygulamadan yararlanabilecek ve elektriği ucuz alabilecekler.
2001 yılında ilk olarak sanayi kuruluşlarına ve ticarethanelere tanınan bu hak 12 yıllık sürenin ardından genel tüketiciye de açılmış oldu. 27 binden fazla sanayi kuruluşu ve ticarethanenin yararlandığı uygulamadan genel kullanıcının da yararlanabilmesi enerji şirketlerinin kampanyalar yaparak tüketiciyi çekmeye çalışmasını sağlayacak. Böylece rekabetle birlikte düşen enerji fiyatlarından vatandaş yarar sağlayacak. Değişikliğe göre uygulamadan yıllık elektrik tüketimi 5 bin kilowattı aşan kullanıcılar yararlanabilecek. 2015 yılında ise bu limitin tamamen kaldırılarak tüm kullanıcıların uygulamadan yararlanabilmesi sağlanacak.
Yarıyıl tatili dönüşünde öğretmenlere tren bileti yüzde 50 indirimli
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları, öğretmenler ile eş ve çocuklarına tren biletlerinde yüzde 50 indirime gitti.
Tren bilet ücretlerindeki indirim yarıyıl tatili dönüşünde geçerli olup, 8-11 Şubat tarihlerini kapsayacak. Öğretmenler, eş ve çocukları, bu tarihler arasında Yüksek Hızlı Trenler dahil olmak üzere anahat ve bölgesel trenlerde yüzde 50 indirimli seyahat edecek.
Tek yön olarak alınabilecek biletler, tam bilet taşıma ücreti üzerinden yüzde 50 oranında indirimle satılacak. Söz konusu biletler, TCDD gişeleri, internet, çağrı merkezi, yetkili PTT ve acentelerden temin edilebilecek.
Tren bilet ücretlerindeki indirim yarıyıl tatili dönüşünde geçerli olup, 8-11 Şubat tarihlerini kapsayacak. Öğretmenler, eş ve çocukları, bu tarihler arasında Yüksek Hızlı Trenler dahil olmak üzere anahat ve bölgesel trenlerde yüzde 50 indirimli seyahat edecek.
Tek yön olarak alınabilecek biletler, tam bilet taşıma ücreti üzerinden yüzde 50 oranında indirimle satılacak. Söz konusu biletler, TCDD gişeleri, internet, çağrı merkezi, yetkili PTT ve acentelerden temin edilebilecek.
Büyük bir aşkı anlatmak için küçük bir hediye yeter!
Asıl şımartılması gerekenler, hediye istemeyen kalender aşıklardır!
Biliyoruz, size her gün Sevgililer Günü! Ama herkes hediye alıp verirken siz eli boş, gönlü hoş kalmayın. Hadi sevgilinizi şımartın! Birbirinden ilginç ve hoş hediye seçenekleri cazip fiyatlarıyla hepsiburada.com'da
Sevgililer gününde hediye almakla ilgili sıkıntıları esprili bir dille aktaran reklam filmi, kullanıcıları, hepsiburada’da satılan 350.000 ürün arasından hediye seçmeye davet ediyor. Dileyenler de, böylece, kozmetik, dekorasyon ve giyim gibi onlarca kategori arasından sevdiklerine istedikleri ürünleri rahatlıkla seçebiliyor.
Burun kanaması hayat kurtarabilir
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Opr. Dr. Funda Tümkaya, 'Hastalıklarda burun kanaması olması hayat kurtarıcıdır. Çünkü burun kanaması, kafa içinde olacak kanama riskini azaltır' dedi.
Tümkaya, yaptığı açıklamada, sıklıkla rastlanabilen burun kanamalarına yönelik halk arasında yanlış bilgi ve yargılar bulunduğunu belirterek, burun kanamasının kan kanseri, yüksek tansiyon gibi hastalıkların belirtisi olabilmekle birlikte çoğu vakada beyin kanaması riskini azaltması nedeniyle hayat kurtarıcı olabildiğini söyledi.
Kanamalarda 5-10 dakikayı geçmeyen durumlarda korkulacak bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Tümkaya, 'Hastalıklarda burun kanaması olması hayat kurtarıcıdır. Çünkü burun kanaması kafa içine olacak olan kanama riskini azaltır. Kanama sırasında yapılacak müdahale hastayı dik oturtmaya çalışmak ve solunum yolunu açık tutmak olmalıdır. Hastanın öne eğilmesi kanamanın artmasına, başını arkaya atması da kanın geniz yoluyla boğaza dolmasına sebep olur. Kanama sırasında hastanın dik oturarak başının dik tutulması ve burna dışardan baskı yapılması, elle kıkırdak bölgesinden bastırılması gerekir' şeklinde konuştu.
Tümkaya, burun kanamasının tek ya da çift taraflı olmasının çok önemli olduğunu dile getirerek, çocuk hastalarda kanama tek taraflıysa ve burun tıkanıklığıyla beraber enfekte burun akıntısı olması durumunda yabancı cisim girmesinden şüphe edilmesi gerektiğini kaydetti.
-'Kan kanseri belirtisi olabilir'-
Tümkaya, erişkinlerde ise tek taraflı burun kanamasına iltihaplı burun akıntısının eşlik etmesi durumunda kanser hastalıklarından şüphe edilebileceğine vurgu yaptı.
Burun kanaması şikayetiyle gelen hastaların hikayelerinin iyi dinlenmesi travma, yüksek tansiyon, kanama bozukluğuna yol açabilecek ilaç kullanımı ve kan hastalıklarının olup olmadığının sorgulandığını anlatan Tümkaya, yüksek tansiyona bağlı burun kanamalarında hastaların kan görmesinin kısır döngüye neden olduğunu, hastanın paniklemesiyle tansiyonun daha da yükselerek kanamanın artabildiğini belirtti.
Opr. Dr. Tümkaya, çocuklarda sebebi bilinmeyen burun kanamalarında mutlaka ileri kan tahlillerinin alınması gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Çocuklardaki burun kanamaları, kan kanserinin ilk belirtisi olabilir. Kan hastalığı olan hastaların tedavisinde burna tampon koymak geçici bir çözümdür ve hekime sadece zaman kazandırır. Asıl tedavi etkene yönelik olmalıdır ve hematoloji desteği ile hastaları çeşitli kan ürünleri ile destekleyerek tedavi etme yoluna gidilmelidir. Burna konulan tamponlarının 2 günden fazla tutulması sistemik enfeksiyon riskini arttıracağını, tampon kullanıldığı sürece hastanın antibiyotikle korunması gerekmektedir.'
Kaynak: Star
Aşka gelen tişörtler
Aşkın günü 14 Şubat için ışıltılı kadının markası adL’de hem hediye arayışındaki erkeklere hem de o gün ne giysem telaşı içindeki bayanlara Sevgililer Günü’ne özel tişört tasarımı ve ‘Modern Beat’ koleksiyonu var. Aşk gününde sevgilisine büyülü görünmek isteyen kadınlarsa, kırmızının tahtını sarsacak olan koral rengi ve siyah dantel elbise modelleriyle hayallerini gerçekleştirecek.
Bankaların alışkanlık haline getirdiği suçlar!
Güveni kötüye kullanma (emniyeti suiistimal), kişisel bilgilerin paylaşılması, mevduat ve katılım fonu sahiplerinin haklarını engelleme… Müşterisinden habersiz sigorta yapan bankalar bu suçları işliyor.
Bankalarla bir şekilde sürekli temas halindeyiz. Kredi alıyoruz, birikimlerimizi yatırıyoruz, hesap açtırıyoruz. En basitinden hesap açıldığı anda anne kızlık soyadı dahil tüm kimlik bilgileri, iletişim bilgileri ve hatta imza (güvenlik için imzalarınız taranarak ağa yükleniyor) banka tarafından kayıt altına alınıyor.
Bir kredi kuruluşu olan banka, bizzat sigorta şirketi olmadığı için sigortayı holding bünyesindeki sigorta şirketine yaptırıyor böylece kardeş şirket olan sigorta şirketi para kazanıyor. Banka böylelikle müşterisinin kişisel bilgilerini izinsiz olarak paylaşmış oluyor. Bu durum vatandaşta kimlik numarasının, ev adresinin, telefonun numaralarının hatta annesinin evlenmeden önceki soy isminin bankanın dahil olduğu şirketler topluluğunun hangi üyeleri arasında paylaşımda olduğu hatta bilgilerin daha nerelere verilmiş olabileceği endişesini yaratıyor. Pek çok işlemin artık çevrimiçi yapıldığı düşünülürse (e-devlet işlemleri) bu endişenin boyutu devasa olabiliyor.
NASIL YAPILIYOR?
Tüketiciden habersiz yapılan sigortalar ekseriyetle ferdi kaza ve hayat sigortaları oluyor. Sigorta yapılıyor. Sigorta primi olarak mevduat hesabı, kredili mevduat hesabı, kredi kartı gibi vasıtalar kullanılarak vatandaştan cüzi meblağlar alınıyor. Örneğin 50 Liralık prim üçer dörder lira halinde tahsil edildiği için vatandaşın dikkatini çekmiyor. Hesap dökümlerini titizlikle inceleyen tüketici durumun farkına varabiliyor. Tüketici farkına varmadan sigortalar bu cüzi primlerle yıllarca yenilenerek devam edebiliyor.
Durumun farkına varan tüketici bankaya başvurduğunda bankaların izlediği yol genelde poliçeyi iptal etmek oluyor. Türkiye'deki tüketicilerin genel eğilimi düşük meblağları takip etmemek olduğu için tahsil edilmiş sigorta primleri şirketlerin yanına kar olarak kalıyor Türkiye'nin en büyük hukuk paylaşım alanı Türk Hukuk Sitesi'nde avukatların genel görüşü tüketicinin bu suçun peşinin bırakmaması yönünde. Avukatlara göre tüketicilerin sürekli zarara uğratılması alışkanlık haline getirilmiş ve bu durum siyasilerin vaatleriyle düzelmiyor. Hukukçulara göre her şey tüketicinin "bununla uğraşırım" demesiyle düzelecek. Tüketici zorlarsa bu ısrar silsilesi iktidara kadar ulaşacak, gereken düzenlemeler yapılacak. Tüketicinin şikayetiyle bu işlemi yapan kurumlara yüksek miktarda para cezası verilmesinin ve işlemi yapan görevlilere hapis ve adli para cezası verilmesinin yolu açılıyor. Tüketici şikayet etmezse kişisel bilgilerinin isteği dışında paylaşılması ve istemeden ödediği sigorta primleriyle kalıyor.
TÜKETİCİ KANUNUNA AYKIRI
Tüketici mevzuatı açısından değerlendirme yapılırsa habersiz yapılan sigorta sözleşmeleri geçersiz sayılıyor. Yasalara göre satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şart olarak kabul ediliyor. Taraflardan birinin tüketici olduğu sözleşmelerde yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı olmuyor. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriği etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul ediliyor.
Yazılı izin veya imzalanmış poliçe yoksa vatandaşın sigorta primlerini geri alma hakkı var. Ayrıca imzalanmış matbu poliçe söz konusu ise bu poliçede sigorta hükmünün olması yetmiyor, tüketiciye yük getiren bu hükmün koyu harfli ve 12 punto büyüklüğünde yazılmış olması gerekiyor. Eğer bu şartlar yoksa bankanın işlemi ayıplı hizmet sayılıyor ve tüketici prim iadesi için hakem heyetine müracaat edebiliyor. Yasal sınır altındaki meblağlar için verilen heyet kararları mahkeme hükmünde sayılıyor.*
*Tüketici hakem heyetine zorunlu başvuru sınırı 01.01.2013'den başlayarak 1.191,52 TL, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde faaliyet gösteren il hakem heyetlerinin uyuşmazlıklara bakmakla görevli ve yetkili olmalarına ilişkin alt parasal sınır 01.01.2013'den başlayarak 3.110,58 TL'dir.
ELİNİ SALLAYAN "HUKUKA AYKIRILIĞA" ÇARPIYOR
Habersiz yapılan sigorta işleminin bir de Ceza Kanunu, Bankacılık Kanunu, Sigortacılık Kanunu ve diğer temel kanunlar ile ilgili olan kısmı var. Hukukçuların tüketicinin dikkatini çektikleri asıl noktalar bunlar. Tüketici ilgili mercilere gereken bildirim ve şikayetleri yaparsa işlemi yapan kurumlar ve görevlileri tahsil ettikleri sigorta primlerinin yüzlerce katını ceza olarak ödüyorlar ve haklarında hapis istemiyle ceza davası açılıyor.
BANKACILIK KANUNUNA AYKIRI
Bankacılık Kanunu'na göre mevduat ve katılım fonu sahiplerinin haklarını engelleyenler altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş yüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Hem bankalara hem sigorta şirketlerine güveni ciddi ölçüde azaltan kişisel bilgilerin paylaşılması ise daha derin bir konu. Kanunda "İtibarın zedelenmesi, sırların açıklanması ve zimmet suçlarından dolayı ilgililerin dava hakkı ile 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri saklıdır" deniyor...
Aynı kanuna göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu da tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için bankaların uygulamalarını izlemek, denetlemek; tasarruf sahiplerinin haklarını tehlikeye sokacak ve zarar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemek yükümlülük ve yetkisine sahip. Kurum, başta Bankacılık Kanunu olmak üzere ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde düzenleyici işlem yapabiliyor ve özel nitelikli kararlar alabiliyor. Bu yetki ve sorumluluklara istinaden tüketici şikayetini BBDK'ya iletebilir.
SİGORTACILIK KANUNUNA AYKIRI
Sigortacılık Kanunu'nda ise idari para cezaları düzenlenmiş. Kanunun "iyiniyet" başlığı altındaki hükmü uyarıca kişilerin, sigorta şirketini seçme hakkının sınırlandırılamaz ve bir sözleşmede sigortanın belli bir şirkete yaptırılmasına ilişkin konulmuş şartlar hükümsüzdür. Bu hükme aykırı davranılması halinde yirmi bin lira idari para cezası veriliyor. Kanunda ayrıca öngörülmüş bir cezanın olmadığı hallerde Hazine Müsteşarlığı, Bakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararlara aykırı davranışlarda bulunulması halinde de oniki bin lira idari para cezası uygulanıyor.
Hazine Müsteşarlığı 2010 yılında yapılan yaptığı sektör duyurusunda; bankaların müşterilerinden sigorta primi tahsil ettiklerini ancak bu sigortalara ilişkin müşterilerine bilgi vermediklerini ve yasalara aykırı bu uygulamayla ilgili tedbir alınması gerektiğini belirtmişti. Vatandaşın sigorta şikayetleri hakkında gereken tedbiri almayan bankaların genel müdürü, ilgili genel müdür yardımcısı, sigortacılık işlemlerinden sorumlu personelleri, ilgili şube müdürü ile Sigorta Şirketi yetkilileri hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağını bildirmişti. Hazine Müsteşarlığı'ndan kredi kuruluşları aracılığıyla yapılan sigorta işlemlerine ilişkin duyurusuna rağmen bankalar bu tarzda sigorta yapmaya devam ediyor.
CEZA KANUNUNA AYKIRI
Ceza mevzuatı açısından ise güvenin kötüye kullanılması ve kişisel verilerin hukuka aykırı olarak paylaşılması suçları öne çıkıyor.
NE YAPMALI?
Bankalarca adına habersiz sigorta yaptırılan tüketicinin kullanabileceği yasal yollarla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Avukat Cengiz Aladağ; tüketiciye yol haritası çizdi:
Sigorta talebiniz olmadığına emin olun:
- Bankaya bir dilekçe ile başvurun, bu sigortanın hangi gerekçe ile yapıldığını, sizin bir talebiniz olup olmadığını, hangi tarihte yapıldığını, kişisel bilgilerinizin sigorta şirketine hangi hakla verildiğini sorun; varsa buna ilişkin belgelerin ve sigorta poliçesinin onaylı suretini talep edin. Dilekçenin alındığına dair sizde kalacak suretine derkenar alın.
- Aynı şekilde sigorta şirketine bir dilekçe ile başvurun, bu sigortanın hangi gerekçe ile yapıldığını, sizin bir talebiniz olup olmadığını, hangi tarihte yapıldığını, sizinle ilgili bilgilerin nereden alındığını sorun; varsa buna ilişkin belgelerin ve sigorta poliçesinin onaylı suretini talep edin. Dilekçenin alındığına dair sizde kalacak suretine derkenar alın.
- Kesintilerin ilk yapıldığı tarihten itibaren hesap dökümlerinizi alın.
- Bankada primin kesildiği hesaptan fatura otomatik ödeme talimatınız var ise, sigorta kesintisi yapılan tarihlerde bu kesinti nedeniyle hesapta yeterli para olmadığı için ödemesi yapılmayan faturanız olup olmadığını kontrol edin.
Böylece sigorta yapılması konusunda bankaya ya da sigorta şirketine bir başvurunuz, imzaladığınız bir sözleşme ya da poliçe olmadığından emin olun.
Şikayet dilekçesi hazırlayın ve ilgili tüm mercilere başvurun:
- Konuyu özetleyip, belgelerin birer suretlerini ekleyerek Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu Başkanlığı'na başvurun.
- Konuyu özetleyip, belgelerin birer suretlerini ekleyerek BDDK'ya başvurun.
- Hesabınızdaki paranın sizin talimatınız olmadan alındığını belirterek ve belgeleri de ekleyerek güveni kötüye kullanmak suçundan dolayı Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunun.
- Kişisel bilgilerinizin sizin onayınız olmadan banka tarafından sigorta şirketine verildiğini bildirerek ve elinizdeki belgeleri de ekleyerek, banka ve sigortanın yanıtında ve belgelerde adı geçen banka görevlileri, banka yanıt vermez ise işlemi kimin yaptığını bilmediğinizi belirterek ilgili banka görevlileri hakkında TCK 136 ve 137. maddelerine aykırılıktan Cumhuriyet Savcılığı'na ayrı bir şikayette bulunun.
- Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurarak bankaca yapılan kesintilerin iadesini talep edin.
Tazminat talepleri:
- Kişisel bilgileriniz sizin izniniz olmadan paylaşılmış ve güveniniz kötüye kullanılmış ise (ceza soruşturması ve davası sonucuna göre) manevi tazminat talep edebilirsiniz.
Kaynak: Haber 7
- Yukarıda belirttiğim gibi, eğer bu kesinti nedeni ile hesapta yeterli para kalmadığından otomatik ödeme talimatınızla ödenmesi gerekip de ödenmeyen fatura varsa, ödemek zorunda kaldığınız gecikme zammı ve başkaca zararlarınızı talep edebilirsiniz.
İHMAL ETMEYİN
Şikayetin iletilebileceği diğer merciler ise Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği ve konuda etkin soruşturmalar yaptığı söylenen Türkiye Bankalar Birliği Etik Komisyonu.
Bankalarla bir şekilde sürekli temas halindeyiz. Kredi alıyoruz, birikimlerimizi yatırıyoruz, hesap açtırıyoruz. En basitinden hesap açıldığı anda anne kızlık soyadı dahil tüm kimlik bilgileri, iletişim bilgileri ve hatta imza (güvenlik için imzalarınız taranarak ağa yükleniyor) banka tarafından kayıt altına alınıyor.
Bir kredi kuruluşu olan banka, bizzat sigorta şirketi olmadığı için sigortayı holding bünyesindeki sigorta şirketine yaptırıyor böylece kardeş şirket olan sigorta şirketi para kazanıyor. Banka böylelikle müşterisinin kişisel bilgilerini izinsiz olarak paylaşmış oluyor. Bu durum vatandaşta kimlik numarasının, ev adresinin, telefonun numaralarının hatta annesinin evlenmeden önceki soy isminin bankanın dahil olduğu şirketler topluluğunun hangi üyeleri arasında paylaşımda olduğu hatta bilgilerin daha nerelere verilmiş olabileceği endişesini yaratıyor. Pek çok işlemin artık çevrimiçi yapıldığı düşünülürse (e-devlet işlemleri) bu endişenin boyutu devasa olabiliyor.
NASIL YAPILIYOR?
Tüketiciden habersiz yapılan sigortalar ekseriyetle ferdi kaza ve hayat sigortaları oluyor. Sigorta yapılıyor. Sigorta primi olarak mevduat hesabı, kredili mevduat hesabı, kredi kartı gibi vasıtalar kullanılarak vatandaştan cüzi meblağlar alınıyor. Örneğin 50 Liralık prim üçer dörder lira halinde tahsil edildiği için vatandaşın dikkatini çekmiyor. Hesap dökümlerini titizlikle inceleyen tüketici durumun farkına varabiliyor. Tüketici farkına varmadan sigortalar bu cüzi primlerle yıllarca yenilenerek devam edebiliyor.
Durumun farkına varan tüketici bankaya başvurduğunda bankaların izlediği yol genelde poliçeyi iptal etmek oluyor. Türkiye'deki tüketicilerin genel eğilimi düşük meblağları takip etmemek olduğu için tahsil edilmiş sigorta primleri şirketlerin yanına kar olarak kalıyor Türkiye'nin en büyük hukuk paylaşım alanı Türk Hukuk Sitesi'nde avukatların genel görüşü tüketicinin bu suçun peşinin bırakmaması yönünde. Avukatlara göre tüketicilerin sürekli zarara uğratılması alışkanlık haline getirilmiş ve bu durum siyasilerin vaatleriyle düzelmiyor. Hukukçulara göre her şey tüketicinin "bununla uğraşırım" demesiyle düzelecek. Tüketici zorlarsa bu ısrar silsilesi iktidara kadar ulaşacak, gereken düzenlemeler yapılacak. Tüketicinin şikayetiyle bu işlemi yapan kurumlara yüksek miktarda para cezası verilmesinin ve işlemi yapan görevlilere hapis ve adli para cezası verilmesinin yolu açılıyor. Tüketici şikayet etmezse kişisel bilgilerinin isteği dışında paylaşılması ve istemeden ödediği sigorta primleriyle kalıyor.
TÜKETİCİ KANUNUNA AYKIRI
Tüketici mevzuatı açısından değerlendirme yapılırsa habersiz yapılan sigorta sözleşmeleri geçersiz sayılıyor. Yasalara göre satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şart olarak kabul ediliyor. Taraflardan birinin tüketici olduğu sözleşmelerde yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı olmuyor. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriği etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul ediliyor.
Yazılı izin veya imzalanmış poliçe yoksa vatandaşın sigorta primlerini geri alma hakkı var. Ayrıca imzalanmış matbu poliçe söz konusu ise bu poliçede sigorta hükmünün olması yetmiyor, tüketiciye yük getiren bu hükmün koyu harfli ve 12 punto büyüklüğünde yazılmış olması gerekiyor. Eğer bu şartlar yoksa bankanın işlemi ayıplı hizmet sayılıyor ve tüketici prim iadesi için hakem heyetine müracaat edebiliyor. Yasal sınır altındaki meblağlar için verilen heyet kararları mahkeme hükmünde sayılıyor.*
*Tüketici hakem heyetine zorunlu başvuru sınırı 01.01.2013'den başlayarak 1.191,52 TL, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde faaliyet gösteren il hakem heyetlerinin uyuşmazlıklara bakmakla görevli ve yetkili olmalarına ilişkin alt parasal sınır 01.01.2013'den başlayarak 3.110,58 TL'dir.
ELİNİ SALLAYAN "HUKUKA AYKIRILIĞA" ÇARPIYOR
Habersiz yapılan sigorta işleminin bir de Ceza Kanunu, Bankacılık Kanunu, Sigortacılık Kanunu ve diğer temel kanunlar ile ilgili olan kısmı var. Hukukçuların tüketicinin dikkatini çektikleri asıl noktalar bunlar. Tüketici ilgili mercilere gereken bildirim ve şikayetleri yaparsa işlemi yapan kurumlar ve görevlileri tahsil ettikleri sigorta primlerinin yüzlerce katını ceza olarak ödüyorlar ve haklarında hapis istemiyle ceza davası açılıyor.
BANKACILIK KANUNUNA AYKIRI
Bankacılık Kanunu'na göre mevduat ve katılım fonu sahiplerinin haklarını engelleyenler altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş yüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Hem bankalara hem sigorta şirketlerine güveni ciddi ölçüde azaltan kişisel bilgilerin paylaşılması ise daha derin bir konu. Kanunda "İtibarın zedelenmesi, sırların açıklanması ve zimmet suçlarından dolayı ilgililerin dava hakkı ile 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri saklıdır" deniyor...
Aynı kanuna göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu da tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için bankaların uygulamalarını izlemek, denetlemek; tasarruf sahiplerinin haklarını tehlikeye sokacak ve zarar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemek yükümlülük ve yetkisine sahip. Kurum, başta Bankacılık Kanunu olmak üzere ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde düzenleyici işlem yapabiliyor ve özel nitelikli kararlar alabiliyor. Bu yetki ve sorumluluklara istinaden tüketici şikayetini BBDK'ya iletebilir.
SİGORTACILIK KANUNUNA AYKIRI
Sigortacılık Kanunu'nda ise idari para cezaları düzenlenmiş. Kanunun "iyiniyet" başlığı altındaki hükmü uyarıca kişilerin, sigorta şirketini seçme hakkının sınırlandırılamaz ve bir sözleşmede sigortanın belli bir şirkete yaptırılmasına ilişkin konulmuş şartlar hükümsüzdür. Bu hükme aykırı davranılması halinde yirmi bin lira idari para cezası veriliyor. Kanunda ayrıca öngörülmüş bir cezanın olmadığı hallerde Hazine Müsteşarlığı, Bakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararlara aykırı davranışlarda bulunulması halinde de oniki bin lira idari para cezası uygulanıyor.
Hazine Müsteşarlığı 2010 yılında yapılan yaptığı sektör duyurusunda; bankaların müşterilerinden sigorta primi tahsil ettiklerini ancak bu sigortalara ilişkin müşterilerine bilgi vermediklerini ve yasalara aykırı bu uygulamayla ilgili tedbir alınması gerektiğini belirtmişti. Vatandaşın sigorta şikayetleri hakkında gereken tedbiri almayan bankaların genel müdürü, ilgili genel müdür yardımcısı, sigortacılık işlemlerinden sorumlu personelleri, ilgili şube müdürü ile Sigorta Şirketi yetkilileri hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağını bildirmişti. Hazine Müsteşarlığı'ndan kredi kuruluşları aracılığıyla yapılan sigorta işlemlerine ilişkin duyurusuna rağmen bankalar bu tarzda sigorta yapmaya devam ediyor.
CEZA KANUNUNA AYKIRI
Ceza mevzuatı açısından ise güvenin kötüye kullanılması ve kişisel verilerin hukuka aykırı olarak paylaşılması suçları öne çıkıyor.
NE YAPMALI?
Bankalarca adına habersiz sigorta yaptırılan tüketicinin kullanabileceği yasal yollarla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Avukat Cengiz Aladağ; tüketiciye yol haritası çizdi:
Sigorta talebiniz olmadığına emin olun:
- Bankaya bir dilekçe ile başvurun, bu sigortanın hangi gerekçe ile yapıldığını, sizin bir talebiniz olup olmadığını, hangi tarihte yapıldığını, kişisel bilgilerinizin sigorta şirketine hangi hakla verildiğini sorun; varsa buna ilişkin belgelerin ve sigorta poliçesinin onaylı suretini talep edin. Dilekçenin alındığına dair sizde kalacak suretine derkenar alın.
- Aynı şekilde sigorta şirketine bir dilekçe ile başvurun, bu sigortanın hangi gerekçe ile yapıldığını, sizin bir talebiniz olup olmadığını, hangi tarihte yapıldığını, sizinle ilgili bilgilerin nereden alındığını sorun; varsa buna ilişkin belgelerin ve sigorta poliçesinin onaylı suretini talep edin. Dilekçenin alındığına dair sizde kalacak suretine derkenar alın.
- Kesintilerin ilk yapıldığı tarihten itibaren hesap dökümlerinizi alın.
- Bankada primin kesildiği hesaptan fatura otomatik ödeme talimatınız var ise, sigorta kesintisi yapılan tarihlerde bu kesinti nedeniyle hesapta yeterli para olmadığı için ödemesi yapılmayan faturanız olup olmadığını kontrol edin.
Böylece sigorta yapılması konusunda bankaya ya da sigorta şirketine bir başvurunuz, imzaladığınız bir sözleşme ya da poliçe olmadığından emin olun.
Şikayet dilekçesi hazırlayın ve ilgili tüm mercilere başvurun:
- Konuyu özetleyip, belgelerin birer suretlerini ekleyerek Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu Başkanlığı'na başvurun.
- Konuyu özetleyip, belgelerin birer suretlerini ekleyerek BDDK'ya başvurun.
- Hesabınızdaki paranın sizin talimatınız olmadan alındığını belirterek ve belgeleri de ekleyerek güveni kötüye kullanmak suçundan dolayı Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunun.
- Kişisel bilgilerinizin sizin onayınız olmadan banka tarafından sigorta şirketine verildiğini bildirerek ve elinizdeki belgeleri de ekleyerek, banka ve sigortanın yanıtında ve belgelerde adı geçen banka görevlileri, banka yanıt vermez ise işlemi kimin yaptığını bilmediğinizi belirterek ilgili banka görevlileri hakkında TCK 136 ve 137. maddelerine aykırılıktan Cumhuriyet Savcılığı'na ayrı bir şikayette bulunun.
- Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurarak bankaca yapılan kesintilerin iadesini talep edin.
Tazminat talepleri:
- Kişisel bilgileriniz sizin izniniz olmadan paylaşılmış ve güveniniz kötüye kullanılmış ise (ceza soruşturması ve davası sonucuna göre) manevi tazminat talep edebilirsiniz.
Kaynak: Haber 7
- Yukarıda belirttiğim gibi, eğer bu kesinti nedeni ile hesapta yeterli para kalmadığından otomatik ödeme talimatınızla ödenmesi gerekip de ödenmeyen fatura varsa, ödemek zorunda kaldığınız gecikme zammı ve başkaca zararlarınızı talep edebilirsiniz.
İHMAL ETMEYİN
Şikayetin iletilebileceği diğer merciler ise Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği ve konuda etkin soruşturmalar yaptığı söylenen Türkiye Bankalar Birliği Etik Komisyonu.
Bu sivilce ilacına dikkat!
Sağlık Bakanlığı, bir süre önce Fransa'da satışı durdurulan 'Diane 35' isimli sivilce ilacını mercek altına aldı.
Fransa Sağlık Ajansı (ANSM), bu ülkede yalnızca akne tedavisinde ruhsatlı olan Diane 35 (siproteron asetat 2 mg, etinilestradiol 35 µg) ve jeneriklerinin ruhsatlarını askıya aldığını ve üç ay içerisinde piyasadan çekeceğini duyurması üzerine, Sağlık Bakanlığı'nın ilaçla ilgili başlattığı inceleme tamamlandı.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Risk Değerlendirme Daire Başkanı N. Demet Aydınkarahaliloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ANSM'nin 2011 yılının sonunda, 2005 yılından önce ruhsatlandırılan tüm ilaçları yeniden değerlendirme kararı aldığını söyledi.
Kurumun bu kapsamda Diane 35 ve jeneriklerinin akne tedavisindeki yarar/risk oranlarını gözden geçirdiğini ve ilacın ruhsatını askıya aldığını belirten Aydınkarahaliloğlu, bu kararda, gebelik önleyiciliği klinik araştırmalarla gösterilmeyen, sadece akne tedavisinde ruhsatlı olan ilacın, Fransa'da yüzde 80 oranında endikasyon dışı kullanılmasının etkili olduğunu dile getirdi.
Aydınkarahaliloğlu, kurumun, aynı zamanda, ilacın akne tedavisinde etkinliğinin orta derecede olmasını ve bu etkinin tedavi başladıktan birkaç ay sonra görülmesini, tromboembolizm (pıhtı atması) riskinin ilacı alanlarda 4 kat artmasını, ANSM'nin ulusal farmakovijilans veri tabanında 1987'den bu yana pıhtı atmasına bağlı bu ilaç veya jeneriklerine atfedilen 4 ölüm, 113 de ölümcül olmayan vaka bulunmasını, akne için alternatif tedaviler olmasını da göz önüne aldığını bildirdi.
Bu veriler ışığında, ANSM'nin, Diane 35 ve 17 jeneriğinin akne tedavisindeki yarar/risk oranının venöz ve arteriyel tromboembolizm riski nedeniyle olumsuz olduğu kanaatine vardığını ifade eden Aydınkarahaliloğlu, 'Bu ilacı Fransa'da 300 bin kadının endikasyon dışı, doğum kontrolü için kullandığı, aynı zamanda kadınlarda yüksek kan pıhtılaşması ve pulmoner emboliye (akciğer embolisi) sebep olduğu belirtiliyor' dedi.
-'Avrupa İlaç Ajansı'nın değerlendirmesi takip ediliyor'-
İlacın Türkiye'de 1989'da ruhsatlandırıldığını, geçen yılın Haziran ayında ruhsat sahibine yazılan yazıyla ilacın endikasyonlarının yeniden düzenlendiğini bildiren Aydınkarahaliloğlu, bu düzenlemeyle Diane 35'in 'inflamasyon veya nodül oluşumu ile seyreden bariz makülopapüler akne, polikistik akne, tek başına lokal tedaviden yarar görmeyecek skar riski (yara izi) yüksek akneler, androjenik alopesi (erkek tipi saç dökülmesi), hafif dereceli hirsutizm (tüylenme)' için kullanılabileceğine dikkati çekti.
İlacın endikasyonlarından 'çocuk arzusu olmayan kadınlarda polikistik over sendromu'nun çıkarıldığını anlatan Aydınkarahaliloğlu, ayrıca endikasyonlara 'Hormon tedavisi kullanımı sistemik antibiyotik tedavisine üstünlük sağlayacak ise kullanılmalıdır' cümlesinin de eklendiğini bildirdi.
İlacın, Elleacnelle Draje ve Gynelle Draje isimli jeneriklerinin bulunduğunu ifade eden Aydınkarahaliloğlu, bu ilaçların Avrupa'da birçok ülkede ruhsatlı olup yaygın olarak kullanıldığına işaret etti. Aydınkarahaliloğlu, ilacın gebelik önleyici olarak sadece İrlanda'da ruhsatlı olduğunu bildirdi.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Risk Değerlendirme Daire Başkanı N. Demet Aydınkarahaliloğlu, şu bilgileri verdi:
'Avrupa İlaç Ajansının ilaçla ilgili değerlendirmeleri dikkatle takip edilecek. Ülkemizde şu anda mevcut veriler ışığında acil olarak ilacın ruhsatının askıya alınmasını gerektirecek bir durum söz konusu değil. Ancak ilacın kullanımı sırasında kontrendikasyonlarına (yan etki) özellikle dikkat etmek ve doktor kontrolünde kullanılması gerektiğini vurgulamakta yarar var.'
-'Yalnızca akne tedavisinde kullanılmalı'-
İlacın ruhsat sahibi firma da açıklamasında, Diane 35'in yalnızca akne tedavisinde hastalara reçeteli verilmesi gerektiğini, doğum kontrol hapı olarak tavsiye edilmediğini duyurmuştu.
Açıklamada, ilacın prospektüsünde, halk arasında 'kan pıhtılaşması' olarak da bilinen tromboz riskine açıkça dikkat çekildiği belirtilmişti.
Kaynak: Star
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)