Bu yavaş ve sakin ‘cyborg’ salyangoz aslında yarışı kazanmak için yeterli enerjiye sahip. 2012 yılı başlarında bir hamamböceğine implante edilen biyoyakıt tabanlı bir tür enzimle böceğin sensörler, kayıt cihazları ve benzeri düşük güçle çalışan cihazlara güç üretmesinin sağlandığı duyurulmuştu. Kimilerinin gülüp geçtiği bu haber, canlı organizmaların elektrik üretimine katılımını işaret ettiği ve ileride organik pillerin gündeme geleceği öngörüsünü de beraberinde gündeme getirmişti. Belki çok yakında siz de telefonunuzu şarj etmek için bir salyangoz beslemeye başlarsınız. İlginç değil mi? Böylece doğaya daha az zarar vermiş olursunuz.
Yeni gelişme Clarkson Üniversitesi’nden geldi ama organik pilimiz bu kez hızıyla her türlü terlik arbedesinden sağ çıkan hamamböceği değil, sakinliği ve tembelliğiyle tanıdığımız salyangoz. Salyangoza biyoyakıt hücresinin implante fikri Clarkson Üniversitesi’nden Kolloid Bilimi alanında kürsü sahibi Profesör Evgeny Katz tarafından hayata geçirildi. Deneğimiz miskin salyangoz, tam 6 ay boyunca yaşadı ve kanındaki biyoyakıt hücreleri sayesinde sadece glukoz ve oksijen kullanarak sürekli elektrik üretti.
Katz’in takımının ifadesine göre biyoyakıt hücresi implante süreci doğal ortamda da çalışabilir ve biyoelektronik cihazlara enerji sağlayabilir, bu elektrikle çalışan medikal cihazların enerji ihtiyacına doğla bir çözüm getirecektir.
İmplante edilen salyangoz 7.45 microwatt elektrik üretebildi. Ancak bu seviyede 45 dakika içinde %80 oranında azalma gözlendi. Üretilen gücün 0.16 microwatt düzeyinde sürekliliği sağlanabildi. Katz yaptığı açıklamada salyangozlardan sonra deneylerini ıstakoz gibi daha büyük canlılarla sürdüreceğini ifade etti. Ekibin araştırması Journal of the American Chemical Society’de yayınlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder