1- Vitaminler-mineraller: Yoğurt; potasyum, fosfor, riboflavin, iyot, çinko ve B12 vitamini bakımından zengin. Aynı zamanda yağda eriyen vitaminler, görme fonksiyonlarına katkısı olan A vitamini ve bağışıklık sistemini güçlendiren E vitamini içeriyor.
2- Kilo kaybı: Tennessee Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, düşük kalorili diyetlerine yoğurdu ekleyen ve günde üç öğün yağsız yoğurt yiyen aşırı kiloluların, yoğurtsuz diyet uygulayanlara oranla yüzde 22 daha fazla kilo verdikleri, yüzde 61 daha fazla yağ yaktıkları tespit edildi.
Yoğurt yiyenlerin ayrıca, karın bölgelerinden yüzde 81 daha fazla yağ yaktıkları ortaya çıktı. Yoğurttan aldığımız kalsiyum, yağ yakımını hızlandırıyor.
3- ‘Dost’ bakteri: Bir-çoğumuz bakteri denince bunun vücut için kötü bir şey olduğunu düşünür. Ancak yoğurt, dost bakteriler içeriyor. Yoğurt gibi fermente ürünler, vücudumuz için yararlı bakteriler ‘probiyotikleri’ içeriyor. Bağırsaklara yararlı besinlere probiyotik gıdalar deniyor. Probiyotikler, sindirim sistemini rahatlatıyor ve bağışıklığı güçlendiriyor.
4- Kan basıncı: Son yapılan çalışmalar, süt ve süt ürünlerinin düzenli tüketiminin yüksek kan basıncı riskini azalttığını gösteriyor. Araştırmalara göre, günde 2-3 porsiyon az yağlı süt ürünü tüketenler, hiç tüketmeyenlere oranla yüzde 50 daha az yüksek kan basıncı riski taşıyor.
5- Tok hissettirir: Washington Üniversitesi’nde açlık, tokluk ve sonraki öğünde tüketilen kalori miktarıyla ilgili bir çalışma yapıldı. Bireylere; yoğurt, şeftali aromalı içecek ve şeftali suyu, ara öğün olarak verildi. Yoğurt tüketenlerde diğerlerine oranla daha yüksek tokluk geliştiği görüldü. Yoğurt gibi proteini yüksek besinler, düşük proteinli gıdalara göre her zaman daha doyurucudur.
6- Kas gelişimi: Yoğun egzersiz çalışması sonrasında protein içeriği yüksek yoğurt, iyi bir seçim. Protein, kasların kendini toparlaması için gerekli. Ayrıca yoğurtta bulunan karbonhidrat, ağır egzersiz sonrası kaslarda azalan depoları dolduruyor.
7- Kalsiyum: Kalsiyum, güçlü kemikler ve sağlıklı dişler için önemli. Vücut yeterli kalsiyum aldığında bu, doğrudan kemikler için kullanılıyor. Yoğurt kalsiyumun çok iyi bir kaynağı ama az yağlı olanları daha çok kalsiyum içeriyor. 1 kase tam yağlı yoğurtta kalsiyum oranı, 330 mg.’ken 1 kase light yoğurtta 350 mg.
8- Bağışıklık sistemi: Viyana Üniversitesi’ndeki çalışmaya göre, günde 3-4 porsiyon yoğurt, hastalık ve enfeksiyonla savaşmada rol oynayan ‘T hücreleri’ni daha güçlü ve aktif hale getiriyor.
9- Laktoz intoleransı: Bazı yoğurtların etiketlerine baktığınızda ‘canlı ve aktif kültür’ ibarelerini görebilirsiniz. Yoğurt yapabilmek için süte ‘laktoba- sillus bulgaricus’ ve ‘streptococcus thermophilus’ adlı canlı, aktif kültürler ilave ediliyor. Bu kültürler, laktozu parçalıyor, böylece laktoz intoleransı olan bireyler sindirim siteminde sorun yaşamadan yoğurdu tüketebiliyor.
10-Osteoporoz: Kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan, yaygın görülen kemik metabolizması hastalığına deniyor. Osteoporoz-beslenme ilişkisine baktığımızda, karşımıza yetersiz kalsiyum tüketimi ve D vitamini alımı çıkıyor. Yoğurttaki kalsiyum ve D vitamini kombinasyonu avantaj yaratıyor. Kalsiyum kemiklerin güçlenmesini sağlarken, D vitamini kalsiyumun depolanmasına yardımcı oluyor.
Kaynak: Milliyet
buna benzer bir konuda www.vitaminci.org sitesini ziyaret etmiştim, vitaminler ile ilgili farklı bilgiler buldum.
YanıtlaSil