Elektrik faturalarına Nisan 2011’den itibaren “K/K bedeli” adı altında kaçak kullanım ve alt yapı yetersizliğinden oluşan kayıp nedeniyle bir toplam bedel yansıtılmaktadır. Elektrik bir zaruri ihtiyaçtır. Günün neredeyse yirmidört saati onun verdiği enerji ile sağlanmaktadır. Ancak son zamanlarda elektriğe yapılan % 15’lik yüksek zam ve faturalara yansıtılan % 15 oranındaki kayıp, kaçak bedeli yaklaşık olarak faturalarımıza ek olarak % 30’luk bir artış ve ek bir külfet getirmiştir.
Hakem heyetine verilecek dilekçe örneği için haberin devamını okuyunuz.
(Bu dilekçe ticari firmalar için kullanılamaz. Yalnızca şahıs abonelikleri için kullanılabilir.)
Elektrik faturalarında bir sürü teferruat vardır. Bunu bir sade vatandaşın anlaması imkansızdır. Hatta öyle ki bu faturalar açık mavi renkte ve küçük puntolarda dar ve şerit şeklinde aboneye gönderilmektedir. Fatura sütunlarının karşılığı hiçbir zaman denk gelmez. Hep bir veya birkaç alt satıra geçmektedir ki bu anlayabilmek için uzmanlık gerektirir.
Tedarikçi veya dağıtıcı firma ceberuttur. Ben yaparım olur mantığıyla hareket ettiğinden olacak ki, aldığı karar neticesini aboneye dikte eder ve uymaması halinde elindeki gücünü kullanarak manevi ve psikolojik baskısını uygular. Kendi üstüne vazife iken görevini yapmaz. Taşeron firmaya işini yaptırır. Hatta onu teşvik edici yöntemlerini devreye sokar.
Peki, taşeron firma ne yapar? Hemen söyleyelim;
Mahiyetindeki personeline kim ne kadar kaçak tespiti yaparsa, benden de primini alır tahrik edici, cezp edici dayanılmaz o kurnaz taktiğini devreye sokar. Cevval personel can hıraş kaçak takibi yapar. Binaya girer ve elektrik panolarının bulunduğu alanı söyle bir kolaçan eder. Amanın bir de ne görsün bir veya birkaç elektrik sayacının mührü yok.
Hemen avucunu ovuşturur ve o yetenekli elleri ile bunu bir güzel fotoğraflar. Üstüne götürür, zafer kazanmış komutan edasıyla. Haksız da değil hani. Prim alacak nasıl sevinmesin. Denilecek ki efendim ne var bunda adam görevini yapmış yani. Evet görevini yapmış, ama kendisini ve kurumunu zan altında bırakmıştır. Aboneyi hırsız suçlaması ile karşı karşıya bırakacak bir iş yapmıştır. O elektrik sayaçlarındaki mührü acaba abonenin kendisimi, yoksa başka birinin hınzırca düşüncesi ile mi koparılmış olarak tespit edildi. Kimseyi suçlamam ama görevlinin kopartmadığını nasıl söyleyebiliriz. Görevli ne kadar dürüst ise, kullanıcı aboneye de dürüst gözüyle bakmak gerekmez mi?
Neyse biz işin hukuki mücadele yönünü anlatalım..
Tüketiciler bir dilekçe ile ikamet ettikleri yerdeki Kaymakamlıklarda bulunan “Tüketici Sorunları Hakem Heyetine” başvurabilirler.
Dilekçe örneği yukarıda verilmiştir.
Ayrıca şikayet konusuyla ilgili K.Maraş hakem heyetinin karar örneği aşağıda verilmektedir.
Kaynak: Tüketiciler Birliği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder