Bilgi edinme hakkı, temel bir insan hakkıdır. Bilgi edinme hakkı, yönetimin şeffaflığını ve açıklığını sağlayan, idarenin keyfi davranışlarını önleyerek kamu hizmetinden yararlananların demokratik yollarla idareden hesap sorabilmesine imkân veren, vatandaşlara daha yakın ve daha katılımcı bir yönetim sağlayan, halkın devlet yönetimine karşı güven duymasına yardımcı olan bir haktır. Bilgi edinme hakkı, demokratik sistemlerin tamamlayıcı ve vazgeçilmez bir unsurudur.
Bilgi edinme hakkı, idarenin tek taraflı iradesiyle hukuk düzeninde yapacağı değişiklikler hakkında ilgililerin, işlemin niteliği ve sonuçları hakkında bilgi alabilmesi ve idarenin elinde bulunan bilgi ve belgelere bireylerin hiçbir bir kısıtlama olmaksızın ulaşabilmesi olarak tanımlanabilir. Ülkemizde 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, Avrupa Birliği mevzuatı ile uyum süreci içerisinde TBMM tarafından 09.10.2003 tarihinde kabul edilmiş ve 24.04.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun’un kabul edilmesi ile birlikte "devletin hikmetinden sual olunmaz" anlayışı terk edilmiştir. Kanun, bilgi edinme hakkını kural olarak herkese tanımakta, hem bilgilere hem de belgelere erişim imkânı getirmekte ve bu hakkın istisnalarını düzenlemekte, diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağını hükme bağlamakta, idarelere açıklığı sağlamaya yönelik birtakım yükümlülükler getirmekte, bilgi ve belgelere kısmi erişim imkânı sağlamakta, hakkın kullanılmasını gözetmekle yükümlü bağımsız bir kurul oluşturarak kötüye kullanımlar için ceza hükümleri öngörmektedir.
1984 yılında kabul edilen Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun 2.1.2003 tarihinde değiştirildi ve Dilekçe Hakkı yeniden düzenlendi.
24.10.2003 tarihli Resmi Gazete’de Bilgi Edinme Kanunu yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Bilgi Edinme Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik 27.4.2004’te yayınlandı.
24.1.2004’te yayınlanan Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması konulu Başbakanlık Genelgesine göre:
1-Dilekçe Hakkı, sorulara cevap almak suretiyle bilgi edinmeyi, şikayette bulunmak suretiyle denetlemeyi, dilek ve öneride bulunmak suretiyle de demokratik katılımı sağlayan siyasi haklardandır.
a)Türk vatandaşları TBMM’ne ve yetkili idari makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Her türlü başvuru aşağıda belirtilen usule uygun olarak cevaplandırılacaktır.
b)Bireylerin ve tüzel kişilerin başvuru dilekçelerini alan idari makamlar, dilekçenin alındığı tarih, kayıt numarası ve konusunu gösteren alındı belgesini düzenleyip, bu alındı belgelerini, herhangi bir ücret talep etmeden başvuru sahiplerine verecektir.
c)Ad, soyad ve adres bulunmayan, imza taşımayan, belli bir konuyu içermeyen, ya da yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili dilekçeler cevaplandırılamaz. Ancak, inandırıcı mahiyette bilgi ve belgeler eklenmiş veya somut nitelikte bilgi, bulgu ya da olaylara dayanılıyor ise, bu hususlar ihbar kabul edilerek idarece işlem yapılabilir.
d)Yetkili idari makam tarafından, yapılmakta olan işlemin safahatı veya sonucu hakkında dilekçe sahiplerine en geç 30 gün içerisinde gerekçeli cevap verilir. İşlem devam ediyorsa, sonucu hakkında ayrıca bilgi verilir.
e)TBMM’ne gönderilen dilekçeler Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunca incelenerek 60 gün içinde karara bağlanacağı göz önüne alınarak, TBMM Dilekçe Komisyonunca gönderilen dilekçelere kamu kurum ve kuruluşlarınca en geç 30 gün içinde cevap verilmesine dikkat edilir.
2-Bilgi Edinme Hakkının kullanılmasına ilişkin esas ve usuller:
a)Kamu kurum ve kuruluşları, faaliyetlerine ilişkin bilgi başvurularını süratli bir şekilde sonuçlandırarak, istisnalar dışındaki her türlü bilgi ve belgeyi başvuru sahiplerine verir.
b)Kurum ve kuruluşlar, başvuru üzerine, istenilen bilgi ve belgeye erişimi 15 işgünü içinde sağlar. İstenilen bilgi ve belge, başka bir kurum veya kuruluşun görüşünün alınmasını gerektiriyorsa, bilgi ve belgeye erişim 30 işgünü içinde sağlanır. Ancak bu sürenin uzaması durumunda, gerekçe başvuru sahibine yazılı olarak 15 işgünlük sürenin bitiminden önce bildirilir.
Dilek ve şikayetlerini, kamu kurum ve kuruluşlarına gelerek sözlü olarak ileten başvuru sahipleri, hoşgörü ve güler yüzle karşılanarak kendilerine yardımcı olunur. Başvuru sahiplerinin talepleri anında incelenerek, sorunlarının mümkün olduğu oranda mahallinde çözümlenmesine özen gösterilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder