*Kalkınma, sosyolojik olarak bir müteşebbis-girişimci kitlesinin önderliğinde, piyasa ve rekabet aracılığı ile halkın yoksulluk sorununun çözülmesinden ibarettir.
*Yaşadığımız ekonomik sıkıntımızın esası, talep-tüketim daralmasıdır.
*Talep ister yatırım, ister tüketim harcaması olsun, ister iç piyasadan ister dış piyasadan, nereden olursa olsun, ekonomide durgunluğu açan anahtardır.
*Talep-tüketim olmazsa, kime ve neden üretim yapılabilir ki?
*Tüketilmelidir ki üretim yapılmalıdır.
*Talep olmalıdır. Öncelikle iç talep arttırılmalı ve iç piyasa büyütülmelidir.
*Yaratılan her bir talep, iki talep olarak geri dönecektir. Çünkü tüketim, üretimin kan kardeşi hatta ikizidir.
*Türk insanı sadece temel ihtiyaçlarını giderecek kadar bir hayata razı olmamalı ve daha yüksek refah peşinde koşmalıdır.
*Daha iyi koşullarda yaşamak isteği tüketim çılgınlığı değildir.
*Tüketimin artması üretimi artırmakta ve ekonominin-yaşamın çarklarını döndürmektedir.
*Tüketici tüketmelidir. Sürdürülebilir tüketim gerçekleşmelidir. Tüketici, alışveriş yapmalı ve tüketim bedeli içinde vergiler verilmelidir.
*Çünkü üretimin dinamosu olan tüketim aşamaları tüm vergileri kapsamaktadır.
*Gelir durumu müsait vatandaşlar alışveriş yapmalıdır.
*İşsizin iş bulması ve daha iyi yaşamak için, alışverişle ekonomi canlanmalıdır.
*Gün akıllı harcama ve harcayarak kazanma günüdür.
*Herkes bütçesine göre harcama yapmalı, tüketimini ertelememelidir.
*Ayaklar yorganlara göre uzatılmalı ve bütçelerle harcamaların denk tutulmasına dikkat edilerek alışveriş yapılmalıdır.
*Bilinçsiz tüketim yapılmamalı, sağlıklı ve kaliteli ürünler tercih edilmelidir.
*Daha çok kâr etmek için daha çok satmak gereklidir. Daha çok satmak için de tüketiciler daha çok memnun edilmelidir.
*Tüketicilerin hangi özelliklere daha az önem verdikleri ve hangi özellikleri istemedikleri belirlenmeli ve fiyatlar buna göre ayarlanmalıdır.
*Bir işletmenin gerçek sahibi tüketicilerdir. Bir firmanın mal veya hizmetine tüketiciler itibar ederse ve bunu sürdürürse firma büyür ve zenginleşir. Aksi durumda firma varlığını koruyamaz ve çalışanlarına yol verir. Burada, çalışanı esas kovan tüketicilerdir.
*Bir ülkenin gerçek sahibi, o ülkenin tek gelir kaynağı olan tüm vergileri tüketimleri ile ödeyen tüketicilerdir. Vergi gelirleri kötü harcandığında hesabı seçimlerde verilir. İyi harcayanlar iktidar olurlar. Kötü harcayanlar ise silinirler.
*Gerçek milliyetçilik, yurtseverlik, vatanseverlik; üretmek, tüketmek, alışveriş yapmak, vergi vermek ve ödediği vergilerin hesabını sormaktır.
*Yaşadığımız ekonomik sıkıntımızın esası, talep-tüketim daralmasıdır.
*Talep ister yatırım, ister tüketim harcaması olsun, ister iç piyasadan ister dış piyasadan, nereden olursa olsun, ekonomide durgunluğu açan anahtardır.
*Talep-tüketim olmazsa, kime ve neden üretim yapılabilir ki?
*Tüketilmelidir ki üretim yapılmalıdır.
*Talep olmalıdır. Öncelikle iç talep arttırılmalı ve iç piyasa büyütülmelidir.
*Yaratılan her bir talep, iki talep olarak geri dönecektir. Çünkü tüketim, üretimin kan kardeşi hatta ikizidir.
*Türk insanı sadece temel ihtiyaçlarını giderecek kadar bir hayata razı olmamalı ve daha yüksek refah peşinde koşmalıdır.
*Daha iyi koşullarda yaşamak isteği tüketim çılgınlığı değildir.
*Tüketimin artması üretimi artırmakta ve ekonominin-yaşamın çarklarını döndürmektedir.
*Tüketici tüketmelidir. Sürdürülebilir tüketim gerçekleşmelidir. Tüketici, alışveriş yapmalı ve tüketim bedeli içinde vergiler verilmelidir.
*Çünkü üretimin dinamosu olan tüketim aşamaları tüm vergileri kapsamaktadır.
*Gelir durumu müsait vatandaşlar alışveriş yapmalıdır.
*İşsizin iş bulması ve daha iyi yaşamak için, alışverişle ekonomi canlanmalıdır.
*Gün akıllı harcama ve harcayarak kazanma günüdür.
*Herkes bütçesine göre harcama yapmalı, tüketimini ertelememelidir.
*Ayaklar yorganlara göre uzatılmalı ve bütçelerle harcamaların denk tutulmasına dikkat edilerek alışveriş yapılmalıdır.
*Bilinçsiz tüketim yapılmamalı, sağlıklı ve kaliteli ürünler tercih edilmelidir.
*Daha çok kâr etmek için daha çok satmak gereklidir. Daha çok satmak için de tüketiciler daha çok memnun edilmelidir.
*Tüketicilerin hangi özelliklere daha az önem verdikleri ve hangi özellikleri istemedikleri belirlenmeli ve fiyatlar buna göre ayarlanmalıdır.
*Bir işletmenin gerçek sahibi tüketicilerdir. Bir firmanın mal veya hizmetine tüketiciler itibar ederse ve bunu sürdürürse firma büyür ve zenginleşir. Aksi durumda firma varlığını koruyamaz ve çalışanlarına yol verir. Burada, çalışanı esas kovan tüketicilerdir.
*Bir ülkenin gerçek sahibi, o ülkenin tek gelir kaynağı olan tüm vergileri tüketimleri ile ödeyen tüketicilerdir. Vergi gelirleri kötü harcandığında hesabı seçimlerde verilir. İyi harcayanlar iktidar olurlar. Kötü harcayanlar ise silinirler.
*Gerçek milliyetçilik, yurtseverlik, vatanseverlik; üretmek, tüketmek, alışveriş yapmak, vergi vermek ve ödediği vergilerin hesabını sormaktır.
AKILLI VE BİLİNÇLİ ALIŞVERİŞ YAPALIM
*Akıllı ve Bilinçli Alışveriş yaparak ekonomimizi canlandıralım.
*Ülkemizde üretilen sağlıklı ve kaliteli ürünleri tercih edelim.
*Tüketelim üretim olsun.
*Üretelim tüketilsin.
*Mevcut fabrikalarımız tam kapasite çalışsın.
*Yeni fabrikalar açılsın.
*İşsizlik azalsın.
*Alışverişlerimizde satış belgesini alalım.
*Ödediğimiz vergilerin devletin kasasına gitmesini sağlayalım.
*Yoksulluktan kurtulalım.
*Zenginleşelim.
*Tüketim, ekonomi için mecburidir.
*Tüketim varsa üretim olur.
*Üretim olursa gelir olur.
*Gelir olunca harcama olur.
*Harcama olunca vergi çoğalır.
*İşsizlik olmaz ve yatırım olur.
*Ülke zenginleşir.
Kaynak: Tüketici Vakfı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder