'Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane' bilmecesinin cevabı olan nar, hastalıklarla mücadele ederken en büyük silahlarımızdan biri oluyor. Bu meyve; kanserden koruyor, kalp ve damarlara iyi geliyor, diyabet riskini de düşürüyor.
Son 19 yıldır, narın faydalarıyla ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Klinik veriler; ateroskleroz (Damar duvarının esnekliğini kaybedip sertleşmesi), kanser ve diyabet gibi batı dünyasının önde gelen ölüm nedenlerine karşı, geniş spektrumlu savunma aracı olarak narı göstermektedir.
TOHUMU DA FAYDALI
Bilim adamları, narın sayısız faydaları üzerinde durmaktadır. Son dönemde keşfedilen yeni kaynak ise nar ağacının çeşitli botanik bileşenleri, özellikle tohum ve çiçeklerdir. Bilimsel kanıtlar; narçiçeği özü ve tohumunun yaşlanmaya karşı çok güçlü bir antioksidan olduğu yönündedir. Narçiçeği özü ve nar tohumu, birçok hastalıkla mücadelede güçlü bir savaşçıdır. Bu yazımızda sizlere narın sayısız faydaları ile ilgili bilimsel kanıtlar sunuyoruz...
DESTEKLEYİCİ GÜÇ
2009'da yapılan bir çalışma narın damar sertliğini yüzde 70 oranında azalttığını göstermiştir. Kan yağ ve glikoz düzeylerinin de düştüğü tespit edilmiştir.
Nar suyunun polifenolik (Bitkilerin renklenmesinden sorumlu olan polifenoller, antioksidan özelliklerinden dolayı insan sağlığına faydalıdır) içeriği, tarihsel olarak en büyük bilimsel kanıttır. Nar, yoğun antioksidan kapasitesiyle sağlık için destekleyici bir güçtür.
Yapılan son analizlerde, narın inhibe edici (baskılayıcı) özelliği; prostat kanseri hücrelerini uyarıcı androjen reseptörlerinin üretimini bloke etmektir. Kolesterol kontrolünde, özellikle de HDL'nin (iyi kolesterol) regülasyonunda (düzenlenmesinde) nar eşsiz bir rol oynamaktadır.
ÇEKİRDEĞİNİN YAĞI KANSER İLACI GİBİ
Nar suyunun yararları, bir dizi hastalıkla mücadelede de belgelenmiştir. Nar; diyabet ve obezitenin metabolik sonuçlarına karşı benzersiz bir koruma sağlar.
Nar çekirdeği yağı, meme, prostat ve diğer yaygın kanser türlerine karşı etkili bir ilaç gibi koruma sağlar. Narın meyvesi, çiçeği, yağı, özleri hastalıklardan korunma konusunda rakipsizdir.
Nar suyu özellikle ağız yaralarında etkilidir. Ağızda 30-35 saniye tutulması, ağız yaralarını azaltır ve tedavisinde faydalıdır.
AKCİĞER KANSERİNDE OMEGA 3 DESTEĞİ ŞART
Akciğer kanseri tedavisi sürerken kilo kaybına mani olmak için Omega 3 gerekir. Özellikle, su teresi ve balık tüketimine önem verilmelidir. Haftada bir kez kırmızı et, anemiye karşı kara üzüm, pazı, ıspanak, brokoli, lahana, karnabahar ve kuşkonmaz tercih edilmelidir.
BULANTIYA BİTKİ ÇAYI
Ananas, acı kırmızı biber, baklagiller, yeşil çay, meyan kökü, deve dikeni sütü ve karahindiba faydalıdır. Zerdeçal, karaturp veya bayır turbu da tüketilmelidir
Genetiğe bağlı olgularda; turunçgillerin kabuklarıyla tüketilmesinin faydaları, kuarsetin bakımından zengin olan soğan, elma kabuğu ve pırasanın akciğer kanserini azalttığı hayvan tecrübelerinde gösterilmiştir.
Böğürtlen, kiraz ve çileğin hem meyvesi hem de kök ve yaprakları, tütün dumanında bulunan zararlı etkiyi yok etmektedir.
Hastalara bulantı için papatya ve zencefil çayı ya da anason ile nane çayı verilebilir. Beyaz un ve esmer şekerden uzaklaşıp kara üzüm pekmezi, çiçek balı makul miktarlarda kullanılmalıdır.
Hindi eti tüketilmelidir. Hastaların beslenmesinde süt veya probiyotik yoğurt tercih edilmelidir. Araştırmalar, keçi peynirinin faydalı olduğunu da göstermiştir.
Nar, nar çekirdeği yağı ve nar suyunun; farelerde tümör büyümesini durdurduğu yine yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Tahıllardan yulaf, çavdar, kahverengi pirinç ile betaglukan içeren keten tohumu da faydalıdır.
Sabah - Prof. Dr. ERKAN TOPUZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder