15 Aralık 2013 Pazar

Tamir için çağırdığınız usta bir şeyden anlamıyorsa, ne yapmalı?

25 Eylül itibarıyla yeni taşındığım evime, eski semtimden tanıdığım İnsa Elektrik, Su Tesisatı ve Nalburiye Firması sahibi olan Cevat Öz ile konuşmam üzerine televizyonuma hat çekme işi de dahil olmak üzere anlaştım ve toplam 3 gün 4,5 saat çalıştıklarını beyan ederek 650 TL ödedim. Oğlu Ali Öz ve yanında çalışan Güntay adlı elemanı işleri tamamladıklarını söyleyip ayrıldılar ve ücret ödemesini gerçekleştirdim. Diğer elemandan ise aynı şekilde televizyon için hat çekmesini istedim. Bu arada, başka işler de yapıldı. Eski bir cihaz olmasına rağmen, televizyonum çalışır vaziyetteydi. Buna karşılık, cihazın çalışmadığını söyleyerek geçiştirdi. Saat de geç olduğu için işi bırakıp gittiler.



Bu arada, cihazın eski olduğunu düşünerek, başka cihaz aldım; yetkili servis kurulum için geldiğinde, cihazı çalıştırdı; ancak görüntü net değildi. Bunun üzerine, hattan kaynaklanan bir sorun olduğunu söyleyerek, elektrikçiyi çağırmamı söyledi. Yine bu arada, Turksat Yetklilieri gelerek, diğer televizyonumun kurulumunu yaptılar. Salondaki cihazımın hat çekimini de yine INSA'dan gelen bu elemanlar yapmıştı ve hat için kablo çekmişlerdi. Kablolu TV yayını için gelen TURKSAT  yetkilileri de, yayın olduğunu ama diğer odaya da hat çekilmesi gerektiğini söylediler.

Ayrıca kapı zilim de çalışmıyordu, onun da yapılmasını talep ettim. Zile bakıp, "Bunun burasıyla alakası yok, merkezdendir" denilerek, ona da bir mazeret bulundu. Neticede, başka bir firmadan hizmet alarak, 40 TL. ödemek suretiyle işimi yaptırdım. Lavabo giderim yeni takılan boru sebebiyle tıkanıklık yapıyordu; oğlu Ali Öz'e durumu izah ettim; kontrol ettikten sonra, "yapılacak bir şey olmadığını, kendisi de olsa S şeklinde boruyu o şekilde bağlamaktan başka çaresi olmadığını" söyledi. Daha sonra babası Cevat Öz geldi ve sihirli elleriyle boruyu düzelterek sorunu bir kaç saniyede, hiç bir efor sarf etmeden çözdü. "Gençler pek iş bilmiyorlar"  mazeretiyle de geçiştirerek, 20 TL. ekstra ücret aldı. Sesimi çıkarmadan ücreti takdim ettim. Fatura da almadım.

Bütün bu olaylar firma sahibi Sn. Cevat Öz'un de bilgisi dahilindedir; elemanların verdikleri saate sadık kalmamalarını iş yoğunluğuna bağlıyordu. Her seferinde arıyor, işlerin eksik yapıldığını ısrarla söylüyor, "Çok yoğunuz" cevabını alıyor ve binbir zahmetle geliyorlardı. Kendisini birkaç kez nezaketle uyardım; neticede birkaç kez birlikte çalışmıştık.

Bütün bunlar ülkemiz çalışma şartları için normal olsa da, hattım hala çekilmemişti. Yaklaşık 20 günden bu yana gelecek ve hattı bağlayacaklar. Bu arada, diğer cihazın kabloları için geçirdikleri kablo üstü şeritler de yerinden çıktı.

Anlayacağınız, işler baştan savma yapılmış ve ben de razı olmuştum. Her şikayetimi ilettiğimde, "Yarın şu saatte geliyoruz" vaadleriyle her seferinde atlatılıyorum. Her gün bir saat veriliyor, ben de ertesi gün eve mahkum ediliyorum. son bir haftadır Cevat Öz, dizlerinden rahatsız olduğunu ve artık çalışamayacağını beyan ederek, kendisi "elemanları denetleyebilirim ama fiilen çalışamam" şeklinde şahsen gelmeye söz verdi. Her gün arıyorum, hep hasta veya başka mazeretleri var. Hastalığına inanmıyor değilim ama bir haber verilmemesine, müşteriye geri dönülmemesine ve eksik bırakılan işlere ne demeli? Her gün saat veriyor, gelmiyor.

Bugün de, sabah 11.00'da gelmeye söz verdiği halde, her zamanki gibi, verdiği sözü tutmayarak, oğlu Ali Öz'ü gönderdi. Halbuki ben, "daha ehil bir eleman" talep etmiştim. Babasının gelmemesinin sebebini sorduğumda, cevabı "hasta" oldu ve haliyle son derece bozuldu. Hatta bakarak, "Burada hat var; ama içi  boş" gibi adeta alaysı bir cevap aldım. "Hattı açmasını söyledim. Etrafına bakındı, hiç cevap vermedi. Nasıl çekileceğini bilmiyordu sanırım.

Çok sinirlenmiştim. Babasını aradım, durumu iletim. Neden gelmediğini sordum. "İnanın, çok hastayım" dedi. "Öyleyse neden söz veriyorsunuz?" soruma ise, "TV bağlantınız kablolu TV sorunu. Bizim işimiz değil ama hallederiz, siz üzülmeyin" oldu. Kablolu TV hizmetlerinden geldiklerini ve sorunun sizinle ilgili olduğunu söyledim, çünkü yayın alıyorum ve bunu Ali Öz de gördü. Bu arada, Ali Öz sinirlenerek, kapıyı çekip gitti.  Babasının cevabı ise, hala "Ben sizi beş dakikaya kadar arayacağım Demet Hanım" şeklindeydi. Saat 23.00 oldu, hala arayacak. Aynı şey, marangozda da başıma geldi, hala gelecekler.

Anladığım kadarıyla, işi bilmemeleri bir yana, yapmak için bir sorumluluk da hissetmiyor, çaba da göstermiyorlar. 

Sorum şu:
Tesisat ve marangozluk hizmetleri hangi merciie yapılmalıdır?

Teşekkürler, saygılar...

Demet Özkan

Maalesef usta, çırak ilişkisi ile meslek öğrenen ya da öğrendiğini sanıp dükkan açan bir çok şahıs var. Burada kişilik sorunları da olduğu ortada. Usta dürüst değilse mutlaka yaptığı işte bir sorun çıkar ya da anlaştığınız hizmeti alamazsınız. Profesyonel çalışan bir kurum olmadıkça bu tür yerlerden hizmet almadan önce bir tanıdık önerisi almaya çalışın. Yapılması gereken işleri tek tek konuşun ve bu işleri ne kadar sürede, kaç liraya yapacağını sorun. Ücret konusunda mutlaka pazarlık yapın. İşe başlamadan bu konuşulanları kağıda dökerek hizmet sözleşmesi yapabilirsiniz. Ancak daha kesin çözüm iş bitmeden bir lira bile ödeme yapmayın. İş bittikten sonra zaman sorunu dahi olsa yapılan işleri tek tek görüp, test ettirmeden gitmelerine izin vermeyin. Ödeme yapacağınız miktar büyük bir miktarsa kesinlikle tek seferde ödeme yapmayın ki, ortaya çıkabilecek aksaklıklar karşısında ustayı tekrar çağırdığınızda getirtme imkanınız olsun. Alacağı olmayan usta kolay kolay gelmez. Ancak dürüst ve işi bilen bir ustaların hakkını yemeyelim. Çünkü gerçek usta onlar. Hizmet sözleşmesi yapmanız halinde her türlü şikayetinizi tüketici sorunları hakem heyetine iletebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder