13 Nisan 2013 Cumartesi

Turkcell'den depremzedelere haciz şoku


Geçtiğimiz günlerde cep telefonuma bir avukattan Turkcell adına bir mesaj geldi. Mesajda fatura borcum olduğu ve ödemezsem evime polisle gelineceği yazıyordu. Ciddiye almadım. Çünkü  geçtiğimiz yıl Turkcell faturalı hattımı kontörlüye çevirmiş ve bunun öncesinde de fatura borcumu son kuruşuna kadar ödemiştim. Aynı mesajı bir kez daha alınca birinin kötü bir şaka yaptığını düşünüp Turkcell'i aradım. Amacım Turkcell'in adını kullanarak birilerinin çıkar elde etmeye çalıştığı konusunda yetkilileri uyarmaktı.



Bundan sonrası son derece ilginçtir. Turkcell yetkilisi 1999 yılından kalan ödenmemiş faturam olduğunu ve yasal takibin bu borçla ilgili olduğunu söyledi. Yani büyük depremin olduğu yıl. Depremle ilgili hatırlamak istemediğim tüm kötü anıları yeniden yaşadım. Aradan 14 yıl geçmişti ve ben bu zaman zarfında Turkcell den 3 faturasız ve bir faturalı hatta abone olmuştum ve halen Turkcell abonesiydim ve tüm iletişim bilgilerim sistemde vardı. Ayrıca sigortalı bir işte çalışıyordum vs. Neden bunca yıl bunu bana hatırlatmayıp 14 yıl beklediklerini sorduğumda bana ulaşamadıklarını söylediler. Düşünsenize depremde ölmüş olabilirdim ve bu konuşmayı 14 yıl sonra ailemden biriyle yapıyor olabilirlerdi. Depremden sonra 3 yıl prefabriklerde ve çadırlarda yaşadığımızı söylediğimde onları arayıp irtibat adresimin değiştiğini bildirmem gerektiğini ve bunu yapmadığım için konunun uzadığını söylediler. Kusura bakmayın yüzyılın felaketini yaşamış biri olarak hayatta kalma barınma ve ailemi koruma gibi önemsiz sorunlarla uğraşırken Turkcell'i arayıp kaldığım çadırın olmayan adresini vermeyi unutmuşum dedim. Bana yapacak bir şeylerinin olmadığını ve 1999 dan kalan fatura borcumu faizi ve avukat masraflarıyla birlikte ödemek zorunda olduğumu söylediler.

Asıl sorun benim 73 TL lik borcumu 14 yıl sonra 267 TL ve artı avukat masrafları şeklinde ödeyip ödememem değil. Muhtemelen depremde yaşamını yitiren 60 bin kişinin yakınlarının da aranıp bu alacakların 14 yıl sonra tahsil edilmeye çalışılması o insanların yaşadıkları acıların ve belkide zar zor unutmayı başardıkları o uzun ve korkunç anların tekrar canlandırılması..Bu bir ticaret değil insanlık ayıbıdır bu bu bölgenin deprem görmüş evlerini işlerini yakınlarını kaybetmiş insanlarına yapılan büyük bir hakarettir ve haksızlıktır.Depremde yaşamını  yitiren ve sakat kalan binlerce insana ve onların anılarına saygısızlıktır.bilgilerinize sunar kolaylıklar dilerim.

Dilek Sönmez Şendoğan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder