10 Aralık 2011 Cumartesi

Elektrikte kayıp kaçak bedeline meclis el koydu


Sanayi, konut ve ticari işletmelerden yüksek tüketim bedeline ilâveten, kayıp-kaçak bedeli tahsil edilmesi istisnasız, elektrik kullanıcısı tüm kesimlerce haksız bulunuyor. Şikâyetlerin yoğunlaşması üzerine TBMM Dilekçe Komisyonu, harekete geçerek konuyu incelemeye aldı. Kurulan alt komisyon sorunla ilgili tüm taraflardan görüş ve öneri topluyor.

Konut, ticarethane, sanayi işletmesi fark etmiyor; elektrik abonelerinden uzun süredir zaten çok sayıda vergi ile yüklü tüketim bedeline ilâveten bir de kayıp-kaçak bedeli tahsil ediliyor. Gerekçe olarak Türkiye'de halen ortalama yüzde 15 civarında teknik kayıp ile kaçak enerji kullanımının varlığı gösteriliyor.


Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu‘nun Elektrik Piyasası Kanunu‘na dayanarak başlattığı bu uygulama, istisnasız, elektrik kullanıcısı tüm kesimlerce haksız bulunuyor. Nitekim şikâyetlerin yoğunlaşması üzerine TBMM Dilekçe Komisyonu harekete geçerek, konuyu incelemeye aldı. Kurul Sanayi, konut ve ticari işletmelerden yüksek tüketim bedeline ilâveten, kayıp-kaçak bedeli tahsil edilmesi istisnasız, elektrik kullanıcısı tüm kesimlerce haksız bulunuyor. Şikâyetlerin yoğunlaşması üzerine TBMM Dilekçe‘ Komisyonu, harekete geçerek konuyu incelemeye aldı. Kurulan alt komisyon sorunla ilgili tüm taraflardan görüş ve öneri topluyor.

Özellikle belirli bölgelerde yoğunlaşan kaçak elektrik kullanımı bedelinin Türkiye ölçeğinde tüm abonelere idari kararlarla ödetilmesi anayasaya olduğu kadar, yürürlükteki Elektrik Piyasası Kanunu‘na da aykın bulunuyor. Bu konuda Elektrik Üreticileri Derneğinin açtığı dava yargı önünde.

Bir de uygulamanın özelleştirilen bölgelerde işletici şirketler lehine başlatılıp sürdürüldüğü yolunda iddialar var ki konunun açıklığa kavuşturulmasını gerekli kılıyor. DÜNYA Mikro Politika, tüketicilerin yargıdan, siyaset kurumundan çözüm beklediği bu "sorunu" ilgili taraflar nezdinde araştırdı. Dağıtım sektörü dışında ilgili tüm kesimler uygulamaya karşı çıktı.


TBMM‘de alt komisyon oluşturuldu

TBMM Dilekçe Komisyonu, kaçak elektrik kullanım bedelinin haksız bir uygulama ile tüm kullanıcılardan alınmasına ilişkin şikâyetlere el attı. Bu amaçla, konuyu incelemek üzere bir alt komisyon oluşturuldu. Alt komisyon yalnız kaçak sorununu değil, elektrik kullanıcılarının bu alanda karşılaştıkları tüm idari sorun ve yükümlülükleri mercek altına alacak. Alt komisyon bugüne kadar Tüketici Örgütleri Federasyonu, Tüketici Dernekleri Federasyonu, TÜKODER, EPDK, Tüketici Hakları Genel Müdürlüğü ve elektrik dağıtım şirketlerinin yetkililerinden bilgi aldı. Alt komisyon bu kapsamda, kullanıcının talep etmemesine rağmen, elektrik sayaçlarının değiştirilerek, maliyetinin tüketiciye yüklenmesi gibi uygulamaları da inceleyecek. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra hazırlanacak rapor Dilekçe Komisyonu‘na sunulacak.



Fuat Engin (Tüketici Örgütleri Federasyonu Başkanı)

Tüketiciler suskun kalmamalı!

Elektik faturalarına kaçak kullanım bedeli adı altında yansıtılan tutarların tüketim bedelinin yüzde 1 S‘i gibi çok yüksek oranda olması, tüketici tepkisini artırmakta. Elektrik dağıtımı özel şirketler eliyle yapılsa dahi bu kamusal bir hizmet. Uygulama, Anayasa‘nın 5. maddesinde belirtilen sosyal devlet anlayışına ters düşmekte. Yine Anayasa‘nın 172. maddesinde belirtildiği üzere, devletin tüketicilerin korunması anlayışına aykırı durumlar sözkonusu. Uygulamanın bu şekilde devam etmesi halinde, ‘dürüst tüketiciler nasıl olsa kayıp-kacak bedelini ödüyor‘ yaklaşımıyla, kaçak kullanımın ülke genelinde artacağı kaygısını da taşımaktayız. Tüketiciler suskun kalmamalı, haklarını aramalı. Kahramanmaraş‘ta birtüketicinin Tüketici Sorunları II Hakem Heyetine yaptığı başvuru sonucu, elektrik faturasına yansıtılan yüzde 15 kayıp-kacak bedelinin iadesine karar verilmesi, isabetlidir. TBMM Dilekçe Komisyonu‘na görüşlerimizi ilettik. Toplantıya katılan EPDK yetkililerinin ‘yurt genelinde ortalama yüzde 17 kayıp-kacak olduğu, bunun yüzde 2‘sının elektrik şirketlerinden, yüzde 15‘inin ise tüketicilerden alındığını‘ belirtmeleri haksız uygulamanın boyutunu ortaya koymakta. EPDK‘nın kayıp-kacak oranlarını, dağıtım şirketleri ile birlikte belirlediği gerçeğini de göstermekte. Tüketicilere Ocak 2011‘den bu yana faturalarına yansıtılan kayıp-kacak tutarları için bağlı bulundukları elektrik dağıtım şirketine yazılı itiraz etmelerini; itirazın reddi halinde il veya ilce Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurmalarını öneriyoruz.



Cengiz Göltaş (TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı)


Büyük işletmeler denetimden uzak

Daha önce enerji bedeli içinde işlem gören kayıp-kacak tutarı 1 Ocak 2011 ‘den itibaren ayrı bir kalem olarak faturalara yansıtıldı. Kayıp enerji, teknik sorun sıfır olması mümkün değil. Ancak, kaybın minimum seviyeye çekilmesi dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda. Bu da dağıtım şebekelerinde periyodik bakım ve iyileştirmeler için yapılacak yatırımlarla ilgili. Kaçak kullanım yalnız teknik ya da ekonomik boyutuyla ele alınacak bir konu olmayıp, sosyal açıdan da adımlar atılması gerekmekte. Kaçak kullanımda bireysel görece düşük kullanımlara yönelik cezai işlem yoluna gidilirken, büyük işletmelerin denetimden uzak tutulması ülkemizin acı bir gerçeği. Kaçak tüketim özel sektör eliyle önlenecek denirken fatura tüketiciye çıktı. 2011-2015 donemi kayıp-kaçak hedef oranları EPDK tarafından revize edilmiş; 2006-2010 hedeflerine göre azaltılması (en azından sabit tutulması) gerekirken; bazı şirketlerin oranları, aksine artırıldı. Odamızın çalışmasına göre, EPDK‘nın dağıtım bölgeleri için belirlediği 2010 yılı kayıp-kacak hedefi yıllık ortalama yüzde 7 talep artışı ile 2011-2015 yılları için de devam etseydi, beklenen kayıp/kaçağın simdi öngörülenden 8 milyar kWh daha az olması mümkün olacaktı. 8 milyar kWh enerjiye karşılık gelen yaklaşık 1.13 milyar TL bedel tüketicilerden tahsil edilmeyecekti. 2012 yılından itibaren kayıp-kaçak bedeli bölgesel oran dikkate alınarak faturalara yansıtılacak. Bu adaletsizliğin derinleşmesi anlamına gelecek. Hükümet,31 Aralık 2015‘e kadar sokak aydınlatma bedellerinin Hazine tarafından dağıtım şirketlerine ödenmesi yönünde yasal düzenleme yaptı. Böylece faturalardan Belediye Tüketim Vergisi olarak tahsil edilen aydınlatma bedelinin halkın ödediği vergilerden ikinci kez tahsili söz konusu oldu. Bu uygulamalar özelleştirmelerin kaçınılmaz sonucu. Özelleştirmeler durdurulmalı; merkezî planlama anlayışı ile kamusallık yeniden hayata geçirilmeli.



Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER)


Kaçağın kalkmasını isteyen çözüm önersin!

Kayıpları sıfırlamak teknik olarak mumkun degıl. Belirli bir rakamın altına indirmek de, yatırım büyüklüğü düşünüldüğünde, anlamlı bulunmayabilir. Ülkemizdeki kayıp oranının 0ECD ve Avrupa Birliği‘nin yüzde 7 ile 10 arasında üstünde olduğu bir gerçek. Dağıtım özelleştirmelerinin en önemli gerekçelerinden biri de bu. Düzenleyici kurum, bölgesel kayıp hedeflerini, 2015 yılı için, Türkiye genelindeki kayıpların yüzde 10 civarına çekilmesini sağlayacak şekilde belirledi. Bu uygulamanın herhangi bir üretimdeki fire miktarının, maliyet kalemi olarak değerlendirilmesinden farkı yok. Hedeflenen oranı tutturamazsanız zarar edersiniz. 2012 yılında Türkiye genelinde hala daha yüzde 15 kayıp oranı uygulanıyor olabilir. Ancak şirketin gelir hesaplarında bu rakam hiç bir zaman dikkate alınmaz. Şirketlerin dağıtımdan elde edeceği maksimum gelir EPDK tarafından belirlenip, kontrol edilmekte. Hangi kayıp oranlarının geçerli olacağı da belirlenmekte. Hedef oranlar tüm bölgeler için geçen yıl ülke ortalamasını 2015 yılı itibariyle yüzde 10 çekecek şekilde tespit edildi. Konu bu kadar basit ve ilgili tum taraflarca biliniyor iken iddiaların gerekçesini anlamak mümkün deği. Kayıpların teknik ve ekonomik olarak sıfırlanması mümkün olmadığı için uygulamanın kalkmasını isteyenlerin nasıl bır çözüm önerdiklerini de paylaşmaları gerekir. Özelleştirme kapsamında bu bölgeleri devralan şirketler bugünkü kayıp oranlarının sorumlusu değildir. Uygulamanın, dağıtımı özelleştirilen bölgelerde işletici firmaları kayıp kaçak yükünden ve kâr kaybından kurtarmak, bekleyen özelleştirmeleri cazip kılmak amacıyla sürdürüldüğüne ilişkin bir iddia varsa, konuyu bilmemekten kaynaklanıyor olabilir.





Önder Karaduman (Elektrik Üreticileri Derneği Başkanı)


Dağıtım şirketleri lehine rekabet avantajı yaratıldı. Dağıtım şirketi kendi sorumluluğu altındaki kaçağın maliyetinden sorumlu olmalı. Dağıtım kaçağı bir sistem maliyeti olmadığı için, kaçağın bedeli, önceki tarife dönemlerinde dağıtım şirketlerinin perakende satış tarifesi içerisine konuldu. Yeni tarife döneminde EPDK, özelleştirmeler tamamlandıktan sonra kaçağın bedelini perakende tarifesinden çıkardı, dağıtım sistem maliyeti olarak bir "bedel" belirledi. Böylece dağıtım şirketi, kendi isletme zafiyeti nedeniyle, tahsil edemediği elektrik bedelini başka tedarikçilerden elektrik temin eden tüketicilerden doğrudan tahsil etmıs olmakta. Üçüncü kişilere doğrudan malı yükümlülük getirilebilmesi için, Anayasa‘nın 73 ile 123. maddeleri gereğince, düzenlemenin kanun ile yapılması gerekmekte, ikincil mevzuatla kişilere malı yükümlülük getirilemez. Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 9. maddesi de buna imkân vermiyor. Maddeye göre, Fiyat Eşitleme Mekanezması‘na yalnız "dağıtım şirketinden enerji satın alan tüketiciler" tabidir. Bu uygulamada özelleştirmelerin etkisi olduğu söylenebilir. Ancak su da unutulmamalı; özelleştirmeye katılanlar şirketlerinin aktif, pasifleri ve yürürlükteki tarife yapısına göre tekliflerini verdiler. O zaman kayıp-kacak perakende tarifesi içindeydi. Katılımcılar hesaplarını o koşullara göre yaptılar. Bugün neden farklı bir yapı getirildi? Perakende tarifede yer alan kayıp-kaçak bedeli çıkartılarak, dağıtım şirketleri lehine rekabet avantajı oluşturuldu. Derneğimiz uygulamaya karsı dava açtı.



Gökalp Cinbiş (YEY Elektrik A.Ş. YK. Başkan Yardımcısı)

Çok Sayıda Şikayet Var

"Kaçak" kelimesi, faturasını ödeyerek hizmet alan tüketicilerde ciddi rahatsızlık yaratıyor. Tüketiciler de haklı olarak başkasının kullandığı elektriğin bedelini ödemek istemiyor. Bugünkü ekonomik sistemde kaçak kullanım tamamen engellenemediği sürece bu bedeller var olacak. Bizce esas tartışılması gereken, bedellerin tarife grupları bazında makul olup olmadığı. Elektrik sanayi ve bazı ticarethane grupları basta olmak üzere tüm tüketiciler için önemli bir gider kalemi. Kayıp-kaçak bedeli konusunda firmamıza da çok sayıda talep gelmeye devam ediyor. Konunun tüketici hakem heyetlerinin yanı sıra yargıya ve Meclıs‘e intikal ettiğini, yürürlükte olan mevzuat gereği bu bedelleri tahsil ederek dağıtım şirketlerine ödemek zorunda olduğumuzu müşterilerimize ifade ediyoruz.



(Dünya; 07.12.2011)

1 yorum:

  1. Elektrik faturalarına devlet el koydu

    TBMM bünyesinde oluşturulan alt komisyon, ''kayıp-kaçak bedelinin elektrik faturalarında belirtilmemesi tüketicinin bilgi edinme hakkına aykırı'' dedi
    TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde elektrik faturalarında yer alan kayıp-kaçak kullanım bedelinin tüketiciye haksız olarak yansıtıldığı yönündeki şikayetler üzerine oluşturulan alt komisyon raporunu tamamladı. Milliyet'in haberine göre, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nu (EPDK) uyaran alt komisyon, elektrik piyasası perakende satış sözleşmesindeki tüketici hak ve menfaatine aykırı hükümlerin kaldırılmasını, elektrik sayacı sökme-takma bedelinin kontrolü talep eden tarafça ödenmesini, kayıp-kaçak bedelinin, sayaç okuma bedeli gibi sabit ücret olarak alınmasını, dağıtım şirketlerinin denetlenmesini ve caydırıcı yaptırımları uygulanmasını istedi.
    Dilekçe Komisyonu’nun Genel Kurul’nda kabul edilmesi beklenen raporunda tüketici lehine çarpıcı öneriler yer aldı. Kayıp-kaçak bedelinin elektrik faturalarında belirtilmemesinin tüketicinin bilgi edinme hakkına aykırı olacağı kanaatine varan komisyon, bu oranın faturaya yansıtılması halinde vergi olarak yine tüketiciden tahsil edileceğine dikkati çekti.

    Komisyon, kayıp-kaçak bedelinin bir kısmının doğal nedenlerden, fiziki ve coğrafi nedenlere bağlı olarak değişim gösterebilen ve sıfırlanması mümkün olmayan enerji kaybından kaynaklandığı, bu nedenle tüketici ve dağıtım şirketlerinin teknik kayıptan oluşan maliyete ortaklaşa katlanması gerektiği kanısına vardı.

    Kayıp-kaçak bedelinin nispi olarak hesaplandığı ve bunun tüketicilere farklı bedel ödemesi sonucunu doğurduğuna dikkat çekilerek fazla elektrik kullanın tüketicinin daha yüksek kayıp kaçak kullanım bedeli ödediği, bu durumun tüketiciler arasında adil olmayan bir şekilde faturalandırılmasına neden olduğu görüşü yer aldı. Bu nedenle bu bedelin birim enerji yerine sabit bedel üzerinden alınmasının daha adil olacağı belirtildi.
    Raporda, elektrik sayaçlarıyla ilgili olarak ise bazı bölgelerde dağıtım şirketlerinin, sayaçların kalibre edilmesi veya değiştirilmesi sırasında mevzuata uygun hareket etmediği tespitinde de bulunuldu. Ancak bu konuda EPDK tarafından yapılan denetimler ve idari cezalara ilişkin somut bilgiye rastlanmadığı belirtilerek, “Dağıtım şirketlerinin müşteri hizmetleri yönetmeliği hükümlerini uygulama noktasında, EPDK tarafından yeterli denetim ve gözetim çalışmalarının yapılmadığı tespit edilmiştir” ifadesi yer aldı.

    'ALEYHTE HÜKÜMLER KALKSIN'

    Rapora göre, komisyonun EPDK’dan istediği düzenlenmeler şöyle:
    - Bakım, yatırım ve takip çalışmalarının dağıtım şirketleri tarafından ne kadar etkin şekilde yürütülmekte olduğu denetlenmeli.
    - Tüketicinin hak ve menfaatlerine aykırı sözleşme hükümleri kaldırılmalı.
    - Dağıtım şirketlerinin, sayaçların kontrol edilmesi ve değiştirilmesi işlemleri esnasında mevzuata uygun hareket edip etmediği titizlikle takip edilmeli.
    - Elektrik sayaçlarının sökme-takma bedelinin sayacın kontrolünü talep eden taraf tarafından ödenmesine yönelik değişiklikler yapılmalı.
    - Elektrik faturaları üzerinden alınan TRT payı oranının azaltılmasına yönelik düzenleme yapılmalı.

    (Vatan Gazetesi)

    YanıtlaSil